| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 01.12.2021 |
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; torba yasada gerek bölüm üzerinde gerek bütünü üzerine gerekse de muhalefet şerhinde aslında birçok defa, defaatle dile getirdiğimiz söz konusu elektrik faturalarındaki TRT payının kaldırılmasının, sadece limanların kırk dokuz yıllığına ihalesiz bir şekilde yandaşlara peşkeş çekilmesini perdeleme gayesiyle yapıldığını defaatle dile getirdik. Bu konu niye önemli? Çünkü son dönemlerde limanlar uyuşturucu kaçakçılığıyla sürekli gündeme geliyordu ve bu sebeple bu konuya ilişkin muhalefet ettiğimizi tekrar belirtmek isterim.
Yine, bir diğer konu, AKP iktidarları dönemindeki cezaevleri uygulamalarına baktığımızda AKP'nin içine 12 Eylül ruhunun kaçtığını görüyoruz. Keyfî rejim, işkence rejimine dönüşmüş durumda, hukuksuzluk ve keyfîyet kanıksatılmaya çalışılıyor cezaevlerinde. Cezaevlerinde yaşanan kötü muamele, işkence ve hak ihlalleri ciddi boyutlara ulaşmış ve neredeyse tüm cezaevlerinde benzer ihlaller rutin hâle gelmeye başlamıştır. Zorla sürgünler, sürgünler sırasında kötü muamele, ağır hasta tutukluların tahliye edilmemesi, çıplak aramanın dayatılması, koğuş araması adı altında tutsakların eşyalarının dağıtılması, keyfî iletişim cezaları, kitap, dergi, günlük gazetelerin verilmemesi gibi uygulamalar tüm cezaevlerinde benzer şekilde açığa çıktığı gibi özellikle pandemi sürecinde hasta tutukluların sağlık durumu da gün geçtikçe daha ağır bir hâl almaktadır. İHD verilerine göre, 590'ı ağır olmak üzere 1.564 hasta tutuklu bulunmaktadır. Bu hasta mahpusların birçoğunun "Cezaevinde kalamaz." raporu olmasına rağmen tahliye edilmemektedirler ve infazları ertelenmemekte. Cezaevlerinde tutulan ve ağır hasta olan tutuklulardan biri, tahliyesine iki yıl kaldığı hâlde on yıl önceki disiplin cezaları sebebiyle tahliyesi altı yıl ertelenmiş olan Menderes Leyla'dır. Kemik erimesi, titreme, KOAH gibi birçok hastalığı bulunan Menderes Leyla'nın infazının ertelenmesine 2005, 2006, 2007 yıllarında cezaevi idaresi tarafından verilen hücre cezaları gerekçe gösterilmiştir. Yine diğer bir ihlal, yine diğer bir keyfî uygulama, yine diğer bir hukuksuzluk örneği olarak Diyarbakır İnfaz Hâkimliğinin Cezaevi Gözlem Kurulu kararına ilişkin vermiş olduğu ret kararı.
Değerli milletvekilleri, ceza yargılamasının temel ilkelerinden olan "Nemo Tenetur" isimli bir ilke vardır. Söz konusu ilke, Anayasa'nın 38'inci maddesinin beşinci fıkrasında da işlenmiş. Söz konusu ilke nedir, Anayasa'da nasıl işlenmiş? Hiç kimsenin kendisini veya kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya ve bu yönde delil göstermeye zorlanamayacağı hükme bağlanmış. Anayasa'da da bu işlenmiş ve ceza yargılamasının temel ilkelerinden biridir ve yüzlerce yıldır var olan bir ilke ancak söz konusu cezaevlerinde kurulan cezaevi gözlem kurullarının kararlarının neredeyse tümünde söz konusu hukuksuzluklarla birlikte infaz hâkimliğinin de aslında buna iştirak ettiğini görüyoruz. Söz konusu kararda "Hükümlü Mehmet Hakkı Yıldız hakkında dosya üzerinde yapılan değerlendirmede adı geçen hükümlünün tekrar değerlendirme sürecinde herhangi bir disiplin cezası almadığı, haklarını iyi niyetli kullandığı değerlendirilmiş olsa da hükümlünün kendisine İdare ve Gözlem Kurulu tarafından sorulan PKK'nin terör örgütü olup olmadığı konusuna ısrarla cevap vermeyerek 'kendisinin herhangi bir örgüte karşı ideolojisinin olmadığı' şeklindeki beyanlarının mevcut olduğu, dolayısıyla Kurul tarafından yapılan değerlendirme neticesinde..." devam ediyor ve sonrasında "koşullu salıvermesinin reddine" diyor yani hâkimlik eliyle, Cezaevi Gözlem Kurulu eliyle Anayasa ihlal ediliyor. Yine dediğimiz gibi, ceza yargılamasının temel ilkeleri de ayaklar altına alınıyor.
Yine, cezaevlerinden tabutlar çıkmaya devam ediyor. AKP iktidarları döneminde, yüzlerce mahpusun ailesiyle, çoluğu çocuğuyla vedalaşmasına bile müsaade edilmeden, veda hakkı tanınmadan cezaevlerinde ölümüne müsaade edildi. İskenderun T Tipi Cezaevinde Rojavalı Bangin Muhammed Türkiye'de suç işlemediği hâlde örgüt üyesi olduğu iddiasıyla ceza aldı, söz konusu mahpusun midesinin yarısı ve bağırsaklarının yarısı alınmıştı, bütün vücudunda yer yer şişlikler vardı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) - Sayın Başkan, müsaadenizle.
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) - Oturduğu yerden üstünün ıslandığını fark etmeden idrarının aktığı söylenmişti. Bacaklarını kullanamıyordu, kişisel hiçbir ihtiyacını karşılayamadığı hâlde yanındaki hasta mahpusla geçici koğuştaydı ancak o koğuştan alındı ve yine tek başına bir koğuşta tek başına hayatını kaybetti. Bu ölümden de iktidar ve cezaevi yönetimi sorumludur.
Değerli milletvekilleri, her ne kadar iktidar "Ekonomimiz, demokrasimiz uçuyor." dese de bizim oralarda anlatılan bir hikâye vardır: "Kartal koyunu kapmış, yemek için yuvasına götürüyorken koyun bağırmış 'Görüyor musunuz, uçuyorum.'" diye. Evet, uçuyorsunuz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)