GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:31
Tarih:09.12.2021

CHP GRUBU ADINA ORHAN SÜMER (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Ticaret Bakanlığının 2022 yılı bütçe teklifi üzerinde söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Ticaret Bakanlığının esnafı koruması, rekabeti sağlaması, ihracatı artırması, üretimi ve üreticiyi desteklemesi gerekir. Peki, Ticaret Bakanlığı 2021 yılında 7 milyar liraya yaklaşan bütçesiyle ne yaptı? Yandaş şirketler üçer beşer kamu ihalesi alırken rekabeti korumak yerine bu duruma seyirci kaldı, ihracatı artırmak yerine ithalatı destekledi. İthalat öyle bir noktaya geldi ki buğday, keşfedildiği Anadolu topraklarından değil, yurt dışından ithal gelmeye başladı. Küçük esnaf kan ağlıyor, şehirlerin kalbini, kültürünü oluşturan caddelerde dükkânlar ya kiralık ya da satılık; memleketim Adana'nın en işlek caddelerinin hâli ne yazık ki bu durumda. Adana'daki tam kırk yıllık bu caddelerin -Gazipaşa, Atatürk Caddesi, Ziyapaşa- maalesef geldiği durum bu. Esnaflar ya can çekişiyor ya dükkânlarını satılık ya da kiralık yapıyorlar. Her ay on binlerce esnaf iflas ediyor. Bu duruma Ticaret Bakanlığının seyirci kalmaması lazım. KOBİ'lerin borçlarına erteleme gelmeli, esnafların ticarete devam edebilmesi için Bakanlık eliyle karşılıksız ve geri ödemesiz destekleme sağlanmalı diye defalarca uyardık, Ticaret Bakanlığı oralı bile olmadı. Meğer Bakanlık kendi ticaretiyle uğraşıyormuş; kendi şirketlerinden yine kendisinin Bakan olduğu Bakanlığa dezenfektan satanların kurdukları ticari ilişkiyi AKP iktidarıyla bu ülke gördü maalesef.

Değerli milletvekilleri, bu fotoğraflar, ne yazık ki AKP iktidarının Ticaret Bakanlığının bütçe anlayışının özetlenmesidir; yıllarca çalıştırdıkları dükkânları iflas ettiği için, ticari hayatları sona erdiği için, evine, çoluğuna çocuğuna ekmek götüremediği için intihar eden onlarca esnafımızın durumu maalesef. Bunların vebali de AKP iktidarının sırtındadır.

Ticaret Bakanlığının Sayıştay raporlarına baktığımız zaman da ne yazık ki birçok usulsüzlüğün tespit edildiğini görüyoruz. Kamu İhale Kanunu'nun ihlal edildiği, 5 ihalenin yandaş şirketlere usulsüzce verilerek tam 3 milyon 137 bin lira ödendiği, İhracatçılar Meclisi hesabından 45 milyon lira harcandığı, bu harcamanın da Bakanlık hesabında olmadığı, sadece konaklama giderine 1 milyon 380 bin lira ödendiği, Bakanlık makamının mal ve hizmet alımları için 3 milyon 760 bin lira ödendiği, bütün bu harcamaların usulsüz olduğu Sayıştay raporlarında tespit edilmiş durumdadır.

Değerli milletvekilleri, iktidar "İhracatımız artıyor, dövizin yükselmesi önemli değil, ekonomi şahlanıyor; TÜİK rakamlarına göre büyüyoruz." diyor, oysa hepsi yalan. TÜİK'in de sanayinin sözcüsü olduğunu, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun TÜİK ziyareti sonrası tüm Türkiye görmüştür. (CHP sıralarından alkışlar)

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Bravo!

ORHAN SÜMER (Devamla) - Enflasyonu düşürdük... Gelişmişlik seviyesi yüksek, ticarette artan tablolar gösteren TÜİK'in açıkladığı hiçbir verinin inandırıcılığı kalmamıştır. Onun için Sayın Bakan, artık ticaret verilerini açıklarken lütfen TÜİK'i referans göstermeyin. "Ticaret Bakanlığının 2022 yılı için 8,5 milyar lirayı bulan bütçesinden hiç faydalı bir şey yok mu?" dersek "Maalesef yok, ne yazık ki." cevabını vermek zorundayız. Tabii, bu durum, saray müteahhidi iseniz, iktidar yandaşı iseniz daha farklı oluyor.

Sayın Bakan Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde, Bakanlığa ayrılan bütçenin 6,5 milyar lirasını ticaretin düzenlenmesi, geliştirilmesi ve kolaylaştırılması için harcayacaklarını söylemişti. Buradan soruyorum: Siftah yapamadığı için intihar eden esnaflarımız için ne yapılacak? Ticareti durma noktasına gelen KOBİ'lere hangi destek sağlanacak? Borcunu ödeyemeyen üreticiye hangi kolaylıklar sağlanacak? Yoksa, ticaret yine saray ve çevresinin istediği gibi mi şekillenecek? Hep beraber göreceğiz.

AKP iktidarının ülkemizi sürüklediği ekonomik krizden en çok ticaretle uğraşan kesim etkilenmektedir. Öyle ki birçok sektör ne yapacağını şaşırmış durumda; ticaretini askıya almış, piyasaların normale dönmesini bekliyor. Türkiye'de o kadar güvensiz bir ortam yaratıldı ki ekonominin kitabını yazdığını ifade edenler ne zaman konuşmaya başlasa ülke olarak daha da fakirleşiyoruz. Ne Türkiye ne de milletimiz bu basiretsiz yönetimi hak ediyor.

Değerli milletvekilleri, Meclise sunulduğu günden bugüne, yükselen döviz kuru nedeniyle 45 milyar lirası eriyip giden bu bütçe halkın değil, saray ve yandaşlarının bütçesidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ORHAN SÜMER (Devamla) - Teşekkür ederim Başkan.

Ucuzluğuyla meşhur olan zincir marketlerde dahi zam üstüne zamın geldiği; üçüncü dünya ülkelerinde olduğu gibi her köşebaşında fakirlik gruplarının oluştuğu; taneyle zeytininin, bardakla yağın, yarım simidin satılmaya başlandığı; öğretmenlerin atanmadığı, çiftçinin ekemediği, asgari ücretlinin açlığa terk edildiği; emeklinin, EYT'linin, memurun derdine sırt çevrildiği bu düzeni yaratan AKP iktidarının yaptığı son bütçe olmasını diliyorum.

Sarayların değil, sokakların talebine cevap verip derhâl seçim kararının alınması gerektiğini hatırlatıyor, rantın ve talanın bütçesine hayır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)