| Konu: | Azerbaycan ordusuna ait askerî helikopterin düşmesi sonucu şehit olan Azerbaycan askerlerine Cenab-ı Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dilediğine; millî gelirdeki sürekli düşüşün Hükûmetin başarısızlığının göstergesi olduğuna, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin Türkiye'yi G20 liginden küme düşürdüğüne, özelleştirilen fabrikaların şeker fiyatlarını artırdığına ve ekonomi yönetiminde gerçeklerle bağdaşmayan ve hiçbir bilimsel ve sosyolojik karşılığı bulunmayan kararlar alarak milletin daha fazla sıkıntıya sokulmaması gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 30.11.2021 |
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Başarılı bir çalışma haftası temenni ediyorum.
Bugün saat 10.40 sularında Azerbaycan ordusuna ait askerî bir helikopter tatbikat sırasında kaza yaparak düştü. Kaza sonucu şehit olan Azerbaycan askerlerine Cenab-ı Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum; ruhları şad, mekânları cennet, kabirleri nur olsun.
Yirmi beş yıl sonra bir ilk gerçekleşti. Uluslararası Para Fonunun paylaştığı tabloda Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisinin arasından ayrıldı. Millî gelire kıyasla yapılan sıralamada Türkiye Hindistan ve Suudi Arabistan'ın gerisinde kaldı. Yükselen kura bağlı artan dış borç ve pandeminin Türkiye'de yarattığı tahribat ülkemizi rakiplerinin gerisinde bıraktı. Türkiye 796 milyarlık millî geliriyle maalesef 21'inci sıraya geriledi. Borçlar artarken millî gelir 67 milyar dolar eridi. Kişi başına düşen gelir ise 303 dolar azaldı. Oysa, Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti cumhuriyetin 100'üncü yılı olan 2023 için açıkladığı ekonomik hedeflerde yıllık gayrisafi yurt içi hasılayı 2 trilyon dolara çıkararak dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girmeyi, kişi başına düşen millî geliri ise 20 bin dolara yükseltmeyi planlıyordu. Bu hedeflerin çok uzağında kalınmıştır. Üstelik, rakamlar sürekli Geriye doğru gitmeye de devam etmektedir. Bu durum açık bir şekilde Hükûmetin başarısız olduğunun göstergesidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin lütfen.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - 90'lı yıllardan bu yana G20'deki yerini koruyan Türkiye, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmeden önce 17'nci sıraya kadar yükselmişti. Yeni sistemin henüz 3'üncü yılında Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisini oluşturan ülkelerin arasından ayrılmış durumdadır. Dünyada başka hiçbir yerde örneği olmayan Türk tipi başkanlık sistemi uyduruldu, yetki tek elde toplandı, dış dünya tarafından tek adam rejimi algısı yaratıldı ve ne idiği belirsiz bir sistemin mimarı oldunuz. Şimdi de yanlışta ısrar edip millî ve manevi değerleri kalkan yaparak Türk tipi yeni bir ekonomi düzenlemesinden bahsediyorsunuz. "Türkiye'yi şahlandıracak, uçuracak." dediğiniz bu sistem Türkiye'yi G20 liginden küme düşürmüştür. Sayın Cumhurbaşkanı küme düşürülen takımın teknik direktörü olarak ilk sandıkta milletimizden hak ettiği cevabı alacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bitiriyorum efendim.
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
Buyurun, devam edin.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Sayın milletvekilleri, market raflarında şeker ya sınırlı sayıda kaldı ya fahiş fiyatlarla satılıyor ya da hiç bulunmuyor. Türkiye Şeker Fabrikalarının satış yapmaması ve özelleştirilen fabrikaların satış fiyatlarını artırmasından dolayı şeker fiyatları günden güne yükseliyor. TÜİK rakamlarına göre, Türkiye'de şeker pancarı üretimi her geçen yıl artarken şeker üretiminde de maalesef azalma oluyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan şeker fabrikaları son üç yıl içinde özelleştirilerek Varlık Fonuna devredildi. Özelleştirilen fabrikalar maliyetlerini karşılayamadıkları için de şekere zam yapmaya devam ediyorlar. Üreticimiz birçok girdiyi dışarıdan temin ediyor; dolar arttıkça gübreden mazota, enerjiden birçok kaleme kadar maliyetler de katlanıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Son cümlelerim efendim.
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
Buyurun.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Özelleştirilen fabrikalar maliyet artışını ürün fiyatına yansıttığı için kamu ve özel sektör şeker fabrikaları arasındaki fiyat farkı herkesin de dikkatini çekmektedir yani özelleştirmeler yaptıkları zamlarla piyasanın dengesini bozmaktadır. Çalışan, üreten ve ülke ekonomisine katkı sağlayan fabrikalar satılırken özelleştirilen fabrikalarda istihdam alanları açılmıyor, piyasaya da ürün temin edilemiyor. Bütün bu olup bitenler kötü yönetimin doğal sonucudur. Hükûmetin her alanda attığı maceraperest adımların ağır faturasını millet ödemiştir, ödemeye de devam etmektedir. Ekonomi yönetiminde gerçeklerle bağdaşmayan ve hiçbir bilimsel ve sosyolojik karşılığı bulunmayan kararlar alıp milleti daha fazla sıkıntıya sokmayın der, Genel Kurulu saygıyla selamlarım efendim.