| Konu: | Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 20.10.2021 |
MHP GRUBU ADINA ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Sayın Başkan, Gazi Meclisimizin değerli milletvekilleri ve televizyonları başında bizleri izleyen aziz Türk milleti; görüşmekte olduğumuz 283 sıra sayılı Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kooperatifler diğer işletmelerden demokratik yönetimleri, sorumluluk, eşitlik, adalet, yardımlaşma ve dayanışma gibi değerlerin kılavuzluk ettiği girişimler olarak ayrılmakta ve etki alanının merkezinde yer almaktadır. Günümüzde kooperatifçilik kamu ve özel sektör yanında üçüncü bir sektör olarak kabul edilmekte ve özel sektörle birlikte ekonomik ve sosyal kalkınmanın lokomotifi olarak görülmektedir. Küresel ölçekte rekabet ile kamu yararı arasındaki dengenin kurulması ve bu dengenin kalıcı olabilmesini sağlayan temel araçlardan biri olarak kabul edilmesi nedeniyle kooperatifçilik bireylerin ve toplumun ekonomik ve sosyal kalkınması açısından oldukça önemlidir.
Ülkemizde geçmişi Osmanlı'ya uzanan kooperatifçiliğin Türkiye'deki ilk uygulaması 1863 yılında devlet eliyle kurulan Memleket Sandıklarıyla başlamıştır. Cumhuriyetimizin kuruluş ve gelişme sürecinde de kooperatifçilik alanında esaslı adımlar atılmak suretiyle kooperatif sayısının her geçen gün arttığı bilinmektedir. Kökeni yüzyıllar öncesine dayanan kooperatiflerin bugün küresel çapta yaklaşık 400 milyon kişiye doğrudan ya da dolaylı istihdam sağladığı, dünya genelinde 10 kişiden 1'inin, Avrupa'da ise 5 kişiden 1'inin kooperatif ortağı olduğu bilinmektedir. Sadece Avrupa'da kooperatiflerin oluşturduğu toplam ekonomik büyüklüğün 1,5 trilyon avroya yaklaştığı, benzer şekilde dünyanın en büyük 300 kooperatifinin toplam cirosunun 2 trilyon doların üzerinde olduğu görülmektedir. Kooperatifler etkinliklerinin merkezine insanı koymaları, piyasa dengelerini düzelten etkin piyasa mekanizmalarını sağlayan bir denge unsuru olmalarıyla, küçük sanayi işletmelerine, kendi sistematiği ve özerk yapıları içerisinde güçlü ekonomik yapılar olarak piyasaya ve üretime katkı vermektedir. Ürün ya da hizmet arzını koordine etmek suretiyle piyasa dengelerini sağlamaları ve üretimden tüketime kadar, konuttan sağlığa, bankacılıktan sigortacılığa kadar pek çok alandaki başarılı örnekleriyle hem küreselde hem ülkemizde önemli üretim ve değer katkısı veren kuruluşlardır.
Değerli milletvekilleri, yüzyıllar önce Memleket Sandıklarıyla başlayan, lonca, imece gibi tarihimize ait sosyoekonomik örgütlenmelerle milyonlarca kişiye istihdam sağlayan ve bugün itibarıyla çok önemli bir ekonomik büyüklüğe ve sosyal ağa ulaşan kooperatifçiliğimizin daha ileriye gitmesi ve bu alanda yaşanan sorunların giderilmesi, daha etkin yapılara ulaşabilmesi bakımından görüşmekte olduğumuz kanun teklifi oldukça önem arz etmektedir.
Kooperatiflerin ilgili bakanlıklara göre dağılımı göz önüne alındığında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kendi alanında 35.938, Ticaret Bakanlığımızın çalışma alanında 12.327, Tarım ve Orman Bakanlığının çalışma alanındaysa 11.499 kooperatifin faaliyet gösterdiği; toplam kooperatif sayısı dikkate alındığındaysa 59.764 kooperatifin 6 milyon 328 bin 945 ortağıyla ülkemizde faaliyette bulunduğu bilinmektedir. Bu da nüfusumuzun yaklaşık olarak yüzde 7'sine tekabül etmektedir.
