GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Başakşehir'deki Kanuni Sultan Süleyman KYK Yurdu'nda kalan öğrencilerin sorunlarına, milletin fakirleşmesinin tek sebebinin Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi olduğuna, dış politikada keyfî ve tutulması mümkün olmayan sözler verildiğine ve Hükûmeti ortak akılla strateji oluşturmaya davet ettiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:5
Birleşim:10
Tarih:21.10.2021

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

İstanbul Başakşehir'de Kanuni Sultan Süleyman Kredi Yurtlar Kurumu Yurdu'nda bir hafta içerisinde 3 kez bıçaklı gasp olayının yaşandığını söyleyen öğrenciler, barınma koşullarının iyileştirilmesi için bir protesto gösterisi düzenlediler. Metro ile yurt arasındaki yolda üniversitelilerin bıçaklı saldırılara uğraması, yemek fiyatları ve internet imkânları öğrenciler tarafından protesto edildi. Üniversiteliler gasp olaylarına karşı yurt yönetiminin yeterli önlemleri almadığını, metro ile yurt arasındaki yolda güvenliğin sağlanamadığını, yemek fiyatlarının düşürülmesi gerektiğini, ulaşım imkânlarının da realize edilmesini, internette kotanın kaldırılmasını temenni ettiler.

İYİ Parti olarak öğrencilerin bu sorunlarının çözümüne katkı sağlamak ve hız kazandırmak amacıyla konuyu Meclisin gündemine taşımaya karar verdik. Hükûmeti de zaman kaybetmeden konuya el atmaya ve çözüm üretmeye davet ediyoruz.

Sayın Erdoğan üç yıl önce "Ver yetkiyi, gör etkiyi." diyerek aziz milletimize bir söz vermişti; faizle, enflasyonla, dolarla nasıl mücadele edilir gösterecekti. Üç yıl sonra bugün Türkiye'de devletin bankaları Sayın Cumhurbaşkanının yetkisinde, medyanın büyük çoğunluğu, Hazine, Maliye hatta bağımsız olması gereken Merkez Bankası bile Sayın Cumhurbaşkanımızın yetki alanında.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Yani millet Sayın Cumhurbaşkanımıza, Recep Tayyip Erdoğan'a yetkiyi verdi. Peki, ya etki ne oldu? Onu da ifade edeyim: Faizler yükseldi, enflasyon yükseldi, dolar 9,45 seviyesine yükseldi. Dolardaki her 10 kuruşluk artış borç stokumuza 45 milyarlık bir artı yük getirmektedir.

İşsizlik rekor seviyelere yükselmiştir. Çiftçinin, işçinin, memurun, esnafın, emeklinin yani toplumun her kesiminin alım gücü azalmıştır. İşte, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle uçan Türkiye de budur. İşte, tam yetkili Sayın Erdoğan'ın üç yılda ülkemize olan etkisi de budur. Esnaf kepenk kapatıyor, firmalarımız yabancılara satılıyor, milletimiz günden güne fakirleşiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Maliye Bakanı ortada yok, Merkez Bankası Başkanı ise palyatif tedbirler getiriyor ve her müdahalesi döviz kurunda olumsuz etkilere neden oluyor. Hükûmet, doların artışını sadece seyrediyor, milletimizin yoksullaşmasına kayıtsız kalıyor. Doların yükselmesi ve milletimizin fakirleşmesinin tek sebebi olarak gördüğümüz Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin yarattığı bu etkinin tartışılması gerektiğine inanıyoruz.

Sayın Erdoğan dış politikayı da tıpkı ekonomiyi yönettiği gibi yönetmektedir. Tutarsız ekonomi politikaları ve alınan keyfî kararlar nasıl ki milletimize bedel ödetiyorsa benzer bir durumu da dış politika yaşıyoruz. Türkiye olarak Suriye'de Sayın Erdoğan'ın Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya'ya verdiği keyfî ve tutulması mümkün olmayan sözlerinin bedelini ödemeye devam ediyoruz. Bu bedeli milletimiz cebiyle, Mehmetçik'imiz de canıyla ödüyor maalesef.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bitiriyorum efendim.

BAŞKAN - Tamamlayınız efendim.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Suriye'de iç savaş ilk başladığında Sayın Erdoğan Şam'da cuma namazı kılacağını düşünüyordu, bu hayalini Amerika Birleşik Devletleri'nin desteğiyle gerçekleştirebileceğine inanıyordu. Rusya Suriye'ye asker çıkarınca, bu sefer, Sayın Erdoğan Rusya'nın yanında yer aldı, Rusya'yla iyi ilişkiler kurmak için taviz verdi, S-400'ler 2,5 milyar dolara satın alındı, Türkiye bunun karşılığında F-35 projesinden çıkarıldı ve yaklaşık 11 milyar dolarlık bir zarara uğradı. Harcanan para bu fakir milletin alın teridir, böyle keyfî uygulama ve kararlarla heba edilemez. Millî meselelerde, özellikle dış politikada ve güvenlik konularında eleştirilerimizi serdediyor ancak millî bir duyarlılıkla üzerimize düşen desteği Hükûmete vermekten de geri durmuyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Hükûmeti aynı duyarlılıkla hareket etmeye, temel konularda keyfî kararlar almamaya, toptancı bir tarih şuuru ve ortak akılla strateji oluşturmaya davet ediyor, müsamahanız için teşekkür edip Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum efendim.