GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:15
Tarih:04.11.2021

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 4 Kasım, HDP'ye dönük gerçekleşen siyasi darbenin yıl dönümü. 4 Kasımda Eş Genel Başkanlarımızın içinde bulunduğu seçilmiş milletvekillerimizin, halkın iradesi olan milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldı; apar topar gözaltına alındılar ve 2 Eş Genel Başkanımızın içinde olduğu 9 milletvekili tutuklandı, çoğu hâlâ tutuklu durumda. 4 Kasım bizim açımızdan tam anlamıyla bir siyasi darbedir.

Bugüne kadar, Türkiye, tarihine baktığımızda, darbelerle, askerî cuntanın darbeleriyle dolu bir tarihe sahip ama şu anda mevcut iktidarın zamana yayılmış olan sivil darbesi 4 Kasımla beraber devam etmektedir. O günle bitmedi yani ve askerî cuntayı aratmayacak düzeyde bunu sürdürmekteler. Hatırlayacaksınız; Kenan Evren'e 17 yaşındaki Erdal Eren için "Yaşı 17, nasıl asalım?" denildiğinde "Asmayalım da besleyelim mi?" gibi karikatürize edilmişti süreç. İnsanlar gözaltına alındı, katledildi, tutuklandı; gazetelere, demokratik kitle örgütlerine kilit vuruldu. Aynı şeyi şimdi, 15 Temmuz askerî darbeyi Allah'ın lütfu olarak gören bu iktidar devam ettirmektedir ve sadece seçilmiş milletvekillerimizle değil, belediyelerimize kayyum atayarak bu siyasi darbeyi devam ettirdiler. Belediyelere kayyum atanarak başta Kürt halkı ve HDP'nin bütün destekçilerine "Sizin seçme ve seçilme hakkınız yok. Siz yerel bir irade, bir siyasi irade oluşturamazsınız." mesajını vermiş oluyorlar. Seçme ve seçilme hakkı bu ülkede, geçmiş dönemde, ülkenin kuruluşuyla birlikte kazanılmış bir haktır, kuruluşundan kısa bir süre sonra kazanılmış bir haktır ve bu hakkı... Şu anda mevcut olan darbeci anlayışla siyasi darbenin sahibi olan bu iktidar bunu sürdürmektedir. Ama bu topraklar vicdanlıdır. Bu topraklar, HDP'yi yaşadığı bütün bu acılar ve baskılar karşısında büyütüyor ve HDP, gerçekten onurlu bir şekilde halkın en geniş desteğini alarak yola devam ediyor. "Bu topraklar vicdanlıdır." dedim ya, bu vicdanlı topraklar mevcut olan iktidarı da gittikçe zayıflatıyor.

Ben buradan bütün seçilmişlere, bütün siyasi mahpuslara, gazetecilere selam ve sevgilerimizi iletiyorum. Ben buradan bütün seçmenlerimiz adına ve bütün sevenleri adına içerideki mahpus arkadaşlarımıza, Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş şahsında hepsine selam ve sevgilerimizi iletiyorum.

Evet, sürem yettiğince... Bir konu daha vardı, bunu da Dışişleri Bakanlığına bir soru önergesi olarak vermiştik. Buradan yine kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.

Elok Su İstasyonu, Serekaniye'deki bir su istasyonudur ve bu su istasyonundan 400 binden fazla insan faydalanmaktadır, su ihtiyacını bu istasyondan karşılamaktadır. Mevcut olan bu iktidarın sınır ötesi operasyonları sonucunda, özellikle Barış Pınarı Harekâtı sonrasında... Biliyorsunuz, Serekaniye'de şu anda TSK güçleri var ve TSK güçlerini elbette, yöneten, yönlendiren bu iktidarı başta sorumlu tutarak konuşmamı sürdüreceğim.

Bakın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 27 Ekim toplantısında, Çin'in Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi, Türkiye'ye Elok Su İstasyonu'nun sivillere kapatılması yani su ihtiyaçlarının, su tedariklerinin engellemesiyle ilgili bir eleştiri sunmuştur ve bu, raporlarda yer almıştır. Daha önce Uluslararası Kızılhaç Komitesi de benzer şekilde yaşanmış olan bu su kesintileriyle ilgili raporlarında buna yer vermiştir.

Ben buradan bir kere daha söylemek istiyorum: Allah'ın suyunu kesmek, Allah'ın suyundan insanların, sivil yurttaşların faydalanmasını engellemek kimin ne haddinedir? Bakın, bunun için Çin'den, İran'dan ya da Kızılhaç Komitesinden uyarı mı gerekiyor? Biraz vicdan olsa ve gerçekten biraz adalet duygusu olsa Elok suyu sivillere, 400 bin insanın faydalandığı sivillere karşı bir savaş...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) - Elok Su İstasyonu'ndan, 400 bin sivil insanın faydalandığı bu istasyondan -biraz vicdan, biraz adalet duygusu varsa- bu insanların faydalanmasının önüne geçilmez. Su bir savaş yöntemi, bir savaş silahı değildir, su kesmek bir savaş yöntemi asla olamaz, bunu kabul etmiyoruz ve bu eksikliğin ve daha doğrusu bu hatanın bir an önce giderilmesi için buradan çağrımızı bir kez daha yineliyoruz.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)