| Konu: | Ankara'nın başkent oluşunun 98'inci yıl dönümüne, sağlık çalışanlarının sorunlarına ve stratejik kurumların özelleştirilmesinin ülkemizin millî çıkarlarına aykırı olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 13.10.2021 |
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Bugün, Ankara'mızın başkent oluşunun 98'inci yıl dönümünü idrak ediyoruz. Başta cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyor; Ankara'nın başkent oluşunun yıl dönümünü en samimi duygularla kutluyorum.
Ülkemizde hekimler yoğun çalışma saatlerinden, maaşların düşüklüğünden ve şiddete maruz kalmaktan şikâyetçidirler. Aile Hekimleri Derneği verilerine göre, her saat başı bir doktorumuz şiddete maruz kalırken sağlık çalışanlarının yüzde 72,6'sının sağlık sektöründe çalıştıkları süre boyunca en az 1 kere şiddete maruz kaldığı tespit edilmiştir.
Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddette saptanan rakamların yüksekliğine rağmen basit görülen şiddetin kanıksandığı ve vakayiadiye sayıldığı, bunun hekimlerin özgür ve bağımsız karar vermesini engellediği, dolayısıyla ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak da geri döndüğü ortadadır.
2020 yılı için hazırlanan raporda Kamu Denetçiliği Kurumu kendisine ulaşan başvuruları inceleyerek Türkiye'de ve dünyada Covid-19 salgınıyla mücadeleyi takip etmiştir. Bu kapsamda bazı tespitler yapılmış ve öneriler sunulmuştur. Gelen başvurular, çoğunlukla, sağlık çalışanlarının hak ve çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik taleplerdir. Fedakârca görev yapan sağlık çalışanlarına ve hekimlerimize özlük hakları ve maddi ek prim desteği mutlaka verilmelidir.
Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, AK PARTİ seçim beyannamesinde sağlık çalışanlarına 3600 ek gösterge imkânı verileceğini açıklamasına rağmen, konuyla ilgili şimdiye kadar önemli bir adım atılmamıştır. İYİ Parti olarak ek göstergeyle ilgili Meclise verdiğimiz önergeler ise AK PARTİ oylarıyla reddedilmiştir. Bu sorunların tartışılması ve çözülmesi, özellikle içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde canı pahasına görev yapan sağlık çalışanlarımızın hakkını teslim edecek ve pandemiyle mücadelelerine moral ve motivasyon sağlayacaktır.
AK PARTİ, iktidara geldiğinden bu yana tam 62,3 milyar dolarlık özelleştirme yapıp stratejik öneme sahip birçok şirketimizi "özelleştirme" adı altında satmıştır, şimdi de gözünü barajlarımıza ve elektrik santrallerimize dikmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Akköprü Barajı ve elektrik santraliyle başlayan satış furyasına son olarak Ordu'daki Topçam Barajı ve elektrik santrali de eklenmiştir. Daha da tehlikelisi, ülkemizin çok önemli iki stratejik kurumu olan Türkiye Petrolleri ve BOTAŞ Varlık Fonuna devredilerek özelleştirme adımları atılıyor ve bununla alakalı olarak da çeşitli öngörüler kamuoyunda paylaşılıyor. Aynı, TÜRK TELEKOM özelleştirmesinde olduğu gibi yabancı sermayeye satılmak istenmektedir bu stratejik kurumlarımız. Petrol ve doğal gaz üretiminin devlet kontrolünden çıkması, ülkemizin millî çıkarlarına aykırıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bitmek bilmeyen rant sevdası uğruna sadece bizlerin değil, çocuklarımızın ve torunlarımızın da geleceklerine ipotek koyulmaktadır.
Buradan uyarıyoruz: Giderekayak daha önce rant uğruna satarak zarara uğrattığınız millî kurumlarımızda olduğu gibi stratejik kurumlarımızda da bu hatayı yapmayın. Bilin ki bunun takipçisi olacağız.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.