| Konu: | Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 21.10.2021 |
ORHAN SÜMER (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teklifin 7'nci maddesi, kooperatiflerde sorumlu Yönetim Kurulu üyelerinin bilgi, belge ve mal varlıklarının devrinin süresini belirlemektedir. Devir teslim ve tescil işlemleri açısından Komisyonda partilerin uzlaştığı süre sınırlaması, kooperatifçilik açısından olumlu bir düzenlemedir.
Değerli milletvekilleri, tarımsal faaliyetleri güçlendirecek, çiftçinin devletini yanında görebilmesini sağlayacak, tarlasını ekmekten vazgeçen üreticiye umut ışığı olacak; esnaf ve sanatkârlar, taşıma, konut, tarımsal faaliyet, sulama kooperatiflerinin derdine derman olacak bir kanun teklifi olmasını çok isterdik ama ne yazık ki yine yetersiz, üzerinde çalışılmamış, paydaşlara danışılmamış bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız.
Kooperatif, insan ihtiyaçlarının karşılıklı yardımlaşma yoluyla giderilmesini sağlamak ve ortakların çıkarlarını korumak amacıyla oluşturulan ekonomik bir kuruluştur. Maalesef, on dokuz yılın sonunda ekonomisi iyi olan, yardıma ihtiyacı olmayan, kendi çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan tek yer AKP iktidarının sarayı olmuştur. Memleket öyle bir duruma getirildi ki 83 milyon nüfuslu ülkemizde AKP iktidarı, saray şürekâsı ve TÜGVA'yla bağlantısı olmayan herkesin ekonomisi bozuk durumdadır.
TÜİK'e göre enflasyon yüzde 20, halkın enflasyonu yani gerçek enflasyon ise yüzde 50'den fazla. Asgari ücret açlık sınırının altında, vatandaşın toplam borcu 1 trilyon sınırını aştı. İcra dairelerindeki dosya sayısı 23 milyon. 2002 yılında 1,35 olan dolar her gün yeni bir tarihî rekoru kırıyor, maalesef bugün de 9,5 sınırında. Faturasını ödeyemediği için 2 milyon kişinin elektriği kesiliyor. Seksen yıllık tüm iktidarlar döneminde, 2002 yılına gelene kadar ancak 1,50 olan benzin ve akaryakıt ürünlerini gelen zamlarla vatandaşlar artık takip edemez duruma geldi. Tarımda üretici fiyatları yüzde 25 artmış durumda; millet ucuz gıda kuyruklarında, mahalle pazarlarından kalan artık sebze meyveye muhtaç olmuş durumda. On dokuz yıl önce 3Y'yi; yolsuzluğu, yoksulluğu, yasakları bitireceğini ifade ederek iktidara gelen AKP iktidarı bugün 2002 yılını mumla arar hâle gelmiştir. Yolsuzluk, devletin her kurumunu sarmış; Sayıştay raporlarıyla, rüşvet skandallarıyla ortaya saçılmıştır. Yoksulluk, Cumhuriyet Dönemi'nin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Milletimiz savaş dönemlerinde gördüğü yoksulluğu, 21'inci yüzyılda AKP iktidarıyla tekrar hatırlamıştır. Yasaklara geldiğimizde ise iktidarın işine gelmeyen, eleştiri yapılan her şeyin yasak olduğu; gençlerin kendilerini özgür hissetmedikleri için ülkelerini terk ettikleri bir Türkiye yaratılmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2003 yılında, AKP iktidarının ilk senesinde asgari ücret 318 liraydı, çeyrek altın 22 lira; asgari ücretle 14 tane çeyrek altın alınabiliyordu. Bugün çeyrek altın 879 lira civarında, asgari ücretli ancak 3 tane çeyrek altın alabiliyor. Yine, 2002 yılında asgari ücretle, maalesef, 737 ekmek alınıyordu ama şimdi, günümüzde ise vatandaşın alım gücü olmadığı için Ankara'nın göbeğinde askıda ekmek kampanyası başlatıldı. Millet o kadar fakirleşti ki fırınlar alım gücü düşük vatandaşlarımız için bir gün önceden kalan bayat ekmeği satışa sunmaya başladılar. AKP iktidarı 2002 yılıyla kıyaslamayı sevmiyor; doğru, haklılar çünkü kıyas kabul etmez kötü bir yönetim ve ucube bir başkanlık sistemi var.
Değerli milletvekilleri, bu ucube tek adam rejiminde vatandaşın ekmek alacak parası yokken sarayın sadece bir yıllık içecek masrafı -hani bir bakanımız vardı ya, "Burayı iyi dinleyin." diyordu- 1 milyon 319 binden 1 milyon 872 bin liraya çıkmış. Yine, çiftçimizin traktörüne haciz üzerine haciz gelirken, gübre alacak para bulamazken, tarladaki mahsulünü satamadığı için benzin döküp yakarken sarayın ziraat maddelerine harcaması 771 bin liradan 9 milyon liraya çıkmış. Kooperatifler kanunu yapmaya çalıştığımız, çiftçinin derdine derman aradığımız bugünlerde sarayın zirai olarak ne yetiştirdiğini merak etmek lazım; masrafları tam 12 kata çıkmış. 9 milyon lira Türkiye'deki kooperatiflere dağıtılsaydı, inanın bugün konuştuğumuz kanun teklifinden daha faydalı olurdu.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; esnaf siftah yapamazken, öğrenciler yurt sorunuyla uğraşırken, emekli geçim derdiyle, asgari ücretli pahalılıkla, memurlar 3600 ek gösterge talebiyle, çiftçi maliyetlerinin artmasıyla, sade vatandaşlarımız yoksullukla mücadele ediyor; saray ve rant çeteleri haricinde Türkiye'de kimse mutlu değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Sümer.
ORHAN SÜMER (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.
Ama hiç kimse merak etmesin; bu talan düzeni ilk seçimde son bulacak, gelir dağılımı adaleti sağlanacak, vatandaşın yüzü gülecek, cebindeki delik giderilecek. İlk seçimde kurulacak Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında sarayın şakşakçılarına, iktidarın rantçılarına, 5 maaş birden alanlara, devleti soyup vatandaşın hakkını yiyenlere mutlaka hesap sorulacak.
Geliyor gelmekte olan diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim Başkanım. (CHP sıralarından alkışlar)