| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 20.10.2021 |
HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye'de son günlerde bir konu konuşuluyor. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki gündem yirmi dört saatte bir değişiyor; bir taraftan vergi kaçıranları konuşurken bir taraftan baskıları konuşurken şimdi de Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) diye bir vakfın yaptığı uygulamaların her gün biriyle karşı karşıyayız. Neydi? Bir gazetecinin, sosyal paylaşım sitesinde paylaşması üzerine çarşaf çarşaf usulsüzlükler akıyor. Her zamanki gibi en başta inkâr, her zamanki gibi "Kıskanıyorlar." her zamanki gibi "Yalan!" Sonra, belgeler ortaya çıkınca "Ya, birileri sızdırmış olabilir." Artık bu kabul edilebilir bir durum değil. TÜGVA, Türkiye'de 2013 yılında kurulmuş bir vakıf. O tarihlere gidelim; cemaatle bir çekişme, Gülen cemaatiyle bir kopuş ve dershanelerin kapatılması, yurtların kapatılması, peşinden bir vakıf kuruluyor. Sekiz yıl önce 500 bin lirayla kurulan bir vakıf şu anda Türkiye'deki bütün tarikatların, bütün cemaatlerin bir çatı şirketine dönüşmüş, vakıf değil de bir şirket, rakamlarla açıklayacağız. Zaten girin sayfaya, sayfaya baktığınızda, 81 ilde örgütlü, 58 tane yükseköğrenim erkek öğrenci yurdundan -kadınlarla ilgili başka bir vakıf kurulmuş- tutun birçok alana girmiş, otoparkından otogarına, işletmelere kadar birçok yerde var.
Peki, arkadaşlar vakıf demek geçmişte neydi? Vakıf demek, bir kişinin veya grubun hayır yapması ve rızasıyla bir yeri tahsis etmesi. Burada bir tahsis mi var, bir rıza mı var? Hayır. Bir işgal var, bir yerleşme var, bir çökme var. Bunun adı nedir? Gece gündüz, televizyonlarda itiraz çıkınca "terörö terörö" "paralel devlet yapılanması" şu bu... Paralel devlet yapılanması budur, tümüyle çökmedir, tümüyle üstünde oturmadır. Neden? Bakın arkadaşlar, kamudan alınan birçok bina TÜGVA'ya veriliyor, kayyum atanan birçok şirketin yerleri tekrar buraya veriliyor; dershaneler, yurtlar. Ne oluyor arkadaşlar? Bunlar dışında düşük kirayla kamunun yerleri onlara veriliyor. Ne oluyor arkadaşlar? Dışarıdan yer kiralanıyor, kendi belediyelerine ödettiriliyor. Ne oluyor? Bir bakıyoruz ki iş başvuru merkezi gibi çalışıyor; hâkim, polis, kolluk gücü, subay, astsubay atamalarında işe gireceklerin listesi veriliyor. Ne oluyor? Arşiv taraması yapıyor, valilerin özel hayatlarına kadar her yeri araştırıyorlar. Bütün bunları çoğaltabiliriz, çoğaltabiliriz. Fakat geldiğimiz aşamada ne? Peki, gençlere ulaşıyorlar mı? Hayır, kendi gençlerine ulaşıyor. Peki, bu vakfı kim kurmuş? Milletvekili arkadaşlar da var, içinde genel başkan yardımcıları da var, içinde bakan yardımcıları da var. Peki, siyasi partilerin zaten gençlik yapısı var. Arkadaşlar, Halkların Demokratik Partisinin gençleri dışarıda gezince Ankara'nın ortasında araca bindirilip kaçırılmaya çalışılıyor, ajanlık teklif ediliyor; gençler bunu söylüyor. Gençler ne söylüyor? Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri diyor ki: "Biz kayyum rektör istemiyoruz." "Terörö!" Gençler diyor ki: "Barınamıyoruz, yurt yok." "Terörö!" Gençler diyor ki: "Açız, işsiziz." "Terörö!" Gençler diyor ki: "Kredi değil, burs istiyoruz." "Terörö!" Gençler diyor ki: "Kredimizi ödeyemiyoruz, haciz geliyor." "Terörö!" Ve Cumhurbaşkanı diyor ki: "Yurt dışındaki gençler gelsin." Biz daha geçen hafta Ağrı'daydık, Ağrı'daki gençler artık İstanbul'a, İzmir'e gitmiyor, Kanada'ya, Amerika'ya gidiyor. Gençler mutsuz, işsiz, yoksul, çaresiz ama gençler şunu da biliyor: Gittikçe siz kaybediyorsunuz, azalıyorsunuz.
Bir diğer konu, nasıl ki çökme, paralel devlet yapılanması, kayyumlar... Biz kayyum dediğimizde siz ürküyorsunuz ama kayyum bir işgal. Bu işgali artık siz öyle bir hâle getirdiniz ki kendiniz dışında herkesin yararlanmasına dönüştürdünüz. Nedir? TÜGVA, Türkiye Gençlik Vakfı. Bakın, Diyarbakır Kayapınar Belediyesi Diyarbakır'ın değil, Türkiye'nin en gelişmiş yerlerinden biri, örnek gösterilecek bir kentleşme yeri ve kayyumdan sonra tümüyle -bir ranta- her yere peşkeş çekilmeye çalışıldı, sanatla kültürle ilgiliden tutun, birçok yeri.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın İpekyüz.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Nedir? 27 Mart, seçime iki gün var, Kayapınar Belediyesine ait 20 bin metrekarelik, 20 dönümlük Ekin Ceren Parkı aynı gün ihaleye veriliyor, tevhit ediliyor, ifrazı yapılıyor, tapu tahsisi yapılıyor, Millî Emlaka veriliyor, seçime iki gün kala. 1 Nisan, seçimden sonra TÜGVA'ya devrediliyor. Bununla mı yetiniyorlar? Hayır. Oradaki taşınmazların bakımı, onarımı, mefruşatı, elektriği, suyu, güvenliği, 1 araç tahsisi ve aracın yakıt gideri Belediyece karşılanacak, Belediye seçilmiş ya. Ya, ye, ye, ye, doymuyorsunuz; işgal et, işgal et, doymuyorsunuz. Asıl kayyum sizlersiniz, asıl işgal eden sizlersiniz, asıl seçilmiş iradeye el koyan sizlersiniz.
Tekrar, Silopi'de Laleş Kültür ve Sanat Merkezini kalkıp aldılar kendilerine, Silvan'da Meya Kadın Merkezini aldılar kendilerine; 200 lira kira, 200 lira kira, Silopi'deki binanın belediyedeki fiyatı. Bunlar gidecek, bitecek, bu saltanat sona erecek.
Teşekkür ediyorum, sağ olun. (HDP sıralarından alkışlar)