| Konu: | Yüksek kredi faizlerine, ekonominin kötüye gidişinin Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmesinden itibaren ekonomik göstergelerden anlaşıldığına ve TÜGVA'nın kamu kurumlarına yüzlerce kişiyi yerleştirdiği iddialarıyla ilgili Hükûmetten açıklama beklediklerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 20.10.2021 |
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Geçim sıkıntısına düşen vatandaşlarımız ödeme koşullarının zorluğunu bile bile mecburen kredi çekmektedir. Ancak kredi faizleri oldukça yüksektir. Acil ihtiyaç için çekilen kredilerin geri dönüşlerinde zorluklar yaşandığı herkes tarafından da bilinmektedir. Gelir, gideri karşılamayınca vatandaş temel ihtiyaçları için kredi çekmek mecburiyetinde kalıyor. Konut kredisinde ise vade sayısı fazla olduğu için geri ödemesi çok daha yüksek miktarları buluyor. 500 bin liralık konut kredisi çeken bir vatandaş anaparadan daha fazlasını kredi faizi olarak ödemek mecburiyetinde kalıyor. Bugün konut kredisi çekmek isteyen birisi, en düşük faizle bile kredi çekmiş olsa, 500 bin liralık konut kredisi için ayda 8.513 lira ödemek zorunda kalmaktadır. Bunun toplamı da 1 milyon 25 bin lira geri ödeme demektir. Yani 500 bin lira kredi çekiyorsunuz, 525 bin lira faiz ödüyorsunuz. Üstelik, bu hesap en düşük kredi faizi için geçerli olan bir hesaptır, daha yüksek faizle kredi veren bankalar da mevcuttur.
Gelir gider dengesizliği artık telafi edilemeyecek boyuttadır. Vatandaşın parası yetmediği yerde "Kredi çekerim, taksit taksit öderim." düşüncesi de artık realize olamıyor, taksitler de ödenemiyor. Bu da geri ödenemeyen kredi miktarının her geçen gün artmasından anlaşılıyor. Vatandaşın zaten az olan gelirinin yanına bir de ödenecek kredi taksitleri eklenince rakamlar büyük tutarlara dönüşmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bu durum, ekonominin her geçen gün kötüye gidişinin, alım gücünün azaldığının ve vatandaşın ağır borç yükü altına sokulduğunun göstergesidir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçildiğinden itibaren ekonomik göstergelerden de anlaşılıyor ve milletimizin bu alanda yüzünün hiç gülmediği tespit ediliyor.
Geçtiğimiz hafta, 12 Ekim tarihinde basında çıkan haberlere göre, Türkiye Gençlik Vakfının, vakıf üzerinden, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve diğer kamu kurumlarına yüzlerce kişiyi yerleştirdiği ve bu kişilerle ilgili sicil kaydı tuttuğu iddia edilmiştir. TÜGVA paylaşılan belgeler için daha önce yaptığı açıklamada "Hiçbirinin vakfımızla alakası ve ilgisi yoktur." derken daha sonra Vakıf Başkanı "Bizim ERP sistemimiz var, bütün verilerimiz orada. Bir şekilde bu verilere ulaşılmış, içlerinden bazıları çıkarılmış ve bir evrak tanzim edilmiştir." diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bitiriyorum efendim.
"Belgeleri içeriden almış bu adam, sızdırmış, yedek yapmış ve ifşa ediyor." diyerek de iddiada bulunan kişiyi suçluyor. Dolayısıyla belgelerin doğruluğunu da maalesef ve maatteessüf teyit ediyor.
TÜİK'in açıkladığı resmî rakamlara göre genç işsizlik yüzde 22'ye ulaşmışken TÜGVA'ya üye olan gençlerin farkı ve liyakati nedir, ayrıca imtiyazı nedir? Devlet kurum ve kuruluşlarına hangi saikle yerleştirilmişlerdir? Bu soruların cevap bulmasını diliyoruz. Sorularımızın muhatabı Hükûmettir.
Hükûmetten bu konuyla ilgili açıklama bekliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum efendim.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.