GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:21
Tarih:18.11.2021

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçen sene bu zamanlar bu kürsüde ben, çıplak arama gerçeğini anlatıyordum, iktidar bunu reddediyordu. Uşak Emniyet Müdürlüğünde 26 üniversite öğrencisi genç kadına yönelik çıplak arama olmuştu ve üst üste inkâr ediyorlardı. Biz bunu ısrarla, bir insan hakları savunucusu olarak burada gündem ettik. İnkâr ettiler sürekli, apaçık bir gerçekti. Ardından Uşak Emniyet Müdürlüğü tüm polis kadrosuyla gidip hakkımda suç duyurusunda bulundu. AK PARTİ'den Özlem Zengin, Cahit Özkan, Bülent Turan, Ömer Çelik, hepsi, hep bir ağızdan; çıplak aramanın olmadığını, yalan attığımızı, terörist olduğumuzu sağda solda söyleyip durdular. Peki, şimdi ne oldu arkadaşlar? Aradan bir yıl geçti ve çıplak arama yönetmeliğinde bir kelime değişikliği yapıldı. Biz, o zaman da söylüyorduk "Çıplak arama var, yönetmelikte var, inkâr etmeyin." diyorduk. İşte, bakın, yönetmelikte "çıplak" kelimesi yerine "detaylı" kelimesi getirildi. Yani dün inkâr ettiklerini bugün kabul ettiler. Niye inkâr ediyordunuz? Biz mücadelemize devam ettik, hakkımızda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu her türlü hakaret, küfür, tehdit, iftirayla beyanlarda bulundu. Ardından biz, kendisi hakkında dava açtık, tazminat davası, suç duyurularında bulunduk ve her ne hikmetse Yargıtayda hemen cezamız onandı. Zaten Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da, Mehmet Akarca, hızla, bir ay içinde cezaya onanma istemişti ve taltif edilip Yargıtay Başkanı yapılmıştı ve onun döneminde cezamız onanmıştı. Hızlıca bir şeyler çevriliyordu ve ardından -hepiniz biliyorsunuz- burada hak ihlallerini gündeme getirdiğimiz için, çıplak arama olayını gündeme getirdiğimiz için bir usulsüzlük, hukuksuzlukla vekilliğimiz düşürüldü; bir komedi yaşandı ve cezaevine atıldık. Ardından Anayasa Mahkemesi hakkı teslim etti, bütün bu hukuk komedisine bir son verdi ve 15'e sıfır karar verdi. Bu arada, tüm Türkiye kamuoyu çıplak aramanın var olduğunu çok iyi bir şekilde öğrendi. İktidar istediği kadar reddetsin, tüm kamuoyuna bunu öğrettik. Evet, birtakım bedeller ödedik ama bunu öğrettik. Bize "Geri adım at." diyenlere karşı biz "Bize, o çıplak aramayı göz yaşlarıyla anlatan kadınlara karşı sözümüz var, utanç içinde bunu anlatan erkeklere karşı sözümüz var. Biz bu meselede hakkı ortaya çıkarmaktan geri adım atmayız." dedik. Ve bir gündem oldu, işte, Mücella Yapıcı, Gezi direnişinde, sekiz yıl dört ay aradan sonra, çıplak arama konusunda 3 polisi üç yıldan on iki yıla kadar Türk Ceza Kanunu'ndaki işkence maddesiyle mahkemeye verdi. Sekiz yıl dört aylık bir direnme sonrasında polisler hakkında işkenceden dava açıldı, sürüyor; umarım sonu gelir.

Şimdi, Sayın Özlem Zengin biz bu iddiaları gündeme getirirken hep derdi ki burada, hiç unutmam, şu karşı koltukta bana dönüp demişti ki: "O Uşak Emniyet Müdürlüğündeki genç kadınlar niye bir yıl beklemiş, suç duyurusu yapmamış?" Onu bile yanlış biliyordu. Kendisine Uşak Emniyeti yanlış bilgi vermiş, o bilgiyle hareket ediyor, doğruyu araştırmıyor. Aslında çıplak aramadan üç ay sonra suç duyuruları yapmışlardı. Niye gecikmişlerdi? Türkiye nasıl bir ülke arkadaşlar? Bakın, Aslıhan Gençay var, Sivas Açık Cezaevinde çıplak aramayı reddettiği için dayak yedi, kapalı cezaevine gönderildi, bir gazeteci. Üstüne, ne yaptılar biliyor musunuz? Altı ay yedi gün ceza yedi çıplak aramaya karşı direndiği için.

Sibel Hürtaş, bizim Meclisimizin önünde baro başkanları direniş yaparken oradaydı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Sibel Hürtaş gazetecidir, sadece haber yapmak için oradaydı. Gözaltına alındı, cinsel tacize uğradı polis arabasında ve şikâyetçi olduğu hâlde kendisi hakkında dava açıldı. İşte böyle bir ülke arkadaşlar ama şunu çok iyi bilin ki işkenceciler, çıplak arama yapanlar yargılanacak. Nereden mi biliyorum? İşte şu fotoğraf bana bunu ilham ettiriyor. Arjantin'de eski bir işkenceci yarbay kaçıyormuş, polis onu nerede yakalamış biliyor musunuz? Evindeki dolabın içinde yakalamış. Şimdiki işkenceciler, çıplak aramacılar da böyle yakalanacak. Bunu herkes çok iyi bilsin.

Şu anda, şunu çok net söyleyeyim: Güneş balçıkla sıvanmaz. Ben bu hakkı, hakikati söylerken bana "yalancı" her türlü "terörist, şu, bu" diyordunuz ama yalancının mumu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) -...yatsıya kadar yanar. Bunu da herkes bilsin.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)