| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 11.12.2021 |
MHP GRUBU ADINA ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
"İstersen dünyada her şeyden el çek/Bayrağı, ırkını, dünü unutma!" Vefatının 46'ncı yılında ulu Türkçü merhum Hüseyin Nihal Atsız'ı saygıyla anıyorum.
Değerli milletvekilleri, toplumlara millet olma özelliğini kazandıran millî, manevi değerlerimiz varoluş kaynaklarımızdır. Türk milleti olarak bizler millî değerlerimizi, vatan sevgisi, bayrak sevgisi, millî marşımız, istiklalimiz, dinî inancımız, gelenek ve göreneklerimiz, yakın tarihimizde verdiğimiz mücadeleler ile devlet ve millet büyüklerimizde bulmaktayız. Millî değerlerimiz aziz Türk milletinin millî şuurunu temsil etmektedir. Millî şuur millet demektir. Millet ise mutlaka bir devlet oluşturmaktadır. Bu sebeple, millî değerler bir milletin olmazsa olmazlarıdır. Manevi değerler ise bir milleti bir arada tutan, devleti güçlü kılan en önemli unsurların bir diğeridir. Her birimizin nasıl ki kimlik belgeleri varsa her toplumun da kendine has bir kimliği vardır. Milletlerin kimlikleri de onların manevi değerleridir. Bu değerler toplum bireylerini birbirine bağlamakta, aralarında ortak bir dil oluşturmaktadır.
Türk milleti, tarih boyunca millî olma özelliğini muhafaza etmiş, manevi değerlere sadakati neticesinde özgün bir millet olma başarısını sürdürebilmiş ender milletlerdendir. Bizler de atalarımızdan gelen bu başarının haklı gururunu taşımaktayız. Ancak ne acıdır ki kalabalıklaşan şehir hayatı birlikte yaşama kültürünü zayıflatmıştır ve yüzlerce yılın sonucu oluşturduğumuz bu değerlerin maalesef yaşanmasını azaltmıştır. Şehir kültürü içinde toplum gitgide bireysel yaşamaya yönelerek diğer insanlarla paylaşım kültürünü unutmaya başlamıştır. Gelişen teknoloji bize çok şey katmıştır ama ne yazık ki bizden çok şeyi de almıştır ve bu değerlerimizin yıpranmasına sebep olmuştur. Özellikle evlatlarımızı bu değerler çerçevesinde eğitmek ve yetiştirmek oldukça önemlidir çünkü evlatlarımızın dinî ve ahlaki değerlerden uzaklaşmaları, örf ve âdetlerimize uymayan davranışları benimsemeleri zararlı akım ve alışkanlıkların tuzağına düşmelerine yol açmaktadır. Bu sebeple, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi millî, manevi ve kültürel değerlere uygun yetiştirmek anne, baba, eğitimci ve toplum olarak hepimizin vazifesi. Unutmayalım ki Türk milletinin sayısız tehdit ve zorluk karışında asırlarca ayakta kalması, hiçbir zaman boyunduruk altına girmeden varlığını sürdürmesi, her biri diğerinden güçlü 16 büyük devlet kurarak milyonlara hükmetmesi insanımızın millî birlik konusundaki duyarlılığı ve hassasiyetinin bir sonucudur. Türk insanının bu husustaki kararlılığı milletimizi tarih sahnesinde yüzyıllarca lider ve öncü konumda tutmuştur.
Değerli milletvekilleri, Türk Müslüman milleti olarak bizler, hür yaşamış, vatanını hiç düşmanına terk etmemiş ve bu uğurda ölmeyi kendine şeref saymış, bayrağını göklerden indirtmemiş, kendi kültürünü bütün dünyaya bildirmiş, hayatını en sağlam temellere dayandırmış ve dinî birikimlerini terk etmemiş bir milletiz. Atalarımızın yaptığı gibi millî ve manevi değerlerimize sahip çıkmalı, tarihten getirdiğimiz güzelliklerimizi benimseyip hayatımıza adapte ettikten sonra bu hususların her birini de çocuklarımıza aktarmalıyız. Unutmayalım ki gelecek, çocuklarımızın ellerinde şekillenecektir.