2021-2023 Yeni Ekonomi Programı'nda kooperatifçiliğin geliştirilmesiyle ilgili, kooperatiflerin ve üst kuruluşların daha şeffaf, daha etkin, daha profesyonel bir yönetime kavuşturulması ve bu kapsamda ilgili mevzuat değişiklikleri ve gerekli güncellemelerin yapılacağına ilişkin taahhütlere yer verilmiştir.
Ülkemizde kooperatifçilikle ilgili politikaları belirlemekle görevli ve öncü kurum Ticaret Bakanlığımızdır. Kooperatiflere kuruluş, işleyiş ve denetim hizmeti sunan diğer bakanlıklar ile kooperatifçilik sektörünün temsilcileri ve ilgili kurum ve kuruluşların katkılarıyla hazırlanan Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı'nda kooperatifçiliğimizin sorunları bütüncül ve detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Bahse konu belgede belirlenen misyon ve vizyon doğrultusunda sorunların giderilmesi, kooperatifçiliğin ideal yönde gelişebilmesi için ülkemizde uygun kanuni düzenlemelerin ve politikaların oluşturulabilmesi amacıyla geçici çözümlerin ötesinde sistem değişikliği ihtiyacı ortaya çıkmış ve bu nedenle 1163 sayılı Kanun'da uluslararası esaslar ve günün ihtiyaçları doğrultusunda değişiklikler yapılmasına ilişkin eylem planında özel bir maddeye yer verilmiştir.
Değerli milletvekilleri, kooperatiflerde etkin bir denetim sisteminin olmamasından dolayı yaşanan sorunları çözebilmek amacıyla çalışmalar yapılmış ve ülkemiz kooperatifçiliği ile kooperatifçilikte başarı yakalamış ülkeler arasındaki en önemli farklardan oluşan dış denetim sisteminin ülkemizdeki belli kriterleri taşıyan kooperatifler için de getirilmesi öngörülmüştür. Bu denetimler çok önemlidir şeffaflık açısından. Bu kapsamda, kooperatiflerimizin etkin bir denetim yapısının olması için Almanya, Japonya, Kanada, İspanya, Polonya ve İtalya gibi başarılı örnekleri de bulunan zorunlu dış denetim sistemi ülkemizde de uygulamaya geçirilmektedir. Bununla birlikte kooperatif ortağının, kooperatifin işleyişinden haberdar olabilmesi ve şeffaf bir yönetim anlayışının geliştirilebilmesi adına kooperatiflerde yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunun, gelir gider farkı hesaplarının, bilanço ve denetçi raporlarının elektronik ortamda da ortaklar tarafından incelenmesine imkân sağlanmaktadır. Böylece ortakların, kooperatifin işleyişi hakkında daha etkin bilgi edinmesinin önü açılmaktadır.
Ayrıca, özellikle seçim dönemlerinde adaylar arasında fırsat eşitliğinin sağlanması ve seçimlerin daha şeffaf ve adil bir ortamda gerçekleştirilmesi amacıyla, aday olan kişilere genel kurul toplantısına katılma hakkını haiz olduklarını gösterir listeye erişme imkânı da vermektedir. Bilindiği üzere, kooperatiflerin kuruluş, işleyiş ve denetimleri, amaç ve faaliyet konularına göre üç bakanlıkça yürütülmektedir. Bu sebeple, ülkemizdeki bütün kooperatiflerin istatistik verilerine sağlıklı bir şekilde ulaşılamamaktadır. Yapılan yeni düzenlemeyle, ülkemizdeki tüm kooperatiflere ilişkin verilerin tutulacağı merkezî bilgi sistemi uygulamaya geçirilmektedir. Sistemin hayata geçmesiyle birlikte işlem maliyeti ve zaman kaybı da azalacaktır. Ülkemizdeki tüm kooperatiflerin bilgilerinin yer alacağı bu sistem sayesinde hem uygulamada karşılaşılan birçok sorunun önüne geçilecek hem de kooperatifler daha şeffaf bir hâle gelecektir. Böylece güncel istatistiki bilgilerle etkin politikalar geliştirilmesinin de önü açılmış olacaktır.
