| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 13.10.2021 |
ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 2'nci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
2'nci madde, sosyal medyada içerik üreticilerinin elde etmiş olduğu kazançların vergilendirilmesini içeriyor, biz de bunu olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz. Öncelikle bunu söylemek isterim. Ama tabii ki sosyal medyada kazanç elde edenler de diğer vatandaşlarımızın aynı sorumluluğunu almak zorunda ve vergi ödeme yükümlülüğündeler.
Vatandaşın ödevi, vergi ödemek. Peki, devletin ödevi ne? Devletin ödevi, bir: Verginin adil bir şekilde dağıtılmasını sağlamak. İki: Toplanan vergilerin nasıl harcandığının hesabını vermek.
"Hesap vermek" dediğimizde, Adalet ve Kalkınma Partisinin on dokuz yılda en sevmediği iş hesap vermek, onların lügatinde hesap vermek yok. Zaten Sayın Cumhurbaşkanı da "Bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanımız yok." diyor. Bilemem, zamanınız mı yok, işinize mi gelmiyor, bunu 83 milyona havale ediyorum.
SALİH CORA (Trabzon) - 19 seçimdir hesap veriyoruz Onursal Bey ya.
ONURSAL ADIGÜZEL (Devamla) - Ama diğer taraftan, eğer vatandaştan, halktan, adaletten korkmuyorsanız "Her şeyin hesabını veririz." diyorsanız hodri meydan!
SALİH CORA (Trabzon) - Kaç seçimdir hesap veriyoruz ya.
ONURSAL ADIGÜZEL (Devamla) - Buradan soruyorum: 128 milyar dolar nerede? Tekrar soruyorum: 128 milyar dolar nerede? (CHP sıralarından alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon) - Merkez Bankasında.
ONURSAL ADIGÜZEL (Devamla) - Değerli milletvekilleri, şu yasayı bir reform olarak anlatıyorsunuz. Tabii, saraydan gelen her talimat sizin için bir reform, bunu görüyoruz. Ama alelacele hazırlanmış, günü kurtarmaya odaklanmış, hiç bir yapısal değişiklik içermeyen bu teklifi eviriyorum çeviriyorum, şaştım kaldım, burada bir reform göremiyorum. Sadece bir gerçeklik var ortada, saraydan talimat geliyor, Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri muhalefete dayatıyor. Bu da bir gelenek hâline geldi.
Değerli arkadaşlar, beşer şaşar ama arşiv yanılmaz. Bir yıl, bir buçuk yıl önce bir sosyal medya yasa teklifi getirdiniz, ortağınızın gazını almak için de bir gecede geçirdiniz. Ne çıktı ortaya? Bir yıl sonra "Beceremedik, yeniden dezenformasyonla ilgili bir sosyal medya yasa teklifi getirmek zorundayız." dediniz. Şimdi, biz söylemiştik diyeceğim, bir buçuk yıl önce dedik ki: Gelin, Dijital Mecralar Komisyonu kurulmuş, bu meseleyi komisyonda çalışalım, yeni yasama yılında çözelim. "Hayır, biz çözeceğiz." dediniz. Bildiğiniz yanıldığınıza yetmedi, bugün yine çıktınız "Sosyal medyada dezenformasyonla mücadele için yeni bir sosyal medya yasası getiriyoruz." diyorsunuz. Önce eteğinizdeki taşları dökeceksiniz, Genel Başkanınızın yalan yanlış bilgileri yaymasını engelleyeceksiniz. Ne dedi Cumhurbaşkanı? "İngiltere'de 100 sterline aşı var." dedi. Daha geçen hafta Cumhurbaşkanı "Almanya'da, Fransa'da ekmek bulamıyorlar." diyordu. Kapıda vatandaş kumanyaları kapmak için yarış içinde.
Yine, çıktı Sayın Cumhurbaşkanı dedi ki: "Almanya'da, Fransa'da benzin yok."
SALİH CORA (Trabzon) - İngiltere'de benzin istasyonlarındaki krizi biliyor musun? Hadi cevap ver buna.
ONURSAL ADIGÜZEL (Devamla) - Ya, aklımızla dalga mı geçiyorsunuz? Her gün zam yapıyorsunuz, vatandaşın cebinde benzin alacak para yok, zaten benzini koyacağı arabası da yok.
Değerli arkadaşlar, yine, bir buçuk yıl önce yeni bir yasa teklifini savunurken şundan bahsettiniz, dediniz ki: "Unutulma hakkı çok önemli bir hak. Biz vatandaşın unutulma hakkını çok önemsiyoruz." Biz de bakalım altından ne çıkacak dedik, bir yıl içinde anladık altından ne çıktığını. Yandaşın yolsuzluklarının ve usulsüzlüklerinin üstünü kapatmak için, unutulması için bu yasa çıkmış. Biz yine şunu söylemiştik bütün muhalefet olarak: "Bakın, gelin, milletvekillerini, siyasileri, yöneticileri bu kapsamın dışında tutalım." Yine anlamazlıktan geldiniz. Geldiğimiz nokta da ne oluyor biliyor musunuz? Medya Araştırmaları Derneği bir araştırma yayınladı, diyor ki: "İçeriklerin kaldırılmasıyla ilgili en çok talep iki başlıktan geliyor." Hiç şaşırmayacaksınız söyleyince: Birinci talep, yolsuzluk ve usulsüzlük; ikinci talep de görevin kötüye kullanılması.
Yine, İfade Özgürlüğü Derneği bir rapor hazırlamış. Ben de bir iki örnek derledim çünkü Adalet ve Kalkınma Partililer yalanlamayı çok severler, gerçek örnekleri görsünler istiyorum. AKP'li İBB Meclis üyesinin birçok belediye ile kamu kurumundan ihale aldığının iddia edildiği haberler engellenmiş. "Beykoz ve Tuzla'daki ihaleler AK PARTİ'lilerin şirketlerine" haberi. Niye engellediniz bunu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ONURSAL ADIGÜZEL (Devamla) - Yine, başka bir haber: "Çok sayıda kamu ihalesi AKP'li Arol'un Müdür Yardımcısı olduğu şirkete verilmiş." Haber bu.
Yine, çok önemli bir haber, başka bir haber, bu da engellenmiş. "Soylu'nun kuzeni 15 TL'lik ürünü SGK'ye bin TL'ye satmış." Ben bundan rahatsız olurum, bu haberlerin engellenmesini değil, araştırılmasını öneririm eğer iktidar partisi milletvekili ve yöneticisi olsam. Geldiğimiz noktada siz aslında "Biz dezenformasyonla mücadele edeceğiz, vatandaşın unutulma hakkını koruyacağız." derken aslında kolektif hafızanın yok edilmesine sebep oluyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, biz her fırsatta söylüyoruz. Biz, otosansür ve sansür getirecek düzenlemelerin karşısında oluruz ama bunun dışında eğer gerçekten samimi bir şekilde düzenlemeler yapmak istiyorsanız bu Meclisin bütün partilerini çağırın, hep birlikte çalışalım, dezenformasyonla da mücadele nasıl olur gösterelim.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)