| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Katar Devleti Hükümeti Arasında Büyük Çaplı Organizasyonların Yerine Getirilmesinde İş Birliği Konulu Niyet Mektubunun Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 11.11.2021 |
MHP GRUBU ADINA RAMAZAN KAŞLI (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 272 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Katar Devleti Hükümeti Arasında Büyük Çaplı Organizasyonların Yerine Getirilmesinde İş Birliği Konulu Niyet Mektubunun Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimin başında, dün ebediyete intikalinin 83'üncü yıl dönümünde andığımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet, minnet ve özlemle anıyorum, ruhu şad olsun. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey'in ifadesiyle Atatürk, Türkiye'dir; Atatürk, cumhuriyettir; Atatürk, maşerî vicdana altın harflerle kazınmış "Ne mutlu Türk'üm diyene!" seslenişinin mimarbaşıdır. Onu rahmetle anmak, ona saygı duymak, onun eserlerine sadık kalmak, her nesil her Türk evladı için görev ve ödevdir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye ile Katar arasında ortak tarihî ve kültürel bağlara dayanan ilişkilerimiz son dönemlerde karşılıklı güven temelinde stratejik bir nitelik kazanmıştır. Katar yönetiminin ve halkının ülkemize yönelik yaklaşımı son derece olumludur.
Katar, 15 Temmuz darbe teşebbüsü karşısında ülkemizle güçlü dayanışma sergileyen ülkelerin başında gelmiştir. Söz konusu darbe teşebbüsünü takiben ülkemize destek beyan eden ilk ülke olmuştur. Katar, 13 Ekim 2016 tarihinde Riyad'da düzenlenen Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi Yüksek Düzeyli Stratejik Diyalog Dışişleri Bakanları 5'inci Toplantısı'nda FETÖ'nün terör örgütü olarak kabul edilmesine destek vermiştir. Söz konusu destekle, FETÖ'yü terör örgütü olarak tanıyan ilk uluslararası örgüt Körfez İşbirliği Konseyi olmuştur.
Ülkemiz ise 5 Haziran 2017 tarihinde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır'dan oluşan Arap Dörtlüsünün Katar'la diplomatik ilişkilerini keserek kara, hava ve deniz yolları üzerinden hayata geçirdiği ambargo ve ekonomik yaptırımlar karşısında Katar'ın acil ihtiyacına binaen yaş sebze, meyve ve süt ürünlerini kargo uçaklarıyla ihraç etmeye başlamış ve anılan yaptırımların kaldırılması için girişimlerde bulunmuştur.
2018'in yaz aylarında ekonomimizi hedef alan döviz kurundaki spekülasyonlar karşısında Katar Emiri Şeyh Temim 15 Ağustos 2018 tarihinde ülkemizi ziyaret ederek Katar'ın 15 milyar dolarlık yatırım taahhüdünü açıklamıştır. Tam da bu adımlarla, ülkemiz hem sağlam bir güvenlik mimarisi oluşturmakta hem de kendisine askerî ve siyasi bir nüfuz alanı yaratmaktadır.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Katar Devleti Hükümeti Arasında Büyük Çaplı Organizasyonların Yerine Getirilmesinde İş Birliği Konulu Niyet Mektubu, 31 Ekim 2019 tarihinde Ankara'da imzalanmıştır. Bahse konu niyet mektubu 2 ülke arasında;
a) 2 tarafın büyük çaplı organizasyonlara ilişkin görev ve yetkilerini belirleyen mevzuatın karşılıklı olarak gözden geçirilmesi,
b) Büyük çaplı organizasyonlara ilişkin ev sahipliği prosedürlerini uygulama ve planlamalar yapma konusunda deneyim paylaşımında bulunulması,
c) Büyük çaplı organizasyonların gerçekleştiği süreçte suçla mücadele tedbirleri,
ç) Terörle mücadele tedbirleri,
d) Büyük çaplı organizasyonlara ev sahipliği yapılmasına ilişkin saha çalışmalarına katılım sağlanması alanlarında iş birliği yapılabilmesini sağlayacaktır.
