GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:15
Tarih:04.11.2021

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, Değerli Genel Kurul; halkımızı saygıyla selamlıyorum.

Bugün 4 Kasım; 4 Kasım 2016'nın yıl dönümü, ülkeyi derin bir uçuruma sürüklemenin başlangıcı. Şu an arkadaşlarımız cezaevinde; Kıymetli Figen Yüksekdağ, İdris Baluken, Selahattin Demirtaş, Gülseren Yıldırım, Sebahat Tuncel, Leyla Güven, Musa Farisoğulları, Selçuk Mızraklı ve onlarcasını en derin duygularımızla burada selamlıyoruz; halkımız arkalarındadır, halkımızın her zaman gündemindedir, bu halkın onurlu evlatlarıdır ve bunu her mahkemede, Kobani davasında ispatlamaya devam ediyorlar. (HDP sıralarından alkışlar) Öyle tutuklamayla, gözaltıyla, ev basmayla, şafak operasyonuyla bu partiyi sindireceklerini zannedenler hayal dünyasındalar, hayal dünyasında kalmaya da devam etsinler.

Değerli arkadaşlar, bugün Emine Şenyaşar ve Ferit Şenyaşar iki yüz kırk bir gündür Urfa Adliyesinin önünde. Bu memlekette Adalet Bakanı nerede? Bu memlekette savcılar nerede? Bu memlekette hukukçular nerede? Yok. Kolluk kuvveti 70 yaşındaki kadını oradan kaldırmak istiyor, farklı yerlere sürüklüyor. Bugün serumla gitmiştir, tansiyonu yükselmiştir, serumunu vurmuştur, Urfa Adliyesinin önünde oturmaya gitmiştir. Bu olay büyük bir olay, bu ailenin 3 evladı öldürüldü, katilleri belli olmasına rağmen... Hastanede katliam yaptılar, hastanede darbettiler, beyinlerini patlattılar ama bu ülkede Adalet Bakanı yok, bu ülkede savcılar yok, bu ülkede hâkimler yok; hepsi emir ve talimatla iş yapıyorlar. Fadıl Şenyaşar, üç buçuk yıldır -dört yıla yaklaşmıştır- cezaevinde, Elâzığ'da, tek başına, tecritte. Bu düşmanlık, bu yaklaşım nerede? Muhalefet partilerinin bir çoğunun Genel Başkanları aileyi ziyaret etti, aile buraya geldi. Bir hukuk istiyoruz, bir dava istiyoruz, ailenin istediği budur, ötesi yok; gücü yok, herhangi bir torpili yok, Hükûmetin içinde elemanları yok ama Hükûmetin içinde bu işe öncülük yapan provokatörler vardır. Bir çağırıp konuşsunlar bu iş nereye gidecek? Bu aile ne yapacak? Bu aile hukuku nerede arayacak? 70 yaşındaki bir annenin, 35 yaşındaki bir gencin iki yüz kırk bir gündür Urfa Adliyesinin önünde olması acaba Hükûmeti rahatsız etmiyor mu? Bunu bir soruşturması gerekmiyor mu? Bir komisyon kurması gerekmiyor mu? Gerekmiyor! Çünkü ya bizdensin ya onlardansın anlayışı hâkim. Eşit yurttaşlık yoktur. Emine Şenyaşar, Ferit Şenyaşar, baba Esvet Şenyaşar, Fadıl Şenyaşar bu ülkenin vatandaşı olarak görülmüyor, bu ülkenin ikinci sınıf vatandaşı olarak görüldüğü için şu an bu zulüm politikası uygulanıyor. Bu hukuk herkese lazım, bu adalet herkese lazım, bir şeyler yapmak lazım, bir şeyler söylemek lazım ama kulaklar sağır, gözler görmüyor, beyin idrak etmiyor. Ya bendesin ya karşıdasın; ötekileştirme var, karşıtlaştırma var, faşizm var. Çağırıp konuşabilirsiniz, randevu verebilirsiniz, o da yok, o da yok maalesef. Biz Şenyaşar ailesinin yanındayız, haklı mücadelesinin yanındayız. 3 evladı öldürülmüş, 1 oğlu cezaevinde, artık sağlık sorunları var, ilgilenin bu durumla ama maalesef ilgilenilmiyor. Biz de hukuk mücadelemizi devam ettireceğiz. Biz demokratik siyasette ısrar eden bir partiyiz, biz hakkın, hukukun yanında yer alan partiyiz, biz ezilenlerin yanında yer alan partiyiz. Güç var; var, gücünüz var, her sabah gelip arkadaşlarımızı alabilirsiniz, tutuklayabilirsiniz ama HDP direniyor, HDP mücadele ediyor, mücadele etmeye devam edecek. HDP Türkiye'deki hukukun, adaletin teminatıdır. Zerre kadar bir umut da kalmışsa, yüzde 1 umut da kalmışsa bu, HDP'nin sayesindedir. Biz mücadele edeceğiz.

Diğer boyutuyla ekonomi... Ekonomi bitmiş arkadaşlar, ekonomik buhran almış başını gitmiş. Her gün zam yapılıyor. Sanayi... Enerji Bakanlığının bütçesindeyiz, Enerji Bakanı gırgır yapıyor. 49 kuruş doğal gaza zam gelmiş, elektriğe zam geliyor, suya zam geliyor; Bakanlar gelmiş dalga geçer gibi konuşuyorlar Bütçe Komisyonunda. Ekonomi çökmüş, insanlar perişan hâldedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bir dakika alabilir miyiz Sayın Başkan?

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Burada herkes rolünü getirmek... İşi dramatikleştirmeyiz biz. Rol oynama yeri değil burası, halk buradan çözüm bekliyor. Açlıktan, sefaletten, bahsediyoruz tabii ama iş gerçekten böyle, yaşam da böyle yaşanıyor, gerçek hayat da böyle.

Urfa'da esnaflar faizcilerin kucağına düşmüşler, bankalara rahmet okutuyor, Suruç'a gidin bakın, Urfa'ya bakın, illegal faizin merkezi hâline gelmiş. Buna yönelik bir adım yok çünkü ilişkiler birlikte, yapılan ihaleler belli, verilen işler belli. Yandaş olan yüzde 10'luk kesimi finanse ediyorsun, doyuruyorsun, ihaleyi veriyorsun, üstten 10 milyona veriyorsun firmaya, o firma, alt firmaya 5 milyona devrediyor, aradan, elini hiçbir şeye vurmadan 5 milyonu cebe indiriyor.

Halkımızı selamlıyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)