GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:33
Tarih:11.12.2021

MHP GRUBU ADINA SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Sizleri saygıyla selamlıyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak aile kurumuna çok önem veriyoruz ve aileye yapılacak her türlü desteği peşinen desteklemeye de devam edeceğiz. Aile yapımızı kuvvetlendirmek ve aile yapımızı desteklemek gerekiyor. Bunun için Milliyetçi Hareket Partisi olarak evlilik öncesi eğitimi çok önemsiyoruz. Mutlaka herkes, her evlenecek kişi, hatta mümkünse birlikte eğitime alınmalı, evliliğin bilincine erişmelidir fakat bir gerçek var, toplumumuzda boşanmalar artıyor. Maalesef boşanmalar ciddi bir sorun olarak karşımızdadır. Sadece boşanma değil, boşanmanın oluşturduğu sorunlar da hayatımızı etkilemekte. Tabii, boşanma kararından önce de mutlaka aile danışmanlığını öneriyoruz ve evlilikleri, aileyi kurtarmaya çalışmamız gerektiğini düşünüyoruz. Ama karar verilmişse ve iki taraf da boşanma niyetindeyse davaların da hızlı bir şekilde sonuçlanması, kişiler arasında, aileler arasında çatışmaya son vermek gerektiğini de düşünüyoruz çünkü bu toplumsal bir sorun hâline geliyor.

Tabii, boşanma başlı başına sorun ama yeni sorunlara da sebep oluyor. Bunlardan biri, özellikle çocuklu ailelerde çok daha farklı sorunlara sebep oluyor. Burada, Milliyetçi Hareket Partisi olarak önerimiz velayetin anne-babaya ortak olarak verilmesinden yanadır. Velayet, anne-babanın hakkıdır, yasalar da aslında buna göre düzenlenmelidir. Medeni hukukta böyle bir değişiklik yapılarak velayet ortak hâle getirilmelidir. Bununla ilgili İnsan Hakları Beyannamesi de zaten bunu söylüyor ve biz de bunu kabul etmişiz aslında. Medeni hukukumuzda da buna yönelik değişiklik yapmamız gerekir diye düşünüyorum çünkü boşanmış her kişinin çocukları üzerinde hak ve yükümlülükleri vardır. Kişi boşanabilir ama annelik, babalık çocuklar için devam eden bir hukuktur ve biz buna inanıyoruz ve bunun desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Diğer bir konu yoksulluk nafakası meselesi. Bu da kanayan bir yara toplumda. Özellikle hem yoksul kişiler nafaka ödemekte sıkıntı çekiyor hem de nafaka alan mağdur oluyor. Özellikle, Milliyetçi Hareket Partisi olarak hiçbir kadınımızın mağdur olmasını istemiyoruz. Ekonomik nedenlerle bir kadın mağdur olmamalıdır. Evlenmiş, boşanmış bir kadının mağduriyetine asla razı olamayız ve bu kadının istenmedik davranışlara veya hareketlere yönelmesine de izin vermemek adına mutlaka aile desteğini vermemiz gerektiğini, devletimizin buna sahip çıkması ve desteklemesi gerektiğini düşünüyoruz.

Çocuklarımız çok önemli, mutlaka korunmalıdır. Tabii ki her çocuğun en iyi yeri annesinin, babasının yanıdır, ailesidir ve bu aile içerisinde çocuğun bakımının sürmesi için desteklemeleri artırmamız gerekiyor, danışmanlık ve maddi destekleri artırmamız gerekiyor. Ama aile eğer parçalanmışsa veya çocuk istismar veya ihmal ediliyorsa bunun sahibi devlettir. Hiçbir çocuğumuzun da istismarına ve ihmaline izin vermemek gerekiyor.

Sokakta hiçbir çocuk olmamalıdır, hiçbir çocuğumuzun çalıştırılmasına izin vermememiz gerekiyor. Mutlaka sokaktaki çocuklar kurtarılmalıdır.

Çocuklarla ilgili bir diğer konu, çocuk evlilikler. Çocuk evliliklere de asla izin vermemek gerekiyor. Zorlandığı zaman, özellikle bu kız çocuklarının devlet güvencesine ve korumasına alınması gerektiğini de düşünüyoruz.

