GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç'ın vefatına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:5
Birleşim:22
Tarih:23.11.2021

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - Saygıdeğer Başkanım, saygıdeğer Genel Kurul; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Geçen hafta perşembe günü kıymetli milletvekilimiz, bizim de ağabeyimiz İmran Kılıç Hocamız vefat etti. Onun vefatıyla ilgili kendisinin bizde bıraktığı iz, davamıza hizmeti ve kişiliğiyle ilgili birkaç şey söyleme ihtiyacı hissettik, o yüzden söz aldım. Kıymetli Başkanımıza da bu konuda bize söz verdiği için teşekkür ediyorum.

Malumunuz, perşembe günü akşamı vefat haberini aldığımızda, bütün gruplardaki milletvekillerimiz İmran Kılıç Hocamızla ilgili hem taziyede bulundular hem de cuma günü diğer parti gruplarından da AK PARTİ Grubundan da birçok arkadaşımız Kahramanmaraş'a cenazeye iştirak etti. Bu vesileyle, cenazeye katılan, mesaj gönderen, bizi ailesi bilip arayan, çocuklarını, eşini arayan bütün milletvekillerimize, bütün siyasi partilere huzurunuzda teşekkür ediyorum.

İmran Hoca bizim için sadece bir milletvekili değil, çok kıymetli bir değerdi, çok kıymetli bir insandı. Belki hepinizin gözünde de oturduğu yer... Değişmeyen bir yeri vardı orada. Sözün güzelini söylerdi, insanların gönlüne hitap ederdi, sert ifadeler kullanmazdı, bir dakikalarıyla meşhur olmuştu.

Onu böyle güzel bir anekdotla, hayırla yâd etmek babında bir şey söylemek istiyorum. Bir gün Sanayi Bakanlığında programımız vardı. "Hocam, Bakanımızla randevumuz var, Bakanlığa gidelim." dedim. Dedi ki: "Benim bir dakikam var, ben onu konuşmalıyım." Ben de "Ağabey, bugün konuşma, sonra konuşursun." dedim, ısrar ettim, onun da olmasını istedim Bakanlık programında. Programa gittik, geri döndük, geldik, oturduk. Zannediyorum, Cumhuriyet Halk Partili Meclis Başkan Vekilimiz Levent Gök'tü -emin değilim ama oydu diye hatırlıyorum- baktı, İmran Hocamın orada oturduğunu gördü, yanına çağırdı, "Hocam, sen bugün söz alamadın, ben sana bir dakika vereyim de sen konuş." dedi. (AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar) O da naif, böyle güzel bir ifadeyle meramını anlattı. Şunu bilmenizi istiyorum, benim için kıymetli olan tarafı da odur aslında. Sayın Bakanımız, Grup Başkan Vekilimiz, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal da buna defalarca şahit olmuştur. Öyle dedikodunun, gıybetin yapıldığı, birileriyle ilgili konuşulduğu bir ortamda özellikle hiç konuşmazdı. Birileri hakkında olumsuz bir şey söylemekten imtina ederdi. Biz, bu kısmını onun yaşamında hep kendisine şiar edindiğini gördük. Belki Mecliste, burada konuşurken bu tarafını çok fark edemediniz. Burada konuşurken en çok fark edilen şey şudur ama bizim için de o çok kıymetlidir aslında: Bir şeyi söylerken en yumuşak tarifiyle söylerdi onu, bazen şiirsel anlatırdı, bazen böyle geçmişte örneklenmiş güzel darbımesellerle olayları anlatırdı ama hiçbir zaman kırıcı ve yıkıcı olmadı. Aslında, Meclisimizin çok ihtiyacı olan bir şeyi, orada oturduğu yerde, kendi çapında hayata geçirmeye çalışırdı. Bu anlamıyla, yaptığı işe her zaman gıpta ettik. İki dönemdir Kahramanmaraş'ımızdan Milletvekilliği yapıyor.

Hastalığıyla ilgili de kısaca bir şeyler söylemek istiyorum. Altı ay önce İmran Hocamızın vücudunda bir alerji belirtisi oluştu. Bu alerji bütün vücudunda yara oluşmasına sebep oldu, bununla ilgili yaklaşık elli iki gün bir tedavi gördü. Bu elli iki günlük tedavide de zannediyorum bağışıklık sisteminde bir gerileme oldu, hekim vekillerimiz bunu daha iyi takdir edecekler, öyle söylediler doktorlarımız bize. İkinci defa da Covid-19'a yakalandığında tabii bağışıklık sisteminin çökmesinden dolayı çok hızlı bir çöküş süreci yaşadı. İlk hafta solunum cihazıyla, ikinci hafta da uyutularak haftaya başlamıştı. Uyutulduğunun üçüncü günüydü, rahmetli oldu. Danışmanına, eşine -onların aktardığı kadarıyla- şunu söylediğine şahidiz: "Galiba benim buradan çıkışım yok ama siz Kahramanmaraş'ın yatırımlarına sanki ben hiç hasta değilmişim gibi devam edin.". O yüzden, bizim anılarımızda, bizim hafızalarımızda İmran Kılıç'ın çok müstesna, çok güzel bir yeri var. Sadece bir vekil olmak dışında, çok iyi bir insan olarak biz onu hayırla yâd edeceğiz. Bizim bu güzel temennilerimize ve acımızı yaşama biçimimize katkı sağlayan bütün milletvekillerimize de tekrar huzurunuzda teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)