2006-03-10 - 16:00
ŞEMDİNLİ KOMİSYONU BAŞKANI SIVACIOĞLU: ''İŞLEMİMİZDE BİR USUL HATASI BULUNMAMAKTADIR''
Sıvacıoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, başkanlığını yürüttüğü Meclis Araştırma Komisyonu'nun AK Parti, CHP ve ANAVATAN'ın önergeleriyle kurulduğunu hatırlatarak, çalışmaların 7 Aralık 2005 tarihinde başladığını söyledi.
Hakkari Merkez, Yüksekova ve Şemdinli
ilçelerinde meydana gelen olaylarla ilgili olarak kurulan Meclis
Araştırma Komisyonu Başkanı Musa Sıvacıoğlu, Van Cumhuriyet
Savcılığı'na ifade göndermeleriyle ilgili olarak, ''İşlemimizde bir
usul hatası bulunmamaktadır'' dedi.
Sıvacıoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, başkanlığını
yürüttüğü Meclis Araştırma Komisyonu'nun AK Parti, CHP ve ANAVATAN'ın
önergeleriyle kurulduğunu hatırlatarak, çalışmaların 7 Aralık 2005
tarihinde başladığını hatırlattı.
Komisyonun görev süresinin 1 ay uzatıldığını, bu durumda 7 Nisan
2006'da sürenin dolacağını anlatan Sıvacıoğlu, şunları söyledi:
''Komisyonumuz, şu ana kadar 18 toplantı yapmış, 40 kişi dinlemiş,
182 yazışma yapmış ve bu yazılarına 160 cevap gelmiştir. Son
zamanlarda yazılı ve görsel basınımızda Komisyonumuzca iddianamede
ismi geçen bir iş adamına ait ifadenin hiçbir resmi yazışma yapılmadan
gizlilik içerisinde ulaştırılmış gibi kamuoyunu yanıltıcı ve yanlış
kanaat oluşturucu yayınlar yapılmıştır.
Halbuki olay tamamen bunun aksi olup, Van Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın Komisyonumuza gönderdiği 16 Şubat 2006 tarihli
'tutuklu-acil' kaydı bulunan resmi yazı üzerine, Komisyonumuz bu
yazıya 20 Şubat 2006 tarihinde cevap vermiştir. İddianame
incelendiğinde, tahkikatı yürüten savcının iş adamını dinlediği ve
Komisyonumuzdan celbedilen ifadelerinin bir kısmını da delil olarak
kullandığı anlaşılmaktadır.''

-''SAVCILIĞA GÖNDERME YETKİSİ VAR''-

Musa Sıvacıoğlu, iddianamenin ikinci sayfasında yer alan
''deliller'' bölümünde, iddianameye esas teşkil eden delillerin
''Şüpheli, Mağdur, Şikayetçi ve Tanık Beyanları, Ekspertiz Raporları,
İnceleme ve Keşif Tutanağı, İhbar Dilekçeleri, Telefon Kayıtları,
Nüfus ve Sabıka Kayıtları ile Tüm Dosya Kapsamı'' ifadesinin yer
aldığını hatırlatarak, ''Gönderilen ifadenin ön plana çıkarılarak,
TBMM'nin iradesine göre kurulan Komisyonumuzun töhmet altına
sokulmasına anlam verilememektedir'' dedi.
Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun ''Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya
başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali
öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek
üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar'' hükmünü hatırlatan
Sıvacıoğlu, şöyle konuştu:
''Savcılıkça istenen bu tutanağın gönderilmemesi, yargı
faaliyetine engel olma, adaleti geciktirme gibi bir durumla karşı
karşıya kalınırdı ki bu da yargının faaliyetlerini yürütebilme,
adaleti yerine getirmeye engel olurdu ki esasen suç olan husus bu
olurdu.
Sıvacıoğlu Komisyonun, TBMM iç tüzük hükümlerine göre ifadeyi
savcılığa gönderme yetkisi bulunduğunu hatırlatarak, yaptıkları
işlemde bir usul hatası bulunmadığını söyledi.