Engelliler hayatımızın bir parçası. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak tüm engellilerin önündeki engellerin kalkmasını ve tüm engellilerin eşit vatandaş olarak, kimseye bağımlı olmadan yaşamasından yanayız. Engellilere yapılacak herhâlde en büyük iyilik onların eğitimini ve istihdamını sağlamaktır. Bunun için evet, devletimiz kotalar koymuş ama özellikle özel sektör bu kotalara uymuyor; bu özel sektöre baskı yapılması gerekliliğini düşünüyoruz. Ya da aldıkları kişilere mobbing uygulayarak işten ayrılmalarına sebep oluyor; bunu da denetlemek, değerlendirmek ve mutlaka engelli istihdamı konusunda özel sektörü uyarmak ve yönlendirmek gerekiyor. Kamuda da kotalar artırılabilir ve böylece engellilerin iş sahibi, meslek sahibi olarak kimseye bağımlı olmadan yaşamasından yanayız.

Engelli bakımı için, evde bakım için yapılan hizmetleri destekliyoruz. Sosyal devlet anlayışıyla yapılan yardımların hepsini doğru buluyoruz, daha da artırılarak verilmesinden yanayız. Fakat tabii ki evde bakılamayacak engellilerimiz de var; yüzde 100 engelli olan, fiziksel engelli ya da psikolojik engelli olan kişilere de engelli bakım merkezleri çok önemli bir konu. Engelli bakım merkezlerini desteklemek, buraları da özendirmek ve hiçbir şekilde sokakta ne psikolojik ne fiziksel anlamda engelli kalmayacak şekilde buna da destek vermek gerekir diye düşünüyoruz.

Tabii, yaşlı bakımı önemli bir konu. Bununla ilgili de özellikle tercihimiz evde kendi ailesiyle, sosyal çevresiyle birlikte yaşamasıdır ama eğer bu yapılamıyorsa, yaşlıya bakılamıyorsa gündüz yaşlı bakımevleri, gece yaşlı bakımevleri şeklinde yapılar oluşturabiliriz çünkü hayatın gerçekleri de ayrı bir sorun. Bir diğer konu da tabii, çok ileri yaşlıların ve kimsesiz yaşlıların da mutlaka engelli bakım merkezine alınması gerektiğini düşünüyoruz.

Tabii, tüm toplumu ilgilendiren bir durum bu sorunlar. Onun için hayatımızın bir parçası engellilik, yaşlılık. Bununla ilgili olarak Aile Bakanlığımızın sosyal hizmet merkezleri hizmet veriyor. Tek elden bu hizmetleri yöneterek, yönlendirerek etkin bir şekilde sunulmasından yanayız. Sosyal hizmet merkezlerinin sayısı artırılabilir. Örneğin, her 100 bin nüfusa bir sosyal hizmet merkezi kurulabilir ve o bölgedeki kişiler, aileler izlem altına alınabilir ve ailelere gereken takipler ve destekler verilebilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

SEFER AYCAN (Devamla) - Sosyal hizmet merkezlerindeki personelin durumu arttırılabilir ve kadro niteliği daha da yükseltilebilir. Sosyal çalışmacı, psikolog, sosyolog, evde bakım teknikerleri gibi personel sayısı arttırılarak buralara daha yoğun bir şekilde hizmet götürmemiz lazım, devletin Türk ailesinin daima yanında olması lazım.

Aile Bakanlığında çalışan personelin özlük haklarıyla ilgili de birkaç cümle söylemek istiyorum. Sözleşmeli şekilde personel çalışmaması gerekir, bunların kadroya geçirilmesini önemsiyoruz. Bir de ders ücreti karşılığı çalışan bakanlık personeli var, bunların da kadroya geçirilmesini ve personel arasındaki farklılığın ortadan kaldırılmasını öneriyoruz.

Tüm personeliyle Aile Bakanlığına, Türk ailesine hizmet etmek yolunda, bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ederim, saygılar sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)