GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MUŞ MİLLETVEKİLİ SIRRI SAKIK'IN CUMHURİYET HALK PARTİSİNE SATAŞMASI NEDENİYLE
Yasama Yılı:3
Birleşim:60
Tarih:31.01.2013

EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) - Şimdi, sayın hatibin sözlerinin bir tanesi doğruydu aslında. Bunca konuşma, bunca laf kalabalığı, bunca hakaret, küfür?

SIRRI SAKIK (Muş) - Siz bir halka hakaret ediyorsunuz da biz size karşı boyun mu eğeceğiz?

EMİNE ÜLKER TARHAN (Devamla) - Meclis kürsüsünün böylesine iğrenç, utanmaz, ahlaksızca ifadelerle işgal edilmesini öncelikle kınıyorum.

SIRRI SAKIK (Muş) - Allahsız sizsiniz ki bir halka zulmediyorsunuz.

EMİNE ÜLKER TARHAN (Devamla) - Ama bir tek doğru şey söylendi burada. Dendi ki: "Hiç kimsenin bir halka hakaret etme hakkı yoktur." Çok doğru, çok doğru bir söz, gerçekten doğru ama buradan çıktınız, bu coğrafyaya, bu Anadolu coğrafyasına dünyanın her yerinden kopup gelmiş, randevulaşmak için gelmiş, bir arada olmak için, kaynaşmak için gelmiş sayısız halka hakaret ettiniz.

SIRRI SAKIK (Muş) - Ben hiç kimseye hakaret etmedim.

EMİNE ÜLKER TARHAN (Devamla) - "Kafkaslardan gelenler" dediniz, "uzaklardan gelenler" dediniz. Ben de suyun öte yanından gelmiş birisiyim. Belki beni de kastettiniz ama çok inciticiydiniz yani yapılan hataları tekrar ettiniz burada. Çok inciticiydi söyledikleriniz. Siz bir halka, halklara hakaret ettiniz burada. Bir şeyleri korumaya, kollamaya, savunmaya çalışırken aslında döktünüz, saçtınız, batırdınız. Nasıl toparlarsınız bilmiyorum gerçekten.

Anlatmaktan artık dilimde tüy bitti. Aynen şu yazıyor programımızda: Irk, köken, din, mezhep, bölgecilik, kavimcilik ve sizin az önce kendinizi tanımladığınız o kafatasçı anlayıştan biz uzağız aslında. O anlayışların ulusal düzeyde aşılması gerektiğini düşünüyoruz, bu anlama geliyor bizim tanımımız. Sizin gibi kafatasçı değiliz, altını çizerek söylemek istiyorum.

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Söyleyene bak!

EMİNE ÜLKER TARHAN (Devamla) - Kafkaslardan gelenleri, dışarıdan gelenleri ya da burada olanları tek tek sayıp böyle sizin gibi küçümsemeyiz. Biz buyuz. Peki, siz kimsiniz, siz kimsiniz? Aslında, onu da sormak istiyorum. Bunu kendinize hiç sordunuz mu? Sormalısınız.

ADİL KURT (Hakkâri) - Size zahmet, bizim kim olduğumuzu bir söyleyin, söyleyin lütfen ama bilelim.

EMİNE ÜLKER TARHAN (Devamla) - Siz her gün etnik kimlik dışında başka bir şey konuşmazken, başka hiçbir şey