Bu hususta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı birlikte bir eylem planı hazırlamalı ve toplumsal huzurun, millî, manevi değerlerimizin güçlendirilmesi için eğitim programı oluşturmalıdır. Belediyelerimiz, kaymakamlarımız ve valilerimiz eliyle millî ve manevi değerlerimizi güçlendirecek, Türk aile yapımızı güçlendirecek müfredat kaynakları oluşturulmalı ve temel ders niteliğinde programa alınmalıdır. Anayasa'mızın ilk 4 maddesi evlatlarımıza yol haritası olarak "ilk ezber" şeklinde verilmelidir. Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı ise İstiklal Marşı'dır. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bu cümlelerin tamamı evlatlarımıza ilk eğitim olarak okullarda verilmelidir.
Değerli milletvekilleri, fiziksel ve psikolojik şiddet günümüzde giderek artan önemli bir toplumsal sorun hâline gelmiştir. Kadın, erkek, çocuk, hayvanlarımızın bile şiddet vakalarıyla hedef hâline geldiği bir dünya düzeninde özellikle ölümcül sonuçları ne yazık ki ülkemizde de görmekteyiz. Vatana ve millete ihanetin affı olmaz, çocuğa ve kadına istismarın affı olmaz, hayvana işkencenin affı olmaz, vahşice işlenen cinayetlerin elbette ki affı olmaz. Yasal düzenlemeler tamamlanmalı, uygulamadaki eksiklikler gözden geçirilmek suretiyle, belki cezaların caydırıcılığının artması açısından cezai müeyyideler artırılmalıdır. Tüm bunların yanı sıra, bu hususlarda en önemlisi, düzenli eğitimler verilmelidir.
Mücadeleyi sadece devletten beklememeli, toplumsal, hatta bireysel anlamda hepimiz üzerimize düşeni mutlaka ve mutlaka yapmalıyız. Erkek çocuklarımızın gelecekte şiddet yanlısı olmaması, kız çocuklarımızın ise şiddet mağduru olmaması adına önlemler almalıyız. Aile kurumunun önemini anlatmak için gençlerimize evlenmeden önce eğitim vermeliyiz. Anne-babalara çocuklarını nasıl yetiştirmeleri gerektiği konusunda mutlaka eğitim vermeliyiz. Kısaca, toplumun huzurunu sağlamak için bir elimiz vicdanımızda, bir elimiz taşın altında olmalı.
Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin de vurguladığı gibi, vatandaşlarımızın maddi ve manevi zorluklarının yanında ruhsal olarak da sorun yaşadıklarını görüyoruz, ağırlaşan problemlerin farkındayız. Hakların, sınırların ve yetkilerin açık ve net şekilde belirlendiği bir toplumsal sözleşmeye yani ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz; bu hususta bir çalışma yapılması gerekmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler, aziz Türk milletimizin huzuru için çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz.
Çalışma Bakanımız burada olduğu için, ben özellikle -kahraman Türk polisimizin 3600 ek göstergesiyle ilgili çalışmalarımızın yapıldığını biliyoruz- bu hususta hangi aşamaya gelindiğini... Kısa zamanda sonuçlanmasını temenni ettiğimi belirtmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
ARZU ERDEM (Devamla) - Ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında personel ihtiyacının karşılanması için sosyolog, öğretmen, psikolog, sosyal çalışmacı, hemşire, fizyoterapist, büro memuru ve sağlık memuru unvanlarına sahip, Bakanlığın onayıyla yılın on iki ayı, haftalık otuz dokuz saat tam zamanlı çalışan meslek elemanları bulunmaktadır. Ek ders karşılığı çalıştırılan bu meslek elemanlarının özlük hakkı ve statüsü bulunmamaktadır. Kadrolu çalışanlarla aynı işi yapmalarına rağmen hemen hemen asgari ücret düzeyinde maaş alan ve sosyal güvenceleri olmayan bu kardeşlerimiz için bir düzenlemenin yapılması yönünde bir çalışmanın yapılması faydalı olacaktır.
Ben, her şeyden önce tüm Bakanlıklarımızın; Sağlık Bakanlığımızın, Çalışma Bakanlığımızın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız ve Çevre, Şehircilik Bakanlığımızın bütçelerinin hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)