GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:20
Tarih:17.11.2021

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesi üzerine söz aldım. Bu vesileyle Genel Kurulu, Genel Kurulun sevgili emekçilerini ve ekranları başında bizleri izleyen sevgili yurttaşları saygıyla selamlıyorum.

Genel Kurulun gündemine getirilen mevcut düzenlemeler, Türkiye'nin içinde bulunduğu genel siyasi süreçten bağımsız değerlendirilemez. Şu anda üzerinde görüşmelerini sürdürdüğümüz torba kanunla icra iflas daireleri, çocuğun velayeti, boşanmış ebeveynler için disiplin hapsi ve yaptırım gibi konuları içeren 50 küsur madde üzerinde değişiklik yapılıyor fakat düzenlemeyle ilgili alanda çalışma yürüten uzmanlardan, sivil toplum örgütlerinden, pedagoglardan ve kadın örgütlerinden tek görüş alınmadan bu teklif hazırlanıp Genel Kurulun gündemine getiriliyor. Aynı zamanda, bu teklif iktidar yetkilileri tarafından da "beşinci yargı paketi" olarak da adlandırılıyor. "Yargı paketi" olarak isimlendirilen hukuk reformları serisinin hukuk deformasyonu anlamına geldiğini artık bilmeyen kimse kalmadı. Her alanda toplumsal ihtiyaçlar, evrensel hukuk normları ve demokratik kriterlerin yok sayıldığı yasa yaptırım süreçleri kanıksanmış hâlde. Sorunların kaynağını çözmekten ziyade göstermelik düzenlemelerle "ben çözdüm, oldu" anlayışı hâkim. "Beşinci yargı paketi" olarak ifade edilen bu düzenleme, bundan önce çıkarılan yargı paketlerinde olduğu gibi, sınırlı değişikliklerle reform yapılıyormuş algısı yaratmaktan başka hiçbir şeye yaramıyor. Yargı paketleriyle hukukta reform yapılıyorsa hukukun neden şu anda pespaye olduğunu kimse anlatamaz.

Bakın, bu ülkede şu anda demokrasi ve hukuk yerle bir edilmiş hâldedir. Bundan önceki yargı paketleri de reform olarak sunulmuştu. Peki ne oldu? Cezaevleri başta olmak üzere birçok alanda sorunlar daha da derinleşti. Bakın, uzun zamandır, siyasi mahpusların şartlı salıverilme hakları keyfî bir şekilde engelleniyor. Ölüme yaklaşmış, engelli raporları olmasına rağmen yaşlı ve hasta tutuklular tahliye edilmiyor. Dolayısıyla AİHM kararlarının uygulanmadığı, AYM'nin kapatılması gerektiğinin ifade edildiği, hukuk devleti ilkelerinin yerle bir edildiği bir ortamda yargı reformundan bahsetmek gerçekten çok komik kaçıyor.

Sayın vekiller, bize göre yargının bugün içinde bulunduğu durumun en önemli nedeni nedir? Yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının yitirilmiş olmasından kaynaklı adil yargılanma hakkının yok edilmiş olmasıdır. Bakın, Anayasa Mahkemesi istatistiklerine göre 23 Eylül 2012 -30 Eylül 2021 tarihleri arasında AİHM'e yapılan bireysel başvuru sayısı 335.324, bu başvurular içinde 1'inci sırada yüzde 62,5 oranla adil yargılanma hakkının ihlaliyle ilgili olanlar geliyor. Buradan çıkan sonuç şudur: İnsanlar, hakkaniyete uygun yargılanma ve mahkemelere erişim hakkından mahrumlar. Uluslararası hukuk normlarına göre yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının iki yüzü var: İlki, yargının bir bütün olarak bağımsız olmasıdır; ikincisiyse hâkimlerin karar alma sürecinde münferit olarak bağımsız olmalarıdır. Yargının bağımsızlığı ve yürütme erkinden ayrılığı, hukukun üstünlüğünün temel taşlarından biridir ve bunun için hiçbir istisna kabul edilemez. Bizim yargımız, şu anda baktığınızda, tam bağımlı bir yargıdır. Anayasa'nın 90'ıncı maddesi diyor ki: "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir." Temel hak ve özgürlüklere ilişkin anlaşmalar, Anayasa ve kanunların üstündedir. Hakkında hüküm kurulup kesinleşinceye kadar herkes masumdur. Peki, Sayın Osman Kavala ve Sayın Eş Genel Başkanımız Demirtaş hakkındaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyuluyor mu? Uyulmuyor. Her gün hakaret ediliyor mu? Ediliyor. Peki, AYM kararları biraz önce okuduğum 90'ıncı maddeye göre hemen uygulanmalı mıdır? Uygulanmalıdır. Hakkaniyete uygun yargılanmak haklarıdır, mahkemeye erişim hakları vardır, yargılanma sürmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.

Yargılananlar düşman değildir, hele hele uygulanması gereken hukuk, düşman hukuku hiç değildir.

Son olarak, yargı bağımsız ve tarafsız olursa ancak ve ancak adil yargılanma hakkı sağlanabilir. Aynı şekilde tersten düşünecek olursak adil yargılanma hakkının sağlanabilmesi için yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı esastır. Yargı bağımsızlığı da kuvvetler ayrılığı sisteminde sağlanabilir. Bugün tam bir kuvvetler birliği esas kılınmış durumda. O açıdan bu yargı paketleri, yargı reformları, sözleri havada kalıyor, anlam ifade etmiyor.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)