Öte yandan, yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte isteyen kooperatiflere elektronik ortamda genel kurul yapabilme imkânı getirilmekte ve ortakları uzun mesafelerde bulunan veya ortağı çok olan kooperatiflerde aynı anda aynı mekânda bulunma zorunluluğunun ortadan kaldırılmasıyla zaman ve maliyet tasarrufu da sağlanacaktır. Böylece diğer şirket türlerine sağlanan bu teknolojik imkândan kooperatifler de yararlanacaktır.
Yapılacak kanun değişikliğiyle ülkemizde kadın girişimciler tarafından kurulan ve 2000'li yıllardan beri ekonomide kadın dayanışmasının iyi bir örneği olarak karşımıza çıkan kadın kooperatifleri ve hassas gruplardan olan engellilerin bir araya gelerek oluşturacakları kooperatiflerle ilgili olarak diğer şirket türlerine göre pozitif ayrımcılık yapılmak istenilmiş ve bu kooperatiflerin gerek kuruluş aşamasında ve gerekse faaliyet dönemlerindeki ticaret sicil müdürlüğünde ödedikleri tescil ve ilan ücretleri ile ticaret odasına kayıt ücreti, yıllık aidat ve munzam aidat ödeme mükellefiyetleri de kaldırılmıştır. Kadın ve engellilerimiz ülkemizin önemli sorununa çare üretebileceklerdir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun teklifinde yönetim ve denetim kurulu üyelerinin kooperatifçilik konusunda daha nitelikli bilgiye sahip olabilmeleri ve daha profesyonel bir şekilde görevlerini yerine getirebilmeleri amacıyla, seçildikten sonra kooperatifçilik konusunda eğitim alma zorunluluğunun getirilmesi hususu da düzenlenmektedir.
Bunun dışında, kanun değişikliğiyle, seçimi kaybeden bazı kooperatif yöneticilerinin kooperatife ait defter, belge ve sair varlıklarını yeni seçilenlere devretmemesi sorunu çözüme kavuşturulmaktadır, zira bu konuyla ilgili daha önce de bir düzenleme bulunmadığından seçilemeyen yönetim kurulu üyeleri zimmetlerinde bulunan defter ve belgeleri gereği gibi teslim etmiyor ve suistimallerde bulunuyorlardı. Bu soruna yönelik olarak, yönetim kurulu üyelerinin sorumlulukları altında bulunan belge ve varlıkları görevleri bitiminden itibaren üç iş günü içerisinde yeni seçilen yönetim kuruluna teslim zorunluluğu getirilerek bu evrak ve varlıkların güvenli bir şekilde devri sağlanmaktadır.
Bilindiği üzere, kooperatifler sermaye şirketi olmadığından düşük sermaye miktarıyla da kurulabilmektedir. Kooperatiflerde bir ortağın en az taahhüt etmesi gereken pay adedi 1, payın değeri ise sadece 100 TL'dir, hâl böyle olunca 700 TL'yle kooperatif kurulabilmekte ve bu asgari sermaye miktarı bazı alanlarda faaliyet gösteren kooperatifler için yeterli olmamaktadır. Bu kapsamda, düzenleme yapılması ihtiyacı hasıl olmuştur. Düzenlemeyle, on yıldır ülkemizde faaliyet gösteren ve yüksek sermaye gerektiren sigorta kooperatifleri için bir ortağın taahhüt edebileceği pay adedinin üst sınırı kaldırılarak bu kooperatiflerin kuruluşlarında yaşadığı sermaye sorunu çözüme kavuşturulmaktadır. Ayrıca taşıma kooperatifleri gibi bazı kooperatiflerde pay değerlerine ilişkin karşılaşılan sorun giderilerek pay değerini artırma yetkisi Bakanlığa verilmektedir. Örneğin, hâlihazırda bir payın değeri 100 TL iken taşıma kooperatifleri için bu değer Bakan onayıyla 500 TL olarak belirlenebilecektir.
