2005-05-06 - 13:55
Panelin açılış konuşmasını yapan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Sayıştay'ın milli iradenin inisiyatifini kullanamadığını söyledi.
Türk Parlamenterler Birliği'nce TBMM Eski Senato Salonu'nda ''Avrupa Birliği sürecinde kamu harcamalarının denetimi, anayasal boyut, yasal düzenlemeler ve Avrupa Birliği müzakereleri'' konulu panel düzenlendi.
Panelin açılış konuşmasını yapan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Türkiye'deki Sayıştay'ın, dünyanın ilk Sayıştaylarından biri olduğunu, çağdaş ve teknolojik gelişmelere ayak uydurarak görevini yaptığını bildirdi. 7 yıl bu kurumda çalıştığını anımsatan Gönül, gerekli denetimleri Parlamento'nun bizzat yapamadığını, onun için denetim görevinin Sayıştay'a verildiğini söyledi.
Diğer ülkelerde ofis ve mahkeme tipi Sayıştaylar olduğuna değinen Gönül, ''Sayıştay'ımızın eksikleri var. Hayati ölçüde denetimler yapan Sayıştay'ın, ihalelerde ön denetim yetkisi 4 yıl önce kaldırıldı. Bu düzenleme ile AB'ye uyum sürecinin alakası yok. Sayıştay, Meclis adına denetim yaptığı için Parlamentonun eli, koludur'' diye konuştu.
SORU ÖNERGELERİNİN CEVAPLANDIRILMASI...
Birçok ülkede parlamentoya yöneltilen soruların Sayıştay tarafından cevaplandırıldığını belirten Gönül, şöyle devam etti:
''Soru önergelerine bakanlar cevap vermiyor. Bakanlığın isteği üzerine ilgili kurumlarca hazırlanan ve kimseye atıfta bulunulmayan cevaplar geliyor. Verilen sorulara cevaplar tamamen doğru olmayabilir. ABD'de Sayıştay, Parlamentoya sorulan soruları araştırıp getiriyor. Bizde Sayıştay'ın böyle bir imkanı ve yetkisi yoktur. İyi bir adım olarak, TBMM veya komisyonlar tarafından Sayıştay'ın araştırılması istenen konulara cevaplar istenebiliyor. Bu konuyu Türkiye'de önemli bir eksiklik olarak görüyoruz. Sayıştay milli iradenin ferdi inisiyatifini kullanamamaktadır.''
SAYIŞTAY KANUNU TASARISI...
Sayıştay Başkanı Mehmet Damar, kamu mali yönetiminin en önemli unsurlarından birisinin hesap verilebilirliğin ve saydamlığın sağlanması olduğunu söyledi. Türk Sayıştay'ında bazı değişikliklerin yasal bazda gerçekleştirilmesi zorunluluğunun ortaya çıktığını vurgulayan Damar, etkin hesap verme sorumluluğu sisteminin kurulmasında denetimin temel unsur olarak kabul edildiğini bildirdi.
Damar, hükümet tarafından hazırlanan Ulusal Program'da Sayıştay'ın bütün kamu idarelerini denetlemesi ve AB uygulamaları ile uyumlu bir kurum haline gelmesi taahhüdünde bulunulduğunu anımsattı.
Sayıştay Kanunu Tasarı Taslağı'nın teknik çalışmalarının iki yılda tamamlandığına değinen Damar, ''Tasarıda belirtilen görev ve sorumlulukların kurumumuz tarafından tam olarak yerine getirilebilmesi için gerekli hazırlıklar başlatıldı. Tasarının kısa sürede yasalaşmasını beklemekteyiz. Bundan sonraki süreçte kurum olarak büyük bir sorumluluğu üstlendiğimizin bilincindeyiz'' diye konuştu.
''ETKİN UYGULAMALAR ÇOK ÖNEMLİDİR''
Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Hasan Korkmazcan, herkesin kamu kaynaklarının etkin, verimli, tutumlu kullanmasını, kamu hizmetlerinden herkesin adil yararlanması ve bu amaçlarla denetimin yapılmasını arzu ettiğini söyledi. Kamu mali yönetimi ve mali kontrol konusunda Türkiye'de sürdürülen çalışmaların son yıllarda hızlandırıldığını belirten Korkmazcan, şöyle devam etti:
''AB'ye üyelik yolunda ulusal programda öngörülen düzenlemelerin yerine getirilmesi bakımından, kamu harcamalarının denetimi alanında atılacak adımlar ve gerçekleştirilecek etkin uygulamalar çok önemlidir. Yapısal değişimi hedefleyen düzenlemelerin, toplumu bilgilendirerek ve çeşitli kesimlerin görüşlerini değerlendirerek yapılmasına önem veriyoruz.''
