| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 09.12.2021 |
MHP GRUBU ADINA RAMAZAN KAŞLI (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022 yılı Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün, Suriye'nin İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde ve Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Yıldırım Harekâtı bölgesinde şehit olan Mehmetçiklerimiz; Ali Sarı, Emre Ceylan, Doğanay Çelik ve İdris Aksöz'e Yüce Allah'tan rahmet, aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Kahraman askerlerimizin kanı yerde kalmamış, sürdürülen hava harekâtıyla 6 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Operasyonlar kapsamında yaralanan Musa Can, Ünal Can , Bayram Düzen, Hamit Çavuş, Emrah Uygun, Kadir Aslan ve İbrahim Pekmezci kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum.
Değerli milletvekilleri, jeopolitik konumu gereği stratejik bir öneme ve diğer İslam ülkeleriyle derin tarihsel bağlara sahip olan ülkemiz, Müslüman dünyasının ortak hassasiyetlerini uluslararası düzeyde gündeme getirerek lider konumdaki ülkeler arasında öne çıkmaktadır. Bu itibarla, devletimizin çağın gelişmelerini yakalamada gösterdiği gayretin bir neticesi olarak, helal belgeli ürün ve hizmetlere yönelik tüketici güvenini sağlamak ve Türkiye'nin dış ticarette helal pazardan aldığı payı artırmak üzere Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) kurulmuş olmasının ne kadar isabetli bir karar olduğunu da açıkça görmekteyiz.
Helal belgelerine itibar kazandırmak ve İslam ülkeleri arasında ticareti kolaylaştırmak üzere 2019 yılında başvuruları kabul etmeye başlayan bu Kurum, aynı yıl içerisinde ülkemizin de taraf olduğu İslam Ülkeleri Standardlar ve Metroloji Enstitüsü helal yaklaşımı çerçevesinde ilk akreditasyon kararını verdi. Akabinde, geçen iki yıl gibi kısa bir sürede 21 ülkeden 53 başvuru alan ve bu başvuruların tamamını son derece dikkatli bir incelemeye tabi tutan Kurum, yalnızca güvenilir bulunan kuruluşları akredite ederek 640'tan fazla helal belgesini güvence altına almış oldu.
Helal Akreditasyon Kurumunun uluslararası arenada yürüttüğü çalışmaların en somut neticesi, helal belgelerin karşılıklı tanınması ve böylelikle helal belgeli ürünlerin uluslararası ticaretinin kolaylaştırılması şeklinde olacaktır. Ürün ve hizmetlerin güvenilirliği sağlanmış helal belgeler vasıtasıyla İslam ülkeleri arasında başka hiçbir işleme gerek kalmadan dolaşabilmesi için atılacak adımlar ihracatçılarımızın piyasalara girişte karşılaştıkları zorlukları bertaraf edecek ve uluslararası ticarette ülkemizi avantajlı bir konuma getirecektir. Küresel ölçekte kabul görmüş bir helal belgelendirme sisteminin inşasında ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye ve ülkemizin çıkarlarını savunmaya çalışan HAK'ın faaliyetlerinin bu anlamda desteklenmesi büyük önem arz etmektedir.
Değerli milletvekilleri, bizler küresel bir salgınla mücadele ederken bu salgınla birlikte özellikle ekonomik dengelerin yeniden şekillendiği bir dönemden geçmekteyiz. Üretimden tüketime ekonomik döngünün her aşamasının derinden etkilendiği bu dönemde dünya ekonomisi ciddi bir bunalımla karşı karşıya kalmıştır. Ülkemizde, bu dönemde, özellikle kısıtlayıcı tedbirlerin hafiflemesiyle aşı çalışmalarında sağlanan ilerleme ve salgın yönetimine yönelik alınan acil tedbirlerle dünya ticaret hacminde yakalanan güçlü artışla birlikte bir toparlanma sürecine girilmiştir. Türk ekonomisi, ihracat pazarlarımızdaki talep artışı ve hizmet ihracatımız sayesinde dünyadan müspet yönden ayrışarak 2021 yılında güçlü bir şekilde toparlanma göstermiştir.
Bunu rakamlarla ifade edecek olursak, ülkemiz 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,2; ikinci çeyreğinde yüzde 22 ve üçüncü çeyreğinde ise yüzde 7,4 büyüme oranları yakalamıştır. İhracatımız ve imalat sanayimiz güçlü büyümenin lokomotifi olmaya devam etmiştir. Nitekim, ihracatımız, geçtiğimiz yılın kasım ayına göre yüzde 33'lük artışla 21,5 milyar dolar seviyesine erişerek cumhuriyet tarihimizin aylık bazda en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Ayrıca, son on iki aylık ihracat değerimiz 221 milyar dolara erişerek hedeflerimizin çok üzerine çıkmıştır. Net ihracatın büyümeye katkısı 6,8 puan olurken, üçüncü çeyrek büyümemizin yüzde 92'si ihracat katkısıyla gerçekleşmiştir. Bu rakamlar Türkiye'nin reel mal ve hizmet üretim gücünü göstermekte ve bu gücü pazarlama kapasitesini ortaya koymaktadır. Türkiye'nin nihai hedefi, AR-GE'ye dayalı üretim ve ihracat yoluyla dış ticaret açığını kapatarak cari açık konusunu milletimizin ajandasından söküp atmaktır. Her bir ülke için farklı eylem planı hazırlanacak olan 18 ülkeye yönelik ihracatın geliştirilmesiyle Türk ürünleri yeni pazarlara açılacak, mevcut ihracat pazarlarımız genişleyecek, nihai olarak ülkemizin küresel ticaretteki payı büyüyecektir.
