| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 09.12.2021 |
MHP GRUBU ADINA LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022 yılı Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisimizi ve ekranları başında bizleri takip eden aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, konuşmamın başında, Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Yıldırım Operasyon bölgesinde teröristler tarafından yapılan saldırı sonucunda şehit olan 3 kahraman askerimizi rahmetle anıyor, aileleri başta olmak üzere büyük Türk milletine sabır ve başsağlığı diliyorum. Ruhları şad olsun.
Değerli milletvekilleri, 2018 yılının ikinci yarısıyla birlikte ekonomik ve jeopolitik belirsizliklerin artması, ticaret savaşları ve euro bölgesinin zayıf performansı küresel ekonominin görece yavaş büyümesine yol açmış, 2019 yılında dünya büyümesi küresel finans krizinin ardından gözlenen en zayıf seviyede gerçekleşmiştir. Salgının küresel ölçekli bir büyüklüğe ulaşmasıyla da 2020 yılının başında dünya ekonomisi tarihî bir bunalım sürecine girmiştir. 2021 yılının ilk çeyreğinde ise salgına karşı alınan önlemler ve aşılama hızları ülkeler arasında ayrışmaları beraberinde getirmiştir. 2020 yılında yüzde 3,1 daralan küresel ekonominin 2021 yılında yüzde 5,9 büyümesi beklenirken küresel mal ve ticaret hacminin de yüzde 10,8 büyümesi öngörülmektedir. Salgının etkisiyle 2020 yılının ikinci çeyreğinde daralan Türkiye ekonomisi son dört çeyrektir pozitif yönlü büyüme kaydetmektedir. Bu olumlu büyüme performansının önemi istikrarlı ve dengeli olmasıdır. Nitekim ikinci çeyrekte mal ve hizmet ihracatının yüzde 21,7 oranındaki büyümeye katkısı yüzde 10,8 olurken net ihracatın katkısı yüzde 6,9 olarak gerçekleşmiştir. Bu katkının daha da arttırılması için ihracatta ilave destekler, uzak ülke stratejileri ve ihracat gibi alanlarda atılacak adımlar önem arz etmektedir. Ülkemizin diğer alanlarda olduğu gibi ekonomik alanda da kuşatmayı yaracağına ve insanımızın refahını önceleyip gelir dağılımını adaletle tesis eden yepyeni bir ekonomik modelle büyüyeceğine inanıyoruz.
Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte karar almada hızlı, hareket etmede çevik ve dış tehditlere karşı daha güçlendirilmiş bir yönetim modeli devreye alınmıştır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin yürürlüğe girmesinin hemen ardından yaşanan pandemi sürecinin beraberinde getirdiği küresel ekonomik daralmaya rağmen sistemin nasıl işlediğine hep birlikte şahitlik ettik. Türkiye, hükûmet sisteminin sağladığı avantajlarla içeride terörle daha etkin mücadele ederken dışarıda da oyun kurucu ülke olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Sanayi yatırımlarında özellikle ithalata bağlılığımızı azaltacak tesisler devreye alınırken bir taraftan da enerjide bir üst lige çıkmanın hazırlıklarına başlamıştır. Kısaca, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte iktisadi ve siyasi bağımsızlığımızın ilanı gerçekleşmiş ve bu tarihî kazanımların üzerinin tam olarak mühürlenmesi için de çalışmalara kararlılıkla devam edilmiştir.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, iç ve dış olaylara başkent Ankara merkezli yaklaşımı esas alan, Türk milletinin tarihî kazanımlarının korunması ve üstüne yeni kazanımlar elde edilmesini ilke edinen bir bakış açısıyla meselelere yaklaşmaktadır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte, tarihte kurulan tüm Türk devletlerinin aslında yegâne amacının Türk'ün varlığına hizmet etme ve beraberinde, yaşadığı coğrafyaya adaletle hükmetme anlayışı olduğu şuuruna erişilmiş, Türk'ün maziden atiye yolculuğu bir bütün olarak ele alınıp meselelere o şekilde yoğunlaşılmıştır. Dün Malazgirt Ovası'ndan yükselen çift başlı kartal bugün başkent Ankara'dan semalara yükselmiş ve devletimizin karar alıcılarına rehber olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye Büyük Millet Meclisinin 5'inci Yasama Yılı açılış konuşmasında dile getirdiği, "Bin yıl önce Anadolu'yu bize vatan yapan devletin armasında doğuya ve batıya bakan, dolayısıyla geniş bir coğrafyayı kucaklayan çift başlı kartal vardı." sözü ile Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Bey'in 18 Mart 2021 tarihli Olağan Kongremizde dile getirdiği "Biz ne Doğu'dan vazgeçeriz ne Batı'dan ödün veririz. Biz ya Doğu ya Batı arasında sıkışıp kalmayız. Kuşkusuz ve kesinlikle hem Doğu hem de Batı kararındayız." sözleri, Türk devletinin sahip olduğu tarihî mirasıyla uyumlu yönetim anlayışını göstermektedir. Türk milletinin büyüleyici yürüyüşü tüm bu karşı duruşlara ve engellemelere rağmen devam edecek ve göreceksiniz ki 21'inci yüzyıl Türk asrı olacaktır.