Ülkemizde esnaf, sanatkârlar ve çiftçilerimizin ortak oldukları kooperatiflerin kefaletiyle ya da aracılığıyla düşük faizli kredi kullandırılmakta ancak bazı durumlarda kooperatif yöneticilerinin keyfî davranışlarıyla karşılaşılabildiğinden bu alanlarda faaliyet gösteren kooperatiflere yönelik birtakım özel düzenlemelerin yapılması gerekmiştir. Buna göre, kamu kaynaklarından desteklenen kredilere aracılık eden kooperatifler ile tarımsal desteklemelere aracılık eden kooperatiflerin ortaklığa kabul işlemine yönelik yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu kooperatifler, yönetim kurulu ana sözleşmede belirtilen şartları taşıyanları ortaklığa kabulden kaçınamayacaklardır. Görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle, yönetim kurulunca ortaklık şartlarını taşıdığı hâlde ortaklığa kabul edilmeyen ve bu nedenle finansmana erişemeyen esnaf, sanatkârlar ve çiftçilerimizin mağduriyet yaşamalarının önüne geçilmesi de amaçlanmıştır.Bu kapsamda, kooperatif üst kuruluşlarının yöneticilerinin de ortaklığa kabule ilişkin yetkileriyle ilgili düzenleme yapılmaktadır. Aynı şekilde kooperatiflerde olduğu gibi, kooperatif üst kuruluşları da söz konusu düzenlemelere ilişkin şartları taşıyıp ortak olmak için kendilerine müracaat eden kooperatif ve birlikleri ortaklığa kabulden de kaçamayacaklardır.
Diğer taraftan, kooperatiflerde dikey yapılanmanın önünün açılması amacıyla bu kapsamdaki kooperatiflerin kooperatif birliklerine, kooperatif birliklerinin de merkez birliğine ortak olmadığı takdirde, kamu kaynaklarından desteklenen kredilere kefalet sağlanamayacağı ve kamu kaynaklı tarımsal desteklemelere aracılık yapılamayacağı da hüküm altına alınmaktadır. Bütün bunların yanında, daha önce yalnızca konut yapı kooperatiflerine sağlanan amaç ve faaliyet konusunun değiştirilerek feshedilmeksizin faaliyetlerine devam etmesine ilişkin kolaylık sanayi sitesi, yapı kooperatifleri, toplu iş yeri yapı kooperatiflerini de kapsayacak şekilde genişletilmektedir. Ayrıca ana sözleşme değişikliği yapılarak yapı kooperatiflerinin amacının değiştirilmesi için tanınan altı aylık süre kısıtlaması kaldırılarak bu kooperatiflerin işlemlerinin kolaylaştırılması amaçlanmıştır. Böylece bu madde kapsamına giren yapı kooperatiflerinin tasfiyeden dönebileceği zamana kadar amaç ve faaliyet konusunu değiştirebilmesine ve kooperatiflere güvenin artırılmasına imkân sağlayacaktır.
