GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:32
Tarih:10.12.2021

CHP GRUBU ADINA AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

AKP iktidarı her alanda olduğu gibi tarımda da çıkmaz yol açmış, ülkemizin gıda güvenliği ise tehlikeye girmiştir. Sizin iktidarınız döneminde çiftçimizin anası ağladı, tarımı ve çiftçiyi yok ettiniz. Bunları boşuna konuşmuyoruz, havadan atmıyoruz. Şimdi size bunların nedenlerini örneklerle ve verilerle açıklayacağım: Tarım sektörünün 2002 yılında gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı 10,2 iken 2020 yılında bu oran yüzde 6,7'ye düştü. 2022 bütçesindeyse tarımsal desteklemelerin payı 2002 yılındaki payın bile altına düşerek yüzde 1,5 oranında gerçekleşti. Siz ithalata ve ranta aşık bir iktidarsınız. Bakın, çarpıcı bir veri daha var: 2003 ile 2021 döneminde 88 milyar dolar ihracatımız varken buna karşılık ithalatımız 122 milyar dolar olmuştur yani tarımda dış ticaret açığımız ise tam 34 milyar dolar olmuştur. Yine döneminizde, tohum, zirai ilaç, gübre ve yem ithalatına 133 milyar dolar ödenmiş olup mazot başta olmak üzere bu girdilere cumhuriyet tarihinde görülmemiş zamlar sizin iktidarınıza nasip oldu. Mazot geçen yıl 5 lira bile değilken bu yıl 10 liranın üzerine çıktı.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; bu elimde tuttuğum üre gübrede ise durum çok daha vahimdir. Yakında Bakanlığın vereceği bir ruhsatla belki de gramla satılacak; kuyumcularda satılırsa şaşırmayalım, fiyatı altından daha değerli. (CHP sıralarından alkışlar) Nasıl öyle olmasın ki? Bakın, üre gübrenin geçen seneki, on yedi ay önceki ton fiyatı 1.800 lirayken şimdi tonu 14.500 lirayı buldu yani 8 kat artmış durumda. Onun için bu gübreyi buraya getirirken özenle, güvenle getirdik başına bir şey gelmesin diye. En acısı ise çiftçimizin cebinde çay içecek parası olmadığı için bir büyük bardak çayı 1,5 liraya içemezken 1 kilogram üreyi 10 bardak çay parasına almak zorunda kalıyor, yazıklar olsun diyorum. Böyle giderse çiftçilerimiz tüm ürünlerde gübre kullanamaz duruma gelecek ve bu da kalite ve verim kaybı demek. Özellikle de buğdayda gıda krizinin kapıda olduğunu söyleyebiliriz.

Buğday demişken... Sayın Bakan, bu buğdayı çiftçimizin elinden geçen yıl 2,25 liraya aldınız, şimdi ise yurt dışından bu buğdayın kilosunu 4,5-5 liraya ithal ediyorsunuz. Madem ithalata bu kadar para verecektiniz, elin yabancı çiftçilerine para kazandıracaktınız, bu parayı kendi çiftçimize verseydiniz ne olurdu, ölür müydünüz? Hani siz yerliydiniz, hani siz millîydiniz, yesinler sizin yerliliğinizi ve millîliğinizi. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Ayrıca, bu yüksek üretim maliyetleri nedeniyle, çiftçi buğdayını bu yıl üretebilse bile yeni sezonda 1 kilogram buğdayın maliyeti 5 lirayı bulacak. Bu çiftçi buğdayını kaça satacak ki maliyetini kurtarsın.

Peki, tüketici ekmeği kaça alabilecek, yurttaş nasıl ekmek yiyebilecek? Tüketici ekmek bile bulamayacak. Bu tablonun sorumlusu da sizsiniz. Allah esirgesin, geçen seneki gibi bir kuraklık da olursa vay gele başımıza, vay gele hâlimize.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; gördüğünüz limon, bu elimdeki limon, dalında, ağaçta 30 kuruş. Üretici, artık, limon ağaçlarını kesiyor. Üretici, devlete güvendi, sizlere güvendi, inandı bu ağaçları dikti ama şu anda kesiyorlar, yazıktır, günahtır, limon üreticisinin derdine derman olun, devletin yardım elini uzatın.

Anayasa'mızın "Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler" başlıklı Üçüncü Bölüm'ün 45'inci maddesi der ki: "Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri ve önlemleri alır." diyor. Hani tedbir, nerede? Sizin tedbirden anladığınız herhâlde çiftçiyi bitirmek, tarımı yok etmektir. Ama bunu asla başaramayacaksınız.

Ayrıca, bunca zamandır tarımda atama bekleyen gençlerimizin sesini duyun artık Sayın Bakan. Ziraat, gıda, su ürünleri, balıkçılık teknolojisi mühendisleri, veteriner hekimler...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Barut.

AYHAN BARUT (Devamla) - ...tekniker ve teknisyenlerin atamasını yapın; somut bir takvim verin.

Ayrıca, sivil toplum kuruluşlarında geçen yılla aynı ücrette çalışan, hatta ve hatta asgari ücretin altında çalışan tarım danışmanlarımızı insanca yaşatmak için sorunlarını çözün, ücretlerini iyileştirin.

Sözlerime son verirken, Sayın Bakan, size burada bir kez daha açık çağrı yapıyoruz: Bu işi yapamadığınız ortada. Hemen Hükûmetinizle birlikte erken seçim kararı alarak insanlarımıza bir iyilik yapın; sizden ve yanlış politikalarınızdan artık kurtulalım. Hiç değilse, iş bilmez Tarım Bakanı olarak o makamı meşgul etmeyin.

Bu bütçe halkın değil, iktidarın, rantçıların ve yandaşların bütçesidir. Bu bütçeye "hayır" diyoruz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)