| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 14.10.2021 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz kanun teklifinin gerekçesinde, vergi uyumunu gözeten, güvenliğini artıran ve sosyal adaleti sağlayan değişiklikler yapmanın hedeflendiği belirtiliyor. Vergiye uyum için öncelikle vergi kaçağını önlemek gerekir. Vergi cennetlerine para kaçırmak gibi, kayıt dışı istihdamın çokluğu da vergi kaçakçılığının temel sebeplerinden biridir aslında. TÜİK verilerine göre Türkiye'de on bir yılın rekoru kırılmış ve AB ülkeleriyle karşılaştırıldığında en fazla gelir adaletsizliğinin yaşandığı ülke Türkiye olmuş durumda. Zengin olan yüzde 10 ile yoksul olan yüzde 10 arasındaki fark tam 15 katına çıkmış. Vergi adaletinin sağlanması için kayıt dışı gelirin azaltılması gerektiğini elbette biz de biliyoruz ama bir farkla. Sizler gözünüzü yine, kayıt dışı çalışsa bile ancak hayatta kalabilecek ücretler alan ve sosyal haklarından mahrum olarak çalışan, pazarlık yapma hakkı bile olmayan ve işveren ne yaparsa yapsın sonunda razı olması gerektiği düşünülen emekçilere dikmişsiniz, biz ise adalara para kaçıranlara diktik gözümüzü.
Bakın, kimdir bu kayıt dışı çalışanlar? Cinsiyet durumları nedir ve acaba hangi şartlarda devam ederler kayıt dışı çalışmaya? Bir kere, kayıt dışı çalışmak, asgari ücretin altında dahi maaş almak demek, o da vaktinde ödenirse. İşverenin keyfine göre çalışıp belirli bir iş tanımına sahip olmamak demek. Fazla mesai ücreti almadan çalışmak demek. Sendikal haklardan mahrum, her an işsiz kalma riskiyle karşı karşıya, cinsel taciz, istismar ve psikolojik şiddete karşı mücadele yollarının tıkalı olduğunu hissederek çalışmak demek kayıt dışı çalışmak. Kayıt dışı çalışmak zorunda kalanlar ise en çok kadınlar. Güncel verilere göre kayıt dışı istihdam oranı kadınlarda yüzde 37. Tam zamanlı çalışan kadınların yüzde 28'i, yarı zamanlı çalışan kadınların ise yüzde 74'ü kayıt dışı işlerde çalışmakta. Peki, neden yarı zamanlı çalışır kadınlar? Onun da bir açıklaması var elbet. Ev içi emeğin başsorumlusu olarak kadınlar görülür. Erkek egemen düzenle uyumlu işleyen kapitalist sistemde, ikincil iş gücü olarak görülen kadınlara daha çok parça başı işlerde günlük geliri artırmak sorumluluğu yeterlidir. Ve tabii, bir de aile bakımı vardır ama siz orada üretim filan göremezsiniz.
"İkincil iş gücü görmek" demişken, daha yeni haberi çıkan Amasya Valisi Mustafa Masatlı'nın dediklerine bir bakalım. Kendisi, ziyaret ettiği fabrikaların elemana ihtiyacı olduğunu belirterek insanların iş beğenmediği için işsiz olduklarını ifade etti. Evet, insanlar iş beğenmediği için işsizmiş.
MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya) - Doğru.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Evet, doğruysa gidin çalışın o işlerde, gidin çalışın madenlerde, gidin çöp toplayın, gidin gerçekten sürekli olarak işverenin mobbingi, tacizi altında çalışın. (HDP sıralarından alkışlar) "Türkiye'de iş var, insanlar iş beğenmiyor." Öyle mi? Artık bunu bile diyebilecek noktaya geldiniz, gerçekten alkışlıyorum sizi.
BAŞKAN - Sayın Kerestecioğlu, Genel Kurula hitap edin lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Evet, şimdi, insanlar iş beğenmediği için işsizmiş, ayrıca, bir de üstüne, bayanlara bile iş verebileceklerini ifade ediyor. "Bayanlara bile iş verebiliriz." ne demek ya? Hangi devirde yaşıyoruz?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - "Bayan" değil, kadın.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Basbayağı "bayanlara" diyor.
Değerli Gazeteci Pınar Öğünç "Başka türlü bir işsizlik" başlıklı yazı dizisinde, iki buçuk yıldır işsiz olan, 30'lu yaşlarında, yeni anne Dilara'ya yer verdi. Dilara, gebe kalmasının ardından patronunun tutumunun değiştiğini söylüyor. Doğum izni bittiğinde işe geri dönüyor ama ona "Anne oldun, artık çok iş yapamıyorsun." deniliyor ve işten atılıyor. Dilara yeniden iş arıyor ancak kimsenin genç bir anneyi işe almak istemediğini görüyor. Mülakatlarda "2'nci çocuğu düşünüyor musun? Mesaiye nasıl kalacaksın?" gibi sorularla karşılaşıyor. Bu sorular çocuklu hiçbir erkeğe sorulmaz arkadaşlar. Evet, Dilara da sadece kadın ve anne olduğu için işsiz. Evet, kadınlar, sadece kadın oldukları için iş bulamıyor, krizde ilk önce işten atılıyor, erkeklerle aynı işi yapsalar da daha az ücret alıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Evet, bu düzeni değiştirmek için patriarkalı yıkmamız gerekiyor.
Son olarak, cezaevlerinden her gün mektuplar alıyoruz, şikâyetler alıyoruz. Az önce cezaevleri ve infaz yakma konusundaki önergemiz görüşülürken iktidar sözcüsü "Hepsini araştırdık, hiçbiri doğru değilmiş." dedi. "Hepsini araştırmak" demek muhataplarıyla görüşmek demektir. Siz sadece cezaevi müdürleriyle görüşürseniz gerçeğe asla ulaşamazsınız. Zaten bütün iktidarların yaptığı da budur aslında, kendi emrindekilerle görüşmek ve "Yok efendim, yalan." cevabını almak. Bu işin şakası yok, hasta mahpuslar var, infazı yakılanlar var, kötü koşullar var ve herkes isyanda. Bilin ki bir ülkede ne kadar çok cezaevi varsa o ülke o kadar adaletsizdir ve o ülke işte burası, Türkiye'dir.
Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)