Ayrıca, dış ticaretimizi yurt dışı lojistik merkezleri, ihtisas serbest bölgeleri, gümrük süreçlerindeki fiziki ve dijital modernizasyon faaliyetleri, mal ihracatının finansmanına yönelik yeni uygulamalar, hizmet ihracatında her bir sektöre özgü tasarım, markalaşma ve benzeri destek mekanizmaları, yeşil ve dijital dönüşüm, çok taraflı bölgesel ve ikili ticari diplomasi faaliyetleri, özellikle dönem dönem belirsizlik oluşturan kur riskinden korunma amacıyla Türk lirasıyla dış ticaretin özendirilmesi desteklenmelidir. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi, pandemi sonrası döneminde de yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde yükselecek ve müreffeh bir ülke hedefine doğru yürüyüşünü emin adımlarla sürdürecektir. Bu noktada Cumhurbaşkanımızın imzasıyla geçtiğimiz günlerde Resmî Gazete'de yayımlanan bir genelgeyle marka olarak "Türkiye" ibaresinin kullanımının özendirilmesi kararının Türk malı imgesinin ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtılmasında çok isabetli bir adım olduğunun altını çizmek istiyorum. Ülkemizin gururu yerli ihraç ürünleri bundan sonra dünyayı "Turkey" veya benzeri ifadelerle değil, Türkçe olarak "Türkiye" adıyla dolaşacaktır. Ayrıca, her türlü faaliyet ve yazışmada ülkemizin isminin "Türkiye" olarak ifade edilecek olması, sevdası Türkiye olan herkesi memnun etmiştir.
Değerli milletvekilleri, bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak Meclis çalışmalarımız dışında milletvekillerimiz, Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz, il ve ilçe başkanlarımızdan oluşan heyetlerle Anadolu'yu adım adım geziyoruz; vatandaşımızı, esnafımızı, sanayicimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı, muhtarlarımızı ve yerel idarecilerimizi dinliyoruz. Aksaray'da, Niğde'de, Kastamonu'da, Sinop'ta, geçtiğimiz hafta sonu ziyaret ettiğimiz Konya'da konuların aynı, sıkıntılarımızın ortak olduğunu görüyoruz ve çözümü noktasında ilgililerle istişarelerimizi sürdürüyoruz. Son iki hafta içerisinde dövizin 2 kat artmasının sebebinin siyasi olduğunu biliyor ve bunu hemşehrilerimizle paylaşıyoruz. Bu dönemde Amerika'da, Avrupa'da, Türkiye'de ne oldu da döviz 2 kat arttı? Ülkemiz önceki yıllarda da benzer sıkıntılar yaşadı. 5 Nisan 1994'te döviz 4 kat arttı, Şubat 2001'de 2 kat arttı. Bu derin kriz dönemlerinde iflas edenler de oldu para kazanlar da ancak hayat devam etti, devam ediyor da.
2009'da başlayan açılım devam etseydi 793 şehit vererek girdiğimiz Diyarbakır bugün nasıl olurdu, 15 Temmuzdan sonra Türkiye nasıl bir ülke olurdu? Bunun yorumunu da aziz milletimize bırakıyorum.
Bu noktada şu durumu özellikle hatırlatmak istiyorum: Küresel salgın döneminde sadece Konya 2'nci Organize Sanayi Bölgesi'nde 650 fabrikada çalışan 52 bin işçi kardeşimiz de Aksaray Organize Sanayisi'nde esnafımızın yanında çalışan da emekli de memur da amir de muhtar da milletvekili de maaşını aldı. Muhalefete göre bu maaşları kim verdi? Devlet. Şu anda görüşmekte olduğumuz bütçe gelirlerinin yüzde 80'inin vergilerden oluştuğunu hepimiz bilmekteyiz. Bu süreçte sanayicinin, esnafın, vatandaşın ödemesi gereken vergilerin ertelendiğini, ötelendiğini de bilmekteyiz. O zaman muhalefetin işine geldiğinde muhatap olarak gösterdiği Hükûmet, vatandaşa veren el olunca da devlet. Milliyetçi Hareket Partisi olarak devleti korumak, kollamak da bizim sorumluluğumuzdur. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey'in ifadeleriyle "Derdi devlet olanın sevdası millettir."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
RAMAZAN KAŞLI (Devamla) - Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak milletimizin sağduyusuna güveniyor, başta ekonomi olmak üzere bütün sorunlarımızın zamanla ve sabırla aşılacağına inanıyoruz. Adım adım yaklaştığımız cumhuriyetimizin 2'nci yüz yılına girerken milletimizin mutlu, huzurlu, güvenle yaşadığı ve "2023 Lider Ülke Türkiye" vizyonuyla büyüyen, gelişen Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir bireyi, bir vatandaşı olmanın inancı, azmi ve gayretiyle gece gündüz demeden, durmadan, yorulmadan, yılmadan, yıkılmadan, yıllardır olduğu gibi mücadeleye devam ediyoruz.
Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu ve Helal Akreditasyon Kurumu bütçelerinin vatanımıza, milletimize hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)