| Konu: | Çiftçilerin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 01.12.2021 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarımda yaşanan olumsuzluklar baş döndürücü noktaya ermiştir. Tarım Kredi Kooperatifine borç yapılandırması dün sona erdi. Çiftçinin haczedilecek neyi varsa kısa sürede haciz işlemleri başlayacaktır. İktidar bir an önce bu konuda düzenleme yapmalı, çiftçiye haciz işlemlerinin önü kesilmelidir, kredi faiz borçları derhâl silinmelidir. Çiftçi, besici ve süt inekçiliği yapan da tüketici vatandaş da zor durumdadır. Aracılar, ithalatçılar kazançlarından taviz vermezken üreten darbe üstüne darbe yemektedir. Girdi maliyetlerindeki artış çiftçileri zorlamaktadır. Çiftçiler bu yıl da gübresiz ekim yapmış ya da yarı yarıya gübre oranını düşürmüştür. 2022 yılı hasat öncesi kullanılacak gübre fiyatları bu şekilde devam ederse, gübre atılamazsa çok büyük rekolte kayıpları yaşanması olasıdır. Üre gübre geçen yıl tonu 1.800 lira iken -bugün sabah bayi fiyatını sordum- 14.500 lirayı bulmuştur. Geçen yıl ton fiyatı 2.200 lira olan DAP gübrenin tonu 14.200 lira fiyatla satılmaktadır. Bilindiği gibi DAP gübre Eti Bakır tarafından da üretilmekte ve buradaki fiyatlar da ithal fiyatlarıyla yarışmaktadır. Sülfat gübre geçen yıl tonu 1.300 lira iken bugün 8.300 liraya ermiştir. 15.15 taban gübresi tonu 2.400 liradan bu yıl 8.500 lirayı bulmuştur. Dışa bağımlı gübre fiyatları döviz hızını da aşmış gitmektedir. İlaç, tohum, sulama suyunun elektrik faturalarıyla çiftçi ürettiğinden para kazanamaz durumdadır. Tarımda plansızlık birden çok üründe üreticinin zarar etmesine neden olmaktadır. Her yıl bir ürün çöpe gitmektedir, bu yıl da soğanın şansına düştü bu. 80 kuruşa ürettikleri soğanı 20 kuruşa satamıyorlar.
Değerli milletvekilleri, buğdayda yaşanan durum da ilginçtir. Ekmeğin ham maddesi buğdaya Toprak Mahsulleri Ofisi 2.250 liradan ekmeklik buğday taban fiyatı verdi, makarnalık buğday için 2.450 lira fiyat açıkladı. Kırsalda, borcu olan çiftçi bu fiyatlarla ürününü satmak zorunda kaldı. Buğday sanayici ve tüccar tarafından alındı. Şu anda Gaziantep Borsasında ekmeklik buğdayın tonu 4.950 lira, Konya Borsasında 5.400 lira. Toprak Mahsulleri Ofisi, yurt dışından buğday ithaline devam ediyor, 4.750 liradan buğday ithal etti, bunu da 2.650 liradan sanayiciye veriyor; çiftçiye vermediği desteği yurt dışındaki çiftçiye ve sanayiciye vermeye devam ediyor. Sanayici bu destekle üretim yapıyor ancak un fiyatı ise yerinde durmuyor. Fırıncı 50 kiloluk torbayı iki ay önce 220 liradan almıştı, bugün 340 liradan alıyor. Sanayici una zam yapmaktan vazgeçmiyor. Un sanayicisiyle görüşen bir fırıncıya un sanayicisi demiş ki: "TMO'nun istediği fiyattan sana verirsem ondan yaptığın ekmeği satamazsın." Çünkü fırıncıların ekmek için alması gereken protein değeri yüksek buğday yerine düşük proteinli buğdayı Toprak Mahsulleri Ofisinin verdiği söyleniyor. Hatta öyle iddialar var ki hayvan yemi olarak ithal edilen buğdayın piyasaya sürüldüğü, bunun da un olarak ekmek yapılması olasılığı olmadığı için sıkıntının katlandığı belirtiliyor. Bu konuda Toprak Mahsulleri Ofisi bir açıklama yapmalı, ne kadar hayvan yemlik buğday getirdi, bunu ne yaptı? Toprak Mahsulleri Ofisi çiftçiden ne kadar buğday aldı? Yoksa şu anda bize hayvan yemi diye getirdiği buğdayı mı yediriyor? Simit olmuş 3,5 lira, ekmek olmuş 2 lira 25 kuruş. Bu gidiş, iyi gidiş değil.
Ayrıca, Ulusal Süt Konseyi dün sütle ilgili fiyat açıkladı. 4 lira 70 kuruşluk fiyat süt inekçiliği yapanı kurtaran bir fiyat değil. 1 litre süte 1,5 kilo yem hâlen alamıyor. Ancak bu da sanayiciler tarafından piyasada uygulanmıyor, en az 40 kuruş altında bir fiyatla süt alınıyor. Öyle olunca süt üreticisi kazanamıyor, süt ineğini kesime gönderiyor. Vatandaş da sütten mamul ürünleri daha pahalıya almak durumunda kalıyor. Bu dengesizliği iktidarın görmesi lazım. 4 lira 70 kuruş taban fiyat olmalı, bunun altında çiğ süt alımına izin verilmemeli ve çiftçi, besici korunmalı, süt inekçiliği yapan korunmalıdır. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda üreticiler ürettiğinden para kazanamazken yurttaşlar da pahalı ürün almaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Gürer.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Plansızlık her sorunun baş kaynağıdır.
Ayrıca bölgem için de Halaç ve İmrahor'da gölet yapımları yarım kalmıştır. Sulama suyunda problem sürmekte, toplulaştırmayla ilgili şikâyetler almaya devam etmekteyiz. Bölgemde çok sayıda köyün bekleyen gölet talebi vardır. Güney, Darboğaz'daki gölet sorunu devam etmektedir. Kolsuz, Maden, Himmetli, Karanlıkdere, Bekçili, Gökbez, Havuzlu, Ovalıbağ, Şeyhler, Yakacık, Porsuk, Emirler'de gölet ihtiyaçtır. Sulama suyuyla ilgili sorunlar kuraklığın etkisiyle üretim rekoltesini düşürmekte, dışa bağımlılık artmaktadır. Adalet ve Kalkınma Partisinin yirmi yılda uyguladığı yanlış politikalar çiftçinin ve besicinin canına okumuştur. Kısa yoldan bu gidişten vazgeçilmeli; çiftçiye, besiciye doğru destek verilmeli, üretici korunduğu gibi, tüketicinin de korunması sağlanmalıdır.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)