ÇOCUK VE GENÇLERDEKİ ŞİDDETİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU...

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, olumsuz
davranışlarıyla okul ortamında sıkıntı yaratan bir öğrenciyi örgün eğitimden,
yaygın eğitime kaydırmayı düşündüklerini belirterek, ''Bütün çabalara rağmen
lisede zapturapt altına alınamayan bir öğrencinin kaydını açıköğretim lisesine
alacağız'' dedi.
Çelik, çocuklarda ve gençlerde artan şiddet eğilimi ile okullarda meydana
gelen olayların araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonuna bilgi
verdi.
''Okullardaki şiddet olayları gerçeğimiz, ancak hiçbir zaman tercihimiz
olmamalı'' diyen Çelik, çocukların, şiddetle ilk aile ortamında karşılaştığını
söyledi. Çelik, daha sonra okulda öğretmenden, toplumsal olaylarda polisten,
askerde komutandan dayak yenildiğini belirterek, ''Neredeyse bir ömür boyu dayak
atma ve dayak yemeyle karşı karşıya bir toplum olduk. Buna layık değiliz'' dedi.
Çelik, şiddetin sadece fiili saldırı olarak değerlendirilmemesini istedi.

-OKULLARDA 6 AYDA YAKLAŞIK 3 BİN OLAY-

Çelik, 1-2 yıldır toplumun gündeminde yer alan okullardaki şiddetin, global
uzantıları olan, küresel bir sıkıntı olduğunu kaydetti.
Şiddetin sadece Türkiye'de olmadığına işaret eden Çelik, Türkiye'de
şiddetin; ABD, Japonya, Almanya ve kalkınmış Batı ülkeleriyle kıyaslanamayacak
kadar az olduğunu belirtti. Çelik, olayın başlangıcında müdahale etmeleri ve bunu
asgariye indirmeleri gerektiğini dile getirdi.
Şiddetin, ''vahamet boyutunda'' olmadığını kaydeden Çelik, 60 bin okulda her
yıl 1 olay meydana gelmesi halinde bunun 60 bine ulaşacağını söyledi. Çelik,
okulların açık olduğu 6 aylık dönemde 2 bin 990 olay meydana geldiğini bildirdi.
Nüfusu 12 milyon olan Almanya'nın Bavyera eyaletinde yılda okullarda 8 bin
olay meydana geldiğini belirten Çelik, ''Onlara göre çok çok iyi durumdayız. Lise
düzeyindeki okullardaki öğrencilerimiz, karşı tarafla kıyaslandığında, itaatkar
ve kurallara bağlıdır. Kız çocuklarımız hanımefendi, erkekler beyefendi. Tabii
istisnalar da var'' dedi.

-''TELEFON SAPIKLARI VAR DİYE...''-

Bakan Çelik, okullarda cep telefonu kullanılmasına yasak getirmediklerini,
bir ülkede ''telefon sapıkları'' var diye telefonun yasaklanmadığını belirtti.
Bavyera'da okullarda cep telefonunun yasaklandığını, bu kararın Türkiye'de
şimdi uygulanmasını doğru bulmadıklarını vurgulayan Çelik, cep telefonu
kullanımının disipline edilmesi gerektiğini belirtti. Çelik, ''Önceden cep
telefonu, internet üzerinden işlenen suçlar olmadığı için yönetmeliğimizde de
bunlar yoktu. İlköğretim ve ortaöğretim kurumları disiplin yönetmeliklerinde
bunlara yer verdik, bu düzenlemeleri Başbakanlığa gönderdik'' dedi.

-''ÖRGÜN EĞİTİMDEN YAYGIN EĞİTİME''-

Çelik, ''Olumsuz davranışlarıyla okul ortamında sıkıntılar yaratan öğrenciyi
örgün eğitimden alıp, yaygın eğitime kaydırmak gibi bir önlemi, en son
getireceğiz'' diye konuştu.
''Ne yapacağız, bunları polise mi teslim edeceğiz?'' diye soran Çelik,
''Eğitimden kopmaması için, okuldan atmak gibi bir yolu tercih etmiyoruz. Örneğin
bütün çabalara rağmen lisede zapturapt altına alınamayan bir öğrencinin,
açıköğretim lisesine kaydını yaptırıyoruz'' dedi.
Çelik, bir öğrencinin ortalama 6 saat okulda kaldığını, bu sürenin 2-2,5
katını ise televizyon izleyerek ve internette geçirdiğini kaydetti.