Değerli milletvekilleri, çift başlı kartalı esas alan stratejik aklın devrede olduğu, başkent Ankara merkezli karar mekanizmasının saat gibi işlediğini görmek bizleri ziyadesiyle memnun etmektedir. Üzüntümüz sadece içerideki muhalefetin millî meseleler konusundaki anlaşılmaz tavrıdır. Değerli milletvekilleri, ülkemizin siyasi ve askerî adımlarının çıktısı, verilen mücadelenin ve karşılaşılan tehditlerin boyutunu ortaya tam olarak koyması bakımından önemlidir. Günün sonunda, elde edilen bu çıktı, aynı zamanda muhalefetin de millî meselelerdeki duruşunu açığa çıkarmaktadır. Bizim açımızdan, Karabağ'ın Ermenistan işgalinden kurtulması beraberinde Fransız donanmasının yönünü Doğu Akdeniz'e çevirmesine yol açmakta; yine, Kıbrıs Adası'nda 2 devletli bir çözümün hayata geçmesi yönünde ortaya konulan kararlı irade beraberinde Yunanistan tarafından, Amerika Birleşik Devletleri'nin, topraklarında üs kurması için davet edilmesine yol açmakta; yine, PKK'ya sırtını dayayarak sözde siyaset yaptığını zanneden partinin kapatılması yönünde oluşan kararlı hava beraberinde 10 yabancı büyükelçinin Kavala ve Demirtaş'a özgürlük bildirisi hazırlayıp yayınlamasına yol açmakta; yine, bölücü örgütlerle Suriye ve Irak'ta girişilen amansız mücadele beraberinde Amerika Birleşik Devletleri'nin bu örgütlere silah yardımı yapmasına yol açmaktadır.
Tüm bu sebep sonuç ilişkileriyle ortaya koyduğumuz gerçeklikleri hâlâ göremeyenler ya büyük bir akıl tutulması yaşamakta ya da ihanetin öğesi durumunda olduğu anlaşılmaktadır.
Bakınız, bir milletvekilinin "Türkler mavi vatanda yayılmacı politikalar izliyor." söylemiyle Atina'yı nasıl sevindirdiğini; yine aynı milletvekilinin "Türkiye'nin Azerbaycan'a Özgür Suriye Ordusuna bağlı grupları yolladığı yönünde iddialar var." sözünün Erivan ve Paris'i nasıl mutlu ettiğini; yine, bir siyasi parti genel başkanının "PYD bir terör örgütü değildir." sözünün Washington'u nasıl heyecanlandırdığını göremiyorsanız sizlere yazıklar olsun.
Değerli milletvekilleri, Türk milletinin geleceğe dair kararlı yürüyüşü devam ederken iç cephede güçlendirilmesi gereken bir alandan sizlere bahsetmek istiyorum. Toplumların gelecek idealini sürekli olarak yeniden inşa eden gençliktir. Gençlik yeni ufaklara doğru ilerlerken güzelin içinde doğruyu, doğrunun içinde güzeli arayarak estetik ölçülerle temellendirilmelidir. Türk gençliği şu an için dijital terör tehdidiyle karşı karşıyadır. Dijital mecralar geliştikçe tehditler artmakta, bu tehditlere cevap verecek yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Yeni düzenlemelerde dijital platformlarda yapılan yayınlarda sergilenen kabul edilebilir davranışları öne çıkarmak, kabul edilemez davranışları ise ekranlardan uzaklaştırmak için kurallar ve normlar geliştirilmesi ilke edinilmelidir. Özellikle, son zamanlarda Türk gençliğine zehir saçan bazı programlar göze çarpmaktadır. Bu programlardan biri de "Konuşanlar" ismiyle yayınlanmaktadır. "Konuşanlar" adlı program çukurdur, vasattır. Sunucusu Hasan Can Kaya seviyesizdir ve Türk toplumunun değerlerinin altına dinamit koyup patlatmaya çalışan anlayışın ekranlara tezahürüdür. Yapılan iş "İçerik üretmek, kara mizah ya da ofansif mizah" denilerek geçiştirilemez. Sahne ve seyirci ilişkisi bir saygı temeli üzerine kuruludur. Konuğun sunucuya, sunucunun konuğa küfretmesiyle gelinen seviyeyi ve bu durumun ifade özgürlüğüyle savunulmasını Ülkü Ocaklarından yetişen bir birey olarak anlamak mümkün değildir. Ayrıca, rating uğruna değerlerimizi aşağılayan programlara kendi mecrasında izin ve yayın hakkı tanıyan "Acun Ilıcalı" ismi acil mercek altına alınmalı, her şeyin daha fazla abonelik ve daha fazla rating olmadığı ve milletimizin korunması gereken manevi değerlere sahip olduğu kendisine hatırlatılmalıdır.
Bu vesileyle 2022 bütçemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bakanlarımıza başarılar diliyor, Gazi Meclisimizi de saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)