GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:6
Tarih:13.10.2021

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülen bu kanun teklifinin asıl amacını bu kürsüden benden önce konuşan hatipler aslında bayağı dillendirdiler. Şunu söylemek gerekiyor: Teknik bir düzeltmeyle, bir makyajlamayla ödeme kolaylıkları, cüzi ödeme kolaylıkları düzenleyerek vergi sisteminde ciddi bir değişiklik yapıldığını iddia edemezsiniz. Buradaki amacın para toplamak olduğunu sanırım bilmeyen yok.

Çarşıda pazarda fiyatlar el yakıyor. Burada iktidar partisinin sıralarından bir milletvekili, hatırlarsınız, geçen dönemdeki bütçe görüşmeleri sırasında "Kuru ekmek yesinler." demişti ve "kuru ekmek" gerçekten şimdi bu iktidarın yarattığı işsizlik ve yoksulluğu en iyi tanımlayan, aynı sıralardan sarf edilmiş, alay etmek için sarf edilmiş olan sözlerdi. Bugün insanlar gerçek manada -mecazen değil- kuru ekmeğe muhtaç, böyle bir dönemden geçiyoruz.

Vergi ve sigorta prim ödemelerinde kısmi ertelemeler getirilerek günü kurtarma anlayışı bir kez daha hayata geçirilmiş oldu. Gelir vergisi, kurumlar vergisi elbette köklü bir değişim yaşamak zorundadır ama şimdiki makyajlama bu derde deva değildir. Köklü bir değişime var mısınız? Olmadığınızı biliyoruz ama toplumun ihtiyacı olan, köklü bir değişimdir. Bakın, işçiler, emekçiler üzerinden sağlanıyor vergilerin en önemli bölümü ve birçok madde var bu kanun teklifinde ama vergi adaletini sağlayacak bir tek madde yok. Vergi adaleti nedir? "Çok kazanandan çok, az kazanandan az..." Yine, benden önce konuşan hatipler çok detaylı ifade etti, bugün Pandora belgelerinden dökülenler, saçılanlar yandaş sermayenin vergi cennetlerine paralarını nasıl götürdüğünü, bu topraklardan aldıkları paraları, yerli olan paraları sizin deyiminizle... "Yerli ve millî"yi ağzınızdan hiç düşürmüyorsunuz ama iş kâr etmeye ve kazanmaya gelince bütün paraları vergi cennetlerine uçurmalarına da müsaade ettiniz, hiçbir şey demediniz.

Bakın, Türkiye'de her 10 kişiden 4'ü asgari ücretle yaşamak zorunda. Asgari ücret 2.825 TL ve bu ücretten 492 TL tutarında vergi kesiliyor. Peki, bu vergiyi buradan kesmek adil midir, vicdanlı mıdır? Cengiz Holdingler dururken bir işçinin günde 1 simit ve 1 çay almasına yetmeyen parasını kesmek hangi adalete sığar, hangi vicdana sığar; biz bunu bilemiyoruz. Bakın, vergi sistemi tarafsız, adil, uygulanabilir olmalı ve hiç kimseye bir ayrıcalık tanımamalıdır ama bu vergi sistemi zengine, sermayeye ayrıcalık tanımaktadır ve devletin kendi parasını da peşkeş çeken bir sistem bu dönemde, sizin iktidarınız döneminde daha da derinleştirildi. Tabii, diyeceksiniz ki: "Geçmiş dönemde yok muydu bu yolsuzluklar?" Geçmiş dönemde de vardı ama hiç bu kadar büyük olduğunu ben hatırlamıyorum rakamlar bağlamında değerlendirdiğimizde. Bakın, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) "Geçinmek istiyoruz." diye 5 maddeyle çıktı toplum karşısına, bu vergi yasasıyla ilgili verdiği mesajlarda. Ben buradan onları paylaşmak istiyorum, diyor ki: "Gelirde adalet, vergide adalet." Gelirde ve vergide adalet sağlanması için.. Biz tabii ki şunu çok iyi biliyoruz: Bu bir siyasi tercihe bağlıdır. Bu, bir ülkeyi nasıl yönetme bir kamucu yönetim anlayışının olup olmamasıyla ilgilidir doğrudan. Bunu bilerek devam ediyorlar. "Asgari ücret ve bütün ücretlerin asgari ücret kadarı için tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın ve net ödensin, böylece tüm ücretler yaklaşık 750 lira artırılsın." diyor DİSK. "Asgari ücret sonrası ilk vergi diliminde uygulanan tarife oranı yüzde 10'a indirilsin. Vergiye esas gelir dilimleri millî gelire göre artırılsın." diyor. "En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine çekilsin; elektrik, su, doğal gaz ve internet faturaları vergi ve kesintiden muaf tutulsun." diyor. "Tüm gıda ürünlerinde KDV sıfırlansın." diyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) - Bakın, özellikle gıda ürünlerinde, özellikle pandemiyi yaşadığımız dönemde zaten mevcut olan ekonomik krizle insanlar hiçbir şekilde geçinemezken, açlık ve yoksullukla boğuşurken özellikle temel gıda ürünlerinde sadece vergi kalkmamalı; adil, vicdanlı bir yönetim anlayışı, adaleti merkezine alan bir yönetim anlayışı aynı zamanda gıdayı da sübvanse etmelidir, gıdanın vatandaşa, yurttaşa ucuz bir şekilde gitmesini sağlamalıdır. Bakın, bugün, 9 milyona dayanmış geniş manadaki işsizlik. Bu işsizler ne yiyecek, ne içecek? Bugün asgari ücretli bile geçinemezken işsizler nasıl geçinecek? Bunu düşünmek Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevidir ve bu görev milletvekillerinin vicdanına yüklenmiştir. O yüzden talep edilecekse köklü bir değişim üzerinde çalışılmalıdır. Bu görevi de layıkıyla normal şartlarda bu Millet Meclisi yerine getirmelidir ama ne yazık ki iktidar sıraları, buna yanaşmak bir yana, tam tersi politikada ısrar ve dayatmayla ülkeyi uçurumun kenarına getirmedi, zaten şu an ülke uçurumdan yuvarlanıyor.

Ben de katılıyorum, bu sistem değişmek zorunda.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)