-''ABD'DE LİSEDE ÖĞRETMENLİK YAPMAK CESARET İŞİ''-

ABD'de liselerde öğretmenlik yapmanın cesaret işi olduğunu, özellikle kadın
öğretmenlerin çok büyük zorluk çektiğini belirten Çelik, İngiltere'deki durumun
da böyle olduğunu anlattı.
Çelik, ABD ve Avrupa'da ilköğretim ve yükseköğretim de ciddi problem
bulunmadığını, 13-19 yaş grubunun sorun oluşturduğunu ifade etti.
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin, ''Konuşmalarınızdan, 'Halimize
şükredelim' gibi bir mesaj aldım'' sözleri üzerine Çelik, ''İşin başında önlem
almazsak, onlar gibi oluruz'' dedi.
İnce, okul müdürlerinin 6 saat derse girme zorunluluğunun, okullardaki
şiddeti önlemede bir engel oluşturabileceğini söyledi.
Çözümün, disiplin yönetmeliğini kararlı bir şekilde uygulamak olduğunu ifade
eden İnce, ''Türkiye'de de okullarda cep telefonunu yasaklayalım. Neden, kimden
korkuyoruz?'' diye sordu.

-''ŞİDDETİ, MECLİSTEN BAŞLAYARAK YOK ETMEK GEREK''-

Çelik, kimseden korkmadıklarını kaydederek, cep telefonunun, bir anda
''pat'' diye yasaklanmadığını, bu konuyla ilgili yaptıkları ankette, ailelerin
''çocuklarını takip etmek istediklerini'' söylediklerini kaydetti.
Bakan Çelik, Meclisten başlayarak şiddeti yok etmek gerektiğine işaret etti.
Bilgi teknolojileri sınıfından velilerin de yararlaması yönünde genelge
yayınladığını dile getiren Çelik, bu genelgeyi bazı müdürlerin uyguladığını
belirtti.

-''FOTOKOPİ ÜCRETLERİNİ EŞİM ÖDÜYOR''-

AK Parti Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz, her dönemde, psikologların,
çocuk ve gençlik psikolojisi üzerinde veli ve öğretmenleri bilgilendirecek
toplantılar düzenlemesini önerdi.
Komisyon Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara ise
çocuğunun notunu bile öğrenmeyen veliler bulunduğuna işaret etti.
Muharrem İnce ise velilerin, kendilerinden para istenildiği için okula
gelmediğini savundu. İnce, öğretmen olan eşinin, ''Ben öğrencilerden fotokopi
parası almam'' diyerek, fotokopi ücretini kendisinin ödediğini belirtti.
Bunun üzerine Çelik, komisyona bilgi vermeye geldiğini, polemiğe gerek
bulunmadığını, soru ve eleştirilerin altında kalacak bir kişi olmadığını
kaydetti.
İncekara, sorunlu öğrencilerin açıköğretim lisesine gönderilmesinin
doğuracağı bazı sakıncalar olacağını, bu öğrencilerin böylece daha çok boş vakti
bulunacağını kaydetti.
Halide İncekara, ''Gençlere bakarken, kendimize bakacağız. Bizler ne yaptık
ki gençler bu davranışlar içinde buldular kendilerini?'' diye konuştu.
Komisyonda ayrıca, ''Huzurlu ve Güvenli Bir Okul İçin Benim de
Yapabileceklerim Var'' adlı kampanya çerçevesinde hazırlanan, Fatih Terim, Halil
Ergün, Aydan Şener, Mehmet Ali Birand gibi ünlülerin rol aldığı spot filmler
gösterildi.