GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:15
Tarih:04.11.2021

HDP GRUBU ADINA ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, bugün 4 Kasım. Bir darbeyle tutsak edilen ve AİHM kararlarına rağmen talimatla siyasi rehine hâline dönüştürülen, başta Eş Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş nezdinde, bütün seçilmiş arkadaşlarımızı buradan saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, yani, yolsuzluklar... Hani "yolsuzluk" diyorlar ya, düpedüz hırsızlık bu, yani başkasının malını mülkünü eline geçirmek, senin hakkın olmayan bir şeyi almak düpedüz hırsızlık. Bunun yapılamayacağı bir yer vardı; bu, engelliler meselesi. Şimdi, engelli olmayan kişileri engelli gösterip maaş bağlamak; bu, neyin nesidir, nasıl bir iştir, yani insanın aklının alamayacağı bir şey. Acaba siz yandaşları engelli görüp de maaş mı bağladınız onlara yani öyle bir bakış açınız mı var? Bunu da merak ediyorum açıkçası. Yani 442 bin kişiden bahsediliyor, böyle bir şey olabilir mi ya? 442 bin kişi. Yani engelli olmadığı hâlde engelli maaşı bağlanmış. Böyle bir yolsuzluk herhâlde cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir yolsuzluktur yani. Hayır, üç beş kişi, on kişi, elli kişi, yüz kişi olsa dersiniz ki "Ya, gözden kaçmış, dikkatten kaçmış." ya da "Bu şekilde olmuş." filan. Ama bu kadar insan herhâlde düpedüz bilinçli bir tercihle oluşturulmuş bir şeydir. Tabii, bu nasıl yol açıyor, bu neden oluşuyor?

Kamudaki bütün bu yolsuzluklar, bütün bu hırsızlıklar hukuk devletinin ortadan kalkması, denetim mekanizmasının ortadan kalkması, tek adam rejiminin bir sonucu olarak ortada duruyor. Bir kere "denetim mekanizması" diye bir şey kalmamış yani. Sayıştay raporları diyoruz ama Sayıştay raporlarının bile nasıl hazırlandığını az çok hepimiz tahmin edebiliyoruz. Ayıp olmasın diye birkaç bulgu koyup ortaya değerlendiriyorlar, biz de o bulgular üzerinden buralarda bir şeyler söylüyoruz.

Şimdi, Ticaret Bakanının yaptığı yolsuzluk apaçık ortadayken yani hiçbir şey yapılmadan sadece görevden alındı, istifa ettirildi ve gönderildi. Yani diğer taraftan belediyelerden, Ankara, İstanbul belediyelerinden görevden aldıklarınızın yolsuzluk yaptıkları, hırsızlık yaptıkları apaçık ortadaydı ama bunlarla ilgili herhangi bir soruşturma olmadı. Yani bu kamu alanı olduğu gibi bir talan alanına dönüştürüldü. Tabii, biz kayyumlardan biliyoruz en iyi bunu. Yani meşhur bir Mardin kayyumunuz var görevlendirdiğiniz; işte, yolsuzluklarıyla, hırsızlıklarıyla artık baş edemediniz, başa çıkamadınız, adamın yaptığı hırsızlıklarla başa çıkamadınız, en sonunda soruşturma açtırdınız ya, 540 milyonluk yolsuzluk nedeniyle hakkında soruşturma açıldı. Bu, sadece Mardin'de değil tabii yani Türkiye'de kayyum atanan birçok yerde, hem belediyelerde hem de bütün alanlarda bu yolsuzluklar ve hırsızlıklar meselesi tarafınızdan korunuyor, kollanıyor. Bütün bunlardan kaynaklı olarak çökmüş bir devlet sistemi var. Hangi mekanizmasına giderseniz bu çökmüşlüğü çok rahat bir şekilde görürsünüz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ALİ KENANOĞLU (Devamla) - Peki, Ankara'da ilginç bir şey var, hepiniz görüyorsunuz, ANKAPARK var, 750 milyon dolar harcanmış buraya, kimisi "800 milyon dolar." diyor; ANKAPARK, 750 milyon dolar. Ankara'da hani Belediye Başkanınız vardı ya, 5 tane kapı yaptırdı 2014'te 31 milyon liraya; bu, o günkü rakamıyla 14 milyon dolar yani bugün TL'ye çevirirseniz 136 milyon lira. Bu ne için gerekliydi? Bunun hiçbir soruşturması olmayacak mı? Bu adam yargılanmayacak mı bu yaptığı işlerden dolayı? Yargılanmayacak. Niye? Aynı şekilde, İstanbul'daki yolsuzluklar sonrasında ne yaptınız? Yolsuzlukların haberini veren gazetelere, dergilere erişim engeli getirdiniz. Yani bu yolsuzlukların üzerine böyle gidiyorsunuz. Peki, sonra ne yaptınız? Erişim engeli haberi veren haberlere de erişim engeli getirdiniz. Yolsuzlukla mücadeleniz burada.

Saygılar. (HDP sıralarından alkışlar)