| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 02.12.2021 |
SERKAN TOPAL (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli milletvekili arkadaşlarıma ve ekranları başında bizleri izleyen bütün vatandaşlarımıza saygılarımı sunuyorum.
Değerli arkadaşlar, geçen bir vatandaşımıza sordum "Tencere nasıl gidiyor?" dedim, "Tencere nedir, kaynıyor mu?" dedim, dedi ki: "AK PARTİ'nin torba yasaları gibi, artık mutfakta malzeme bulamıyoruz." Tıpkı şimdi 39 madde, hiçbiri birbiriyle bağlantılı değil; o yüzden, vatandaşın dediğini söylüyorum: "Çorba yasasını tekrardan getiriyorlar."
Şimdi, kış geldi, dolar yükseliyor, vatandaşlarımız gerçekten mutfağına artık gıdayı alamıyor, sebzeyi, meyveyi alamıyor; bunun yanında birileri çıkıp açıklama yapıyor, diyor ki: "Efendim, bizim Allah'ımız var, bizim imanımız var." Şimdi, evvelki gün Diyanet İşleri Başkanı da çıktı, dedi ki: "Her çocuk İslam doğar." Ya arkadaşlar, bütün evreni, insanları Allah yaratmadı mı? Onların da Allah'ı yok mu? Aynı Allah değil mi? Anayasa'da da şu var zaten arkadaşlar, diyor ki: Kutsal duyguları devlet politikalarına karıştırmayın. Şimdi, burada, devlet yönetilmiyor, çıkıyor birileri: "Allah'ımız var." Türk lirası değer kaybediyor, "Bizim imanımız var..." Yahu, kimsenin imanla sorunu yok, kimsenin Allah'la sorunu yok ama milletin sizinle sorunu var. Neden? Biz "Yönetemiyorsunuz." dediğimiz zaman "Vallahi, dış güçler, muhalefet..." diyorsunuz, yapmayın arkadaşlar. Bakın, siz buraya doğru olan şeyleri, milletin lehine olan şeyleri getirdiğiniz zaman, kanunları getirdiğiniz zaman biz onay veriyoruz ve biz size destek veriyoruz. Oysaki siz daha dün kadın-erkek eşitliğini de reddettiniz ki birçok yasayı reddettiniz, neden reddediyorsunuz?
Şimdi, bakın, on yıldır Suriye'de savaş var, on yıldır Suriye'de üretim yok, on yıldır Suriye'de ölüm var, kan var; on yıldır Suriye'de elektrik yok, karanlık var ama bizim ülkemizde on yıldır değil, on dokuz yıldır bakanı değiştiren; valiyi, kaymakamı atayan; bütün ekonominin sorumlusu tek bir kişi: Sayın Erdoğan. Bakın, buna rağmen Suriye'de son bir yıl içerisinde Suriye lirasının dolar karşısında değer kaybı yüzde 98, Türk lirasının dolar karşısında değer kaybı yüzde 94 arkadaşlar. Bunun sorumlusu kim?
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Esad(!)
SERKAN TOPAL (Devamla) - Bunun sorumlusu kim arkadaşlar? Ekonominin kitabı böyle mi yazılıyor? Böyle mi ekonominin kitabı yazılıyor? Bakın, Suriye'de on bir yıldır savaş olmasına rağmen yüzde 98, Türkiye'de hiçbir şey... Ha, savaş mı var? Yahu, savaş var da biz mi görmedik? Varsa biz gidelim, biz canımızı verelim milletimiz için, bayrağımız için, ülkemiz için. Bundan sonra, arkadaşlar, kimse burada çıkıp milliyetçilik duygularıyla vatandaşlarımızı kandırmaya çalışmasın.
Şimdi "Faize karşıyız." diyorsunuz, çiftçi de faiz batağında. Yahu "Çiftçinin faizini silin." diyoruz, silmiyorsunuz. "Esnafın faizini silin, kredi faizini silin." diyoruz, silmiyorsunuz. "Öğrencinin KYK faizini silin." diyoruz, silmiyorsunuz. Otoyoldan geçenden faiz alıyorsunuz, vergiden faiz alıyorsunuz, bu da yetmiyor, faizin faizini alıyorsunuz. E, hani faiz haramdı arkadaşlar?
Ya, arkadaşlar, bizim telefonlarımız susmuyor, susmuyor, Allah şahit, susmuyor. Sizi aramıyorlar mı arkadaşlar?
Hani birileri çıkıp demişti ya: "Temmuz ayında öyle bir şahlanacak ki ekonomi..." Ekonomiyi biz göremiyoruz arkadaşlar. Pert oldu ekonomi, pert; ekonomi pert oldu, pert! Birileri çıkıyor hâlâ, aklımızla dalga geçiyor, "Soğan ekmek yeriz." diyor, "Yarım kilo alın." diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SERKAN TOPAL (Devamla) - Sayın Başkanım, bitireyim son cümlelerimi.
BAŞKAN - Tamamlayın.
SERKAN TOPAL (Devamla) - Şimdi, millet gerçekten sıkıntıda. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir baba, valiliğe dilekçe veriyor ve "Ben evlatlarımı artık yetiştiremeyeceğim, bakamayacağım, lütfen devlet olarak siz bakın." diyor. Ya, vicdanımız sızlıyor arkadaşlar.
Paranın en büyük kuralı nedir biliyor musunuz? Güvendir. Eğer bir limanda güven yoksa oraya gemi yanaşmaz arkadaşlar, yanaşmaz. Bakın, hani Sayın Cumhurbaşkanı üç yıl önce bir söz verdi, vaat verdi ülkeye, millete, hâlâ o sözlerini yerine getiremiyor. Biz bir kez daha buradan sözlerini hatırlatıyoruz, Sayın Cumhurbaşkanının verdiği sözleri; Cumhur İttifakı'nın verdiği sözleri bir kez daha hatırlatıyoruz.
Hepinize teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)