Dost ve kardeş Katar devletiyle imzalanan söz konusu niyet mektubu, Katar'ın talebi doğrultusunda ev sahipliği yapacağı 2022 Dünya Kupası hazırlıklarında güvenlik alanında iş birliğimizi güçlendirecektir. Anlaşmanın hedefi, her 2 ülkenin ev sahipliği yaptığı büyük çaplı uluslararası organizasyonlarda suç ve terörle mücadele tedbirlerinin alınmasında güvenlik iş birliğine dair hukuki bir çerçevenin oluşturulmasıdır. Yabancı ülkelerle imzalanan güvenlik iş birliği anlaşmalarıyla, özellikle terörizm ve organize suçlar olmak üzere, güvenlik birimlerimiz arasında doğrudan iletişim ve temas imkânı sağlanmakta, ikili iş birliğimizin daha da geliştirilmesine katkı sağlayan bir zemin oluşturulmaktadır. Küresel dünyanın ortak tehdit olarak kabul ettiği terörizm ve terörizme dayalı organize suçlar, insan yaşamı ve güvenliğini hiçe sayan, devletler otoritesine meydan okuyan en tehlikeli suç türü olarak karşımızda durmaktadır. Günümüzde, ülkelerin terörizm ve terörizme dayalı organize suçlarla tek başlarına mücadelede başarı sağlamalarının mümkün olmadığı asli bir gerçektir. Bu nedenle, dost ülkeler arasında ikili ve çok taraflı iş birliğinde bulunulması büyük önem arz etmektedir.
Türkiye ile Katar arasında 2001 yılında yapmış olduğumuz Güvenlik İşbirliği Anlaşması bulunmaktadır. Bu anlaşmayla, Katar'da belli miktarda asker bulundurulmuş ve ayrıca 2000'li yılların ikinci onluk diliminde yeni bir anlaşma ve bir tezkereyle 700 asker gönderilmiştir. Körfezde çok önemli imkânları, ekonomik gücü, potansiyeli ve ilişki ağı olan Katar'la kurulan bu ikili ilişkide Türkiye'yi ilgilendiren ve özel kılan, hiç şüphesiz, öncelikli olarak ülkemizin menfaatleridir. 2 tarafın da lehine olmak suretiyle yapılan bu anlaşmalar, 2 ülke arasında ilişkileri daha da zenginleştirmiş ve derinleştirmiştir.
Değerli milletvekilleri, petrolün yerine ikame edilir bir kaynak olması bakımından değer taşıyan doğal gaz rezervinin -Rusya ve İran'dan sonra- yüzde 27'si Katar'da bulunmaktadır. 1971'den sonra en büyük doğal gaz rezerv keşfiyle Katar'ın asıl zenginlik kaynağı petrolden doğal gaza kaymıştır. Netice olarak Katar, dünyadaki diğer tüm devletlerden daha fazla sıvılaştırılmış doğal gaz üretmekte ve ihraç etmektedir.
23 Şubat 2020'de Türkiye-Katar Parlamentolar Arası Dostluk Grubuyla ve 29 Mayıs 2021'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu heyetiyle Katar'a yaptığımız ziyaret esnasında heyet olarak gözlemlediğimiz en önemli unsur, Katar halkının refah seviyesi olmuştur ve bugün Katar'da kişi başına düşen gayrisafi millî hasıla 60 bin doların üzerindedir.
Doğal kaynaklar vesilesiyle elde edilen zenginlik Katarlıların yaşam kalitesinde ciddi derecede artışa sebebiyet vermiştir. Gelişmiş ve gelişen ülkeler için enerji arz güvenliğini teminat altına alan, bu nedenle elde ettiği gelirle dünyadaki güç merkezlerinden biri olmaya aday Katar, Basra Körfezi'nin incisi olarak parlamaktadır.
Bugün, ülkemizde Türkiye'nin tam bağımsız enerji hamlesinin en önemli ayaklarından biri olan Türkiye'nin ilk millî sondaj gemisi Fatih, 20 Temmuz 2020'de Karadeniz'deki ilk sondajına Tuna-1 lokasyonunda başlamış; yaklaşık bir ay sonra, 22 Ağustos 2020 tarihinde tarihî bir keşfe imza atarak Sakarya gaz sahası Tuna-1 kuyusunda 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfedilmiştir. Böylece, Karadeniz'deki toplam gaz keşfi 540 milyar metreküpe ulaşmıştır. Bu miktar ülkemizin on iki yıllık ihtiyacını karşılayacak yeterliliktedir. Tuna-1 kuyusundaki gaz keşfi dünyada derin denizlerdeki en büyük, tüm gaz keşifleri arasında ise yılın 2'nci en büyük keşfi olarak kayıtlara geçmiştir.
Merhum Osman Yüksel Serdengeçti'nin Mabetsiz Şehir'de tasvir ettiği gibi, biz bir zamanlar 3 kıta ve 7 denize hükmeden güngörmüş bir ırkın gözü tok çocuklarıyız. Bizim, bu sanayi savaşında, yerli sanayide attığımız adımlarla, millî ve özgün üretimimizle bölgesel aktör ülke olarak, milletimizin Cumhur İttifakı'na olan desteğiyle 2023 lider ülke Türkiye'sine erişeceğimize olan inancımız tamdır.
Sözlerime son verirken 272 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Katar Devleti Hükümeti Arasında Büyük Çaplı Organizasyonların Yerine Getirilmesinde İş Birliği Konulu Niyet Mektubunun Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi'nin 2 ülke için de hayırlara vesile olması temenni ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)