Sıvacıoğlu, açıklamasının ardından, sadece iki soruyu
yanıtlayacağını söyledi. Gazeteciler, bunun üzerine Sıvacıoğlu'na,
''Sınırlandırırsanız, soru sorma hakkımızı kullanmayız. Kamuoyunda
tartışılan bir konuyla ilgili olarak ilk kez sizi karşımızda
görüyoruz. Kamuoyu adına soracağımız sorular var. Bunu sınırlarsanız
hiçbir anlamı kalmaz'' diyerek tepki gösterdi.
''Komisyon, çalışmalarını Meclis Başkanlığı adına yapıyor,
tutanakları da Meclis Başkanlığı adına göndermesi gerekmez miydi?''
sorusu üzerine Sıvacıoğlu, daha önce soruşturma komisyonu başkanlığı
yaptığını anımsattı. Sıvacıoğlu, ihtisas, araştırma ve soruşturma
komisyonlarının, Meclis Başkanlığı aracılığıyla yazışma yapmadığını;
''usulün ve teamülün bu yönde olduğunu'' belirtti.
Başkan Sıvacıoğlu, ''Savcı ile yapılan yazışma, bilgi istemeyle mi
bilgi vermeyle mi ilgili? Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Komisyon'un
çalışmalarını, yargıya müdahale olarak değerlendirdi. Bu, yargıya
müdahale midir? Komisyon çalışmalarına devam edecek mi, raporu yargıya
müdahale olacak mı?'' sorularını yanıtlarken, ''Bir engel yok. Engel
mi görüyorsunuz?'' dedi.
Sıvacıoğlu, Komisyon'un, TBMM'de grubu bulunan 3 siyasi partinin
önergeleriyle kurulduğuna işaret ederek, çalışmalarına devam edeceğini
ve raporunu hazırlayacağını belirtti.

-''İLERİYE YÖNELİK YORUMLAR''-

Komisyon Başkanı Musa Sıvacıoğlu, ''Bağımsız yargının görevini
yerine getirebilmesi, hepimizin özlediği en önemli husustur. Eğer biz
istenilen o bilgiyi göndermeseydik, sizin tepkiniz ne olurdu...?
'Yargı faaliyetini niye aksatıyorsunuz, bağımsız yargının önünü niye
kesiyorsunuz?' gibi soruların muhatabı olurduk'' diye konuştu.
25 yıl hakim ve savcı olarak görev yaptığını anlatan Sıvacıoğlu,
şöyle konuştu:
''Şüpheli ya da sanığın ifadesini aldığımızda, o kişi bize, 'Ben
falanca yerde de o konuyla ilgili ifade vermiştim' der. Bu, bir ilde
ya da başka bir ilde olabilir. Acaba orada ne demiş... Biz buna hukuk
dilinde mübayenet, çelişki diyoruz. Çünkü delil olarak kullanacağız.
Bu, savcının ya da mahkemelerin yetkisindedir. Eğer böyle bir eksiklik
kalırsa; bu, Yargıtay'da bozma nedenidir. 'Sanık veya tanık, falanca
tarihte ifade verdi, sonraki ifadesinde de şöyle dedi... İfadeler
arasında çelişki var' diyerek kararı bozar.''
''Savcıyı, (neden sadece Altındağ'ın ifadesini istediği) konusunda
Komisyon'a çağıracak mısınız?'' sorusuna, savcıyı dinleme konusunda
bir karar alınmadığını bildirdi.
Sıvacıoğlu, bir gazetecinin, ''İddianamede sadece Kara
Kuvvetleri...'' sözleriyle başladığı sorusunu tamamlamadan araya
girerek, ''Şu anda yürütmekte olduğumuz bir komisyonumuz var.
Görevimize devam ediyoruz. İleriye yönelik, tahmine dayalı yorumlarda
da bulunmak istemiyoruz'' diye konuştu.

-''ŞÜPHEMİ ÇEKMEDİ''-

Sıvacıoğlu, ''Bir gazeteci, 'Bir işadamının ifadesine ilişkin
yazıya cevap verdiniz mi?' diye sordu. Ben hayret ettim. Yazmış da
yazmamış da olabilirim. 182 yazı yazdım, bu rutin bir iştir. O yazı,
benim en ufak bir şüphemi ve dikkatimi bile çekmemiştir. Resmi bir
yerden bir yazı geldi, biz de ona yanıt verdik'' diye konuştu.
İddianamenin kendilerine ne zaman gönderildiğinin sorulması
üzerine Sıvacıoğlu, iddianamenin e-mail yoluyla geldiğini, ancak geliş
tarihini hatırlayamadığını belirtti.
AK Parti Ordu Milletvekili Enver Yılmaz da Komisyon'da İşadamı
Mehmet Ali Altındağ'ın dinlenilmesini, AK Parti'li Cavit Torun ile
CHP'li Ahmet Ersin ve Mesut Değer'in istediğini söyledi.