| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 01.12.2021 |
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Değerli Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
1'inci madde teknolojik önlemleri etkisiz kılmaya yönelik fiilleri işleyenlere verilecek hapis cezasını düzenlemekte olup cezai müeyyide vasıtasıyla Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamındaki haklara daha geniş bir koruma alanı sağlamaktadır. Her ne kadar gerekçede Avrupa Birliği direktifiyle uyum sağlandığı ifade edilse de bilgi toplumunda telif hakları ve bağlantılı hakların belirli yönlerinin uyumlaştırılması hakkında 22 Mayıs 2001 tarihli ve 2001/29 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi'yle ilgili daha kapsamlı düzenlemeler yapmayı gerektirmektedir.
Değerli Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 1'inci maddeye genel olarak bir itirazımız bulunmamakla birlikte, yapılan düzenleme de 30'uncu maddeyle ilgili olduğundan kanun teklifinin özellikle 16'ncı maddesi hakkında görüşlerimi beyan etmek istiyorum: 16'ncı madde, limanların işletme sürelerinin kırk dokuz yıllığına uzatılmasını ele almaktadır. İhaleye girmeyen şirketlerin davet edilmesi yapılacak bir uygulamadır; eşitlik ilkesiyle bağdaşmamaktadır, Anayasa'ya aykırılık taşımaktadır. Hiçbir siyasi erkin, stratejik açıdan önem taşıyan, kamu malı olan limanları Katarlılara veya 5'li yapıya babasının malı gibi vermeye hakkı yoktur; onlar size dedelerinizden miras kalmadı, onlar halkın malıdır. Ayrıca, limanların ülke savunmasındaki önemini, ticaretin ana unsurlarından biri olduğu gerçeğini de hiç kimse unutmamalı. Buradan hareketle, limanların uyuşturucu trafiğine açılmasına da göz yummamızı bizden asla beklemeyin.
Şimdi, düşünebiliyor musunuz, 2027'de süresi dolacak olan Hopa Limanı Katarlılara verilerek, 2028'e uzatılan Antalya Limanı, daha süresi devam eden yani süresi bitmemiş olan Çeşme, Mersin, İskenderun, Marmaris gibi limanlarımız birilerine peşkeş çekiliyor ve kırk dokuz yıllığına kullanım hakkı veriliyor. Liman özelleştirmeleri yapılırken bu firmalar bu limanları ihaleyle aldılar. Bu limanları alırlarken -çok doğal ki- kârını, zararını, yatırım süresini, sözleşmenin de ne zaman biteceğini biliyorlardı. Peki, şimdi ne oldu da bitimine yıllar var iken ekstra bir süre veriyorsunuz bunlara? Neden? Burada ülkemizin hangi çıkarı var? İhalesiz bir biçimde aynı firmalara eşitlikten yoksun olarak veriyorsunuz limanları, amacınız nedir? Yok, yatırım yapacaklarmış; yapsınlar, ellerinden tutan mı var? Yatırımlarına engel olan kimse yok, daha önlerinde dünya kadar da zaman var. Yoksa, acaba diyorum, ilk seçimlerde kaybedeceğinizi destek aldığınız sermaye bile görerek "Sonra bizi muhalefet partisiyle uğraştırmayın, şunu, bu ihaleleri kırk dokuz yıllığına uzatıverin, giderayak bize böyle bir güzellik yapın." şeklinde talepleri olduğu için mi ısrarcısınız bu maddede? Size bir teklif: Erken seçim diyoruz, yanaşmıyorsunuz; iddianız o ki "Oylarımız düşmedi, tam tersine yükseliyor, yüzde 80 oy alacağız." diyorsunuz. Peki, o zaman, buyurun, çıkartalım bu maddeyi tekliften, seçimlerden sonra tekrar getirelim Komisyona; madem bu kadar iddialısınız, görelim sizleri. Bakalım, halkımız bunu onaylayacak mı, ret mi edecek?
Sevgili Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; maddede soru işareti olan bir yer daha var ki "...davalardan vazgeçilmesi halinde sözleşmelerinin süresinin kırk dokuz yıla kadar uzatılması amaçlanmaktadır." denilmektedir. Sorum şu: Dava eden biz miyiz, kaç limanda dava var, hangi taraf dava açtı, bu cümle niçin buraya iliştirildi? Bunları merak ediyorum, bunu Komisyonda da yöneltmiştim. Bu sorularımın cevaplanmasıyla birlikte, bu maddeye Cumhuriyet Halk Partisi olarak ret oyu kullanacağımızı belirtiyor, hepinize saygılar sunuyorum. Halkın limanlarının 5 adama verilmesine izin vermeyeceğiz. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)