KAMU HARCAMALARININ PARLAMENTER DENETİMİ
Türk Parlamenterler Birliği'nin (TPB) düzenlediği panelde, kamu harcamalarının parlamenter denetimi tartışıldı.
TBMM Eski Senato Salonu'nda düzenlenen panelde konuşan Prof. Dr. Nihat Falay, AB sürecinde artık hiçbir kamu kurumunun Sayıştay denetimi dışında kalamayacağını söyledi.
Çok yıllı bütçe uygulamasının ABD'de uygulandığını ancak yüzde 47 oranında başarılı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Falay, çok yıllı bütçeye büyük umutlar bağlanmamasını önerdi.
Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) Başkanı Fikri Keskin de Türkiye'de ve dünyada yüksek denetimin tarihçesini anlattı. Keskin, TBMM KİT Komisyonu'nun yaptığı denetimin Türkiye'de şeffaflığın ön planda tutulduğu tek denetim olduğunu söyledi.
YDK raporlarında 1936 yılından sonra ''Sümerbank'ın özelleştirileceğinin'' belirtildiğini anımsatan Keskin, ''O dönemlerde kara geçen bu tür kuruluşların özel sektöre devri önerilmişti. Bu raporlarımızda yer alıyor'' dedi.
Eski bakanlardan Prof. Dr. Nami Çağan da parlamentoların kamu harcamalarını bütçe kanunları ile denetlediğini ifade ederek, ''yasalarımıza göre, harcama gerektiren önerilerde kaynak gösterme zorunluluğu var ama buna ne Meclis ne de Anayasa Mahkemesi dikkat ediyor'' diye konuştu.
Prof. Dr. Çağan, bütçedeki faiz ve borç ödemesi gibi zorunlu harcamaların, parlamenter denetimi engellediğini anlattı.
Prof. Dr. Rıza Ayhan da parlamenter denetimin yargı boyutu ve AB ile kıyaslamasına ilişkin bir bildiri sundu.
Panelin açılış konuşmasını yapan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Türkiye'deki Sayıştay'ın, dünyanın ilk Sayıştaylarından biri olduğunu, çağdaş ve teknolojik gelişmelere ayak uydurarak görevini yaptığını bildirdi. 7 yıl bu kurumda çalıştığını anımsatan Gönül, gerekli denetimleri Parlamento'nun bizzat yapamadığını, onun için denetim görevinin Sayıştay'a verildiğini söyledi.
Diğer ülkelerde ofis ve mahkeme tipi Sayıştaylar olduğuna değinen Gönül, ''Sayıştay'ımızın eksikleri var. Hayati ölçüde denetimler yapan Sayıştay'ın, ihalelerde ön denetim yetkisi 4 yıl önce kaldırıldı. Bu düzenleme ile AB'ye uyum sürecinin alakası yok. Sayıştay, Meclis adına denetim yaptığı için Parlamentonun eli, koludur'' diye konuştu.
SORU ÖNERGELERİNİN CEVAPLANDIRILMASI...
Birçok ülkede parlamentoya yöneltilen soruların Sayıştay tarafından cevaplandırıldığını belirten Gönül, şöyle devam etti:
''Soru önergelerine bakanlar cevap vermiyor. Bakanlığın isteği üzerine ilgili kurumlarca hazırlanan ve kimseye atıfta bulunulmayan cevaplar geliyor. Verilen sorulara cevaplar tamamen doğru olmayabilir. ABD'de Sayıştay, Parlamentoya sorulan soruları araştırıp getiriyor. Bizde Sayıştay'ın böyle bir imkanı ve yetkisi yoktur. İyi bir adım olarak, TBMM veya komisyonlar tarafından Sayıştay'ın araştırılması istenen konulara cevaplar istenebiliyor. Bu konuyu Türkiye'de önemli bir eksiklik olarak görüyoruz. Sayıştay milli iradenin ferdi inisiyatifini kullanamamaktadır.''
