| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 10.12.2021 |
MHP GRUBU ADINA MEMET BÜLENT KARATAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu bütçesi üzerine konuşma yapmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi ve Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin kabul edilişinin 73'üncü yıl dönümü. Böyle anlamlı bir günde bütçe görüşmelerini yapacağımız ülkemizin saygın bir kurumu olan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ve faaliyetleriyle ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Türkiye'nin insan hakları alanında tarafı olduğu uluslararası mevzuatla uyumlu olarak kanunla kurulmuş, idari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli, kamu tüzel kişiliğini haiz ve Cumhurbaşkanın görevlendirdiği Adalet Bakanıyla ilişkili bir kurumdur. Kuruluş amacı insan haklarını korumak ve geliştirmek, kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması için çalışmak, işkence ve kötü muameleyle etkin mücadele etmek olan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu güvenilir, etkin ve saygın bir kurum olarak faaliyetlerini yürütmektedir. Şemsiye bir kurum modeli oluşturan kurum, tek ve güçlü bir kurumsal çatı altında 3 temel görevi birleştirerek daha etkin bir kurumsal modeli hayata geçirmişlerdir.
Değerli milletvekilleri, insan hakları, en genel anlamıyla insana insan olduğu için, diline, dinine, ırkına, cinsiyetine, milliyetine, sosyal statüsüne ve rengine bakılmaksızın tanınan haklardır. İnsan hakları, tüm insanların hak ve saygınlık açısından eşit ve özgür olduğu kabulüne dayanır. İnsan haklarının temel ilkeleri evrensellik, bölünemezlik ve devredilemezliktir. Bu ilkeler ve insan haklarına dair temel hususlar bugün kabul edilişinin 73'üncü yıl dönümünü geride bırakacağımız 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde belirlenmiştir. Bu önemli beyannamenin kabulünün üzerinden yetmiş üç yıl geçmesine rağmen bugün dünya genelinde ne yazık ki insan hakları ihlalinin en ağır tablolarıyla karşılaşıyoruz. Özellikle son yıllarda dünya genelinde insan hakları ihlalleri had safhaya ulaşmıştır ve bu durumun giderek daha vahim bir hâl aldığı görülmektedir.
Değerli milletvekilleri, Müslüman ve mülteci karşıtı gösterilerin yıldan yıla artıyor oluşu, ırkçı ve yabancı düşmanı saldırılara karşı etkin çözüm yolları aranmaması yaşanan durumun vahametini daha da artırmaktadır. Avrupa bugün gelinen noktada kendi çıkarları doğrultusunda diğer ülkeleri eleştirmekte, insan haklarının temel prensiplerine aykırı olarak din, dil vesaire ayrımlarla insanları ötekileştirmektedir. Örneğin, bazı Avrupa ülkelerinin Suriyeli mültecilere karşı tutumları, sığınma taleplerinin haklı bir gerekçe olmaksızın reddi ve zorla geri iadeler Avrupa'daki insan hakkı ihlallerinin en açık göstergeleridir. Bugün Yunanistan'da yaşanan geri itme vakalarına dünya seyirci kalmaktadır. Birleşmiş Milletler, Yunanistan'ın bu hamlelerinin 1951 Mülteci Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Birliği hukukunun açıkça ihlali anlamına geldiğini de duyurmuştur.
Yine, aynı şekilde, geçtiğimiz ay sürgün edilişlerinin 77'nci yılını geride bıraktığımız Ahıska Türkleri de hak ihlallerinin en acı tablolarından birine örnek olmuştur. Bildiğiniz üzere, Ahıska Türkleri başta azınlık hakları, ayrımcılık, uluslararası hukuk, göç sorunu, politik sorunlar gibi birçok konuda insan hakları ihlaline uğramış; sürgün sürecinde sürgüne tabi tutulanlara yönelik insan haklarına aykırı birden fazla ihlal gerçekleşmiştir. Ahıska'da yaşayan 86 bin Türk ve Müslüman birkaç saat içinde sürgün edilerek vatanından koparılmış, yaklaşık 17 bin Ahıska Türkü açlık, soğuk ve hastalıklardan hayatlarını kaybederek yaşam hakları ellerinden alınmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Karataş.
MEMET BÜLENT KARATAŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, insan hakları ihlalleri konusunda ders vermeye çalışan ve ülkeleri yargılama yetkisini kendisinde bulanların, kendi karnelerini tekrar gözden geçirmeleri gerektiğini ifade etmek isterim.
Bu vesileyle sözlerime son verirken Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyor, 2022 bütçemizin vatanımıza, milletimize hayırlı olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)