| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 14.10.2021 |
AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 9'uncu Cumhurbaşkanımız rahmetli Süleyman Demirel'in belirttiği gibi, Türkiye'nin iyiliğine toplu iğne ucu kadar faydası olacak bir iş yaptığınızda biz buna ancak seviniriz ve sizi elbette destekleriz. Ancak görüşmekte olduğumuz teklife genel olarak bakıldığında, vergi sistemimizdeki yapısal sorunları çözmek yerine mevcut ekonomik durumun doğurduğu birtakım sonuçları ortadan kaldırmayı amaçladığı görülmektedir. Oysa mali sistemimizde çok ciddi sorunlar bulunmaktadır. OECD verilerine göre, ekonomimizin yüzde 28,8'i kayıt dışıdır. Yani Türkiye, dünyada en yüksek kayıt dışı ekonomiye sahip ülkelerden biridir. Ülkemiz gelir vergisi baskısının çok yüksek olması nedeniyle kayıt dışılığı telafi etme arayışındadır yani gelir vergisi baskısının yüksek olmasının sebebi kayıt dışılıktır. Dolaylı vergilerde de dünyanın önde gelen ülkelerindeniz. Türkiye'de bütün vergi yükü, bu çerçevede, kayıtlı çalışanların üzerinedir. Bu nedenle bu kesim, yüksek ve adaletsiz gelir vergisi altında ezilmektedir. Elektrik faturalarında 5 kalem vergi ödüyoruz, 1 araba aldığımızda 1 tane de devlete alıyoruz, akaryakıtta litre başına 1,5 lira civarında ÖTV ödüyoruz. Dünyanın en pahalı mazotunu kullanan Türk çiftçisini ağır girdi maliyetleri altında ezilmekten bir nebze olsun kurtarmak için çiftçinin kullandığı mazottan ÖTV'nin kaldırılmasını öngören kanun teklifimiz maalesef geçtiğimiz yasama yıllarında Cumhurbaşkanlığı çoğunluğu tarafından reddedilmiştir. Mali sistemimiz o kadar bozuk ki dünyanın en yüksek vergi hadlerini uygulamamıza rağmen verimli bir vergi geliri üretemiyoruz. Kısacası vergi sistemimizin köklü bir değişime, yapısal reformlara ihtiyacı bulunmaktadır. Böyle bir reform yapılmadığı sürece, bu kanun teklifinde olduğu gibi palyatif çözümler, yama tedbirlerle idareimaslahatçılık devam edecektir.
Değerli arkadaşlar, ülkemizin önemli yükseköğretim kurumlarından olan Aydın Adnan Menderes Üniversitesine bağlı Uygulama ve Araştırma Hastanesinde geçtiğimiz aylarda 30'a yakın profesör, ayrıca çok sayıda hekim ve diğer sağlık çalışanı istifa talebinde bulunmuştu. Aydın'da yaptığım görüşmelerden edindiğim bilgilere göre üniversite hastanesinin ekipmanlarının yetersiz olması hem sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını hem de Aydınlılarının tedavi hizmetlerine erişimini güçleştirmektedir. Örneğin, mamografi cihazının aylardır arızalı olması nedeniyle hastaların mamografi için devlet hastanelerine yönlendirildiği belirtilmektedir. Hastane eczanesinde de başta başeczacı olmak üzere çok sayıda istifalar nedeniyle eczane, ilaç temininde sıkıntı yaşamakta, verimli olamamaktadır. Yoğun bakımdaki vantilatörler, taşınabilir akciğer grafisi aletleri, bronkoskopi gibi aletler ya bozuk ya da eksik durumdadır. Ayrıca, hastaneye ilişkin çok sayıda usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları gündemdedir. Konuyla ilgili olarak verdiğim soru önergesine yanıt bekliyorum. Buradan bu sorunları bir defa daha gündeme getirerek meselenin bir an önce açıklığa kavuşturulması çağrımı yeniliyorum.
Değerli milletvekilleri, 6 Ekim tarihinde, Paris İklim Anlaşması'nın kabul edildiği oturumda yaptığım konuşmada ülkemizin karşı karşıya bulunduğu tehditler ve dış politika sorunlarıyla ilgili olarak Meclise bilgi verilmesini talep etmiştim. Bugün aslında daha kritik bir konumdayız. Suriye'de olup bitenler, ilgili tarafların açıklamaları ve özellikle Türkiye adına yapılan açıklamalar konusunda Meclisin bilgilendirilmesi ihtiyacı ortadadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
AYDIN ADNAN SEZGİN (Devamla) - Teşekkürler.
Demokrasiye ve Parlamentoya saygının bir gereği olarak iktidar, Suriye ve İdlib başta olmak üzere dış politikamızdaki gelişmelerle ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisini en kısa sürede bilgilendirmelidir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)