SAYIŞTAY KANUNU TASARISI...
Sayıştay Başkanı Mehmet Damar, kamu mali yönetiminin en önemli unsurlarından birisinin hesap verilebilirliğin ve saydamlığın sağlanması olduğunu söyledi. Türk Sayıştay'ında bazı değişikliklerin yasal bazda gerçekleştirilmesi zorunluluğunun ortaya çıktığını vurgulayan Damar, etkin hesap verme sorumluluğu sisteminin kurulmasında denetimin temel unsur olarak kabul edildiğini bildirdi.
Damar, hükümet tarafından hazırlanan Ulusal Program'da Sayıştay'ın bütün kamu idarelerini denetlemesi ve AB uygulamaları ile uyumlu bir kurum haline gelmesi taahhüdünde bulunulduğunu anımsattı.
Sayıştay Kanunu Tasarı Taslağı'nın teknik çalışmalarının iki yılda tamamlandığına değinen Damar, ''Tasarıda belirtilen görev ve sorumlulukların kurumumuz tarafından tam olarak yerine getirilebilmesi için gerekli hazırlıklar başlatıldı. Tasarının kısa sürede yasalaşmasını beklemekteyiz. Bundan sonraki süreçte kurum olarak büyük bir sorumluluğu üstlendiğimizin bilincindeyiz'' diye konuştu.
''ETKİN UYGULAMALAR ÇOK ÖNEMLİDİR''
Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Hasan Korkmazcan, herkesin kamu kaynaklarının etkin, verimli, tutumlu kullanmasını, kamu hizmetlerinden herkesin adil yararlanması ve bu amaçlarla denetimin yapılmasını arzu ettiğini söyledi. Kamu mali yönetimi ve mali kontrol konusunda Türkiye'de sürdürülen çalışmaların son yıllarda hızlandırıldığını belirten Korkmazcan, şöyle devam etti:
''AB'ye üyelik yolunda ulusal programda öngörülen düzenlemelerin yerine getirilmesi bakımından, kamu harcamalarının denetimi alanında atılacak adımlar ve gerçekleştirilecek etkin uygulamalar çok önemlidir. Yapısal değişimi hedefleyen düzenlemelerin, toplumu bilgilendirerek ve çeşitli kesimlerin görüşlerini değerlendirerek yapılmasına önem veriyoruz.''
KAMU HARCAMALARININ PARLAMENTER DENETİMİ
Türk Parlamenterler Birliği'nin (TPB) düzenlediği panelde, kamu harcamalarının parlamenter denetimi tartışıldı.
TBMM Eski Senato Salonu'nda düzenlenen panelde konuşan Prof. Dr. Nihat Falay, AB sürecinde artık hiçbir kamu kurumunun Sayıştay denetimi dışında kalamayacağını söyledi.
Çok yıllı bütçe uygulamasının ABD'de uygulandığını ancak yüzde 47 oranında başarılı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Falay, çok yıllı bütçeye büyük umutlar bağlanmamasını önerdi.
Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) Başkanı Fikri Keskin de Türkiye'de ve dünyada yüksek denetimin tarihçesini anlattı. Keskin, TBMM KİT Komisyonu'nun yaptığı denetimin Türkiye'de şeffaflığın ön planda tutulduğu tek denetim olduğunu söyledi.
YDK raporlarında 1936 yılından sonra ''Sümerbank'ın özelleştirileceğinin'' belirtildiğini anımsatan Keskin, ''O dönemlerde kara geçen bu tür kuruluşların özel sektöre devri önerilmişti. Bu raporlarımızda yer alıyor'' dedi.
Eski bakanlardan Prof. Dr. Nami Çağan da parlamentoların kamu harcamalarını bütçe kanunları ile denetlediğini ifade ederek, ''yasalarımıza göre, harcama gerektiren önerilerde kaynak gösterme zorunluluğu var ama buna ne Meclis ne de Anayasa Mahkemesi dikkat ediyor'' diye konuştu.
Prof. Dr. Çağan, bütçedeki faiz ve borç ödemesi gibi zorunlu harcamaların, parlamenter denetimi engellediğini anlattı.
Prof. Dr. Rıza Ayhan da parlamenter denetimin yargı boyutu ve AB ile kıyaslamasına ilişkin bir bildiri sundu.
