2007-04-25 - 12:10
TÜRKÇEDEKİ BOZULMA VE YABANCILAŞMA...
Türkçedeki Bozulma ve Yabancılaşmanın Araştırılması, Türkçenin Korunması ve Etkin Kullanımı İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, Başkent Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurettin Demir'i dinledi.

Türkçenin çeşitli kullanım şekilleri olduğunu anlatan Prof. Dr. Demir,
dolayısıyla tek bir Türkçeden söz edilemeyeceğini söyledi. Türkçenin yerel
kullanımlarının ''standart dilden'' daha ileri olduğunu ifade eden Prof. Dr.
Demir, ''Bazı bölgelerde 'geliyorum' yerine 'geliyem' derler. Doğru olanı budur
aslında. 'Yor' eki, Türkçe değildir. Ancak standart Türkçede 'geliyorum'
kullanılmak zorunda'' diye konuştu.
Ankara'nın ilçelerinde bile farklı biçimlerde Türkçe konuşulduğunu ifade
eden Prof. Dr. Demir, ''Tek bir Türkçe yok. Ben, evimde çocuklarımla Mecliste
konuştuğum gibi konuşamam. Burada standart Türkçe kullanıyorum ama evde farklı
bir Türkçe konuşuyoruz'' dedi.
Sözlüklerdeki sözcük sayısının fazla olmasının, o dilin zengin olduğu
anlamına gelmeyeceğini savunan Prof. Dr. Demir, ''Almancadaki 'gelmek' sözcüğünün
bizde 19 karşılığı var. Bu, bizim dilimizin daha zengin olduğunu ifade etmez.
Tersinden bakarsak 'Ankaralılaştıramadıklarımızdan mısınız?' sözcüğünü İngilizce
yazarsak 17 sözcük kullanmak zorunda kalırız'' diye konuştu.
Çocukların ve cahillerin az kelime kullandığı yönündeki görüşlerin de
bilimsel olmadığını kaydeden Prof. Dr. Demir, bu konuda bilimsel hiçbir veri
bulunmadığını söyledi. Prof. Dr. Demir, aksine dil gelişimi tamamlanan 4-5
yaşındaki çocukların, sonsuz cümle kurabildiklerine dikkati çekti.
Türkçenin bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olmadığını vurgulayan
Prof. Dr. Demir, ''Aksine Türkçe, tarihinin en güçlü dönemini yaşıyor. Tartışma
konusu yapılan Türkçe değil, standart Türkçedir'' diye konuştu.
Bir dilin ancak işlevsiz kalınca ve aileler tarafından çocuklarına
aktarılmadığı zaman yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını savunan Prof.
Dr. Demir, Türkçe için böyle bir tehlike bulunmadığını söyledi.

-YABANCI DİL ÖĞRENİMİ...-

Yabancı dil öğreniminin ana dil için herhangi bir tehlike yaratmadığını
kaydeden Prof. Dr. Demir, Türkiye nüfusunun sadece yüzde 20'sinin yabancı dil
bildiğini; bu oranın bazı ülkelerde yüzde 90'lara ulaştığını belirtti.
Cep telefonu mesajları ile internette kullanılan dilin çok özel olduğunu ve
bunun, Türkçe için bir tehlike yaratmadığını ifade eden Prof. Dr. Demir,
''İnsanlar internetten veya cep telefonundan, istedikleri gibi iletişim kurarlar.
15 yaşındaki bir çocuğun, 60 yaşındaki bir profesör gibi konuşmasını
bekleyemeyiz'' dedi.
Standart Türkçenin eğitimde, devlette ve medyada kullanıldığını ifade eden
Prof. Dr. Demir, ''Televizyonda Urfa şivesi ile program yapan birisinden standart
Türkçe ile konuşmasını istemek ne kadar doğru? Buna hakkımız var mı?'' diye
konuştu.
Prof. Dr. Demir, Türkçe ile ilgili tartışmaların daha çok ''standart
Türkçe'' üzerinden yapıldığına dikkati çekerek, ''Her sunucunun, hava durumu
sunar gibi haber sunmasını beklemek haksızlık olur'' dedi.