Değerli milletvekilleri, konuşmamın bu bölümünde seçim bölgem Antalya'mızda son yıllarda kurulmuş olan kooperatiflerden bahsetmek istiyorum. Antalya'mızda 1 tane tarım satış kooperatifleri merkez birliği, 34 tane esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefaret kooperatifi, 172 tane motorlu taşıyıcılar kooperatifi, 22 tane deniz yolcu taşıma kooperatifi ile 9 tane de tüketim kooperatifi, eğitim kooperatifi, temin tevzi kooperatifi, karayolu yük taşıma kooperatifi, üretim ve pazarlama kooperatifi, işletme kooperatifi, turizm geliştirme kooperatifi ve tarım satış kooperatifi olmak üzere toplam 348 tane kooperatifimiz bulunmaktadır yani kooperatif zengini bir ilimiz de diyebiliriz. Antalya'mızda 2020 yılında 23, 2021 yılında 9 olmak üzere son iki yılda toplam 32 kooperatif kurulmuştur. Bu kooperatiflerimizden 27'sinin kadın kooperatifi olmasının yanı sıra önümüzdeki süreçte kadın kooperatifleri birliğinin de ilimizde kurulması planlanmaktadır. Cumhurbaşkanlığı On Birinci Kalkınma Planı çerçevesinde kooperatif destek sistemi hayata geçirilmiştir ve finansal destek araçları geliştirilebilmektedir. Bu çerçevede kooperatiflerin makine ve ekipman alımı, nitelikli personel istihdamı, demirbaş alımları ile tanıtım amaçlı giderleri sübvansiyonlu kredi olarak desteklenecektir. Plan döneminde başta tarım satış kooperatifleri, kadın kooperatifleri ile sosyal nitelikli kooperatifler olmak üzere öncelikli sektörlerde faaliyette bulunan kooperatiflere destekler sağlanmaktadır.
Kooperatifçilikle ilgili kamuoyunda farkındalık sağlanması ve kooperatifçilik girişimciliğinin farklı alanlarda uygulanması yönünde çalışmalar yapılmakta olup bu çalışmaların bir örneği Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı olan KOOP-DES'tir. Ticaret Bakanlığınca yürütülen Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) kapsamında 2020 ve 2021 yıllarında Antalya ilimizde faaliyet gösteren, ortaklarının çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ve kadın emeğini değerlendirme amacı güden 25 kadın kooperatifimiz bu projeye başvuruda bulunmuş olup şimdilik 19 kooperatife hibe desteği verilmesi uygun görülmüştür. 17 kooperatifin ise hibe işlemleri yürütülmektedir. 8 tane kooperatifimizle ilgili Bakanlık merkez komisyonundan onay beklenmektedir. 2020 yılında 11 kadın kooperatifimize 1 milyon 135 bin 376 TL, 2021 yılında ise 4 kadın kooperatifimize 300.684 TL ödeme yapılmış; 2 tane kooperatifimize de yaklaşık 223.053 TL -Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı kapsamında- ödeme yapılacağını belirtmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, Antalya'mızın kendisine atfedilen "turizmin başkenti" unvanını fazlasıyla hak ettiğini gururla söyleyebiliriz. Yeşil ve mavinin buluştuğu Antalya'mızı coronavirüs pandemisine rağmen 2020 yılında 3 milyon 444 bin 426 turist ziyaret etmişken 2021 yılı Ekim ayı itibarıyla Antalya'mıza hava yoluyla gelen turist sayısı 8 milyon 38 bin 761'e ulaşarak İspanya'yı geride bırakmış, ülkemize ve bizlere turizm alanında büyük bir gurur yaşatmıştır. 4 mevsim turizmin yaşandığı güzel şehrimiz alınan pandemi tedbirleri ve 2'nci, 3'üncü doz aşıların tamamlanmasıyla eski günlerine tekrar kavuşacağının sinyalini vermiş bulunmakla birlikte, şehrimizin yıl sonuna kadar 10 milyon turiste ev sahipliği yaparak yeni bir rekora imza atacağına da canıgönülden inanıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama son vermeden önce, 21 Ekim 1979 tarihinde, henüz 18 yaşındayken uğradığı hain saldırı sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan Antalyalı ülkücü şehidimiz Erdal Çor'u şehadetinin 42'nci seneidevriyesinde rahmet ve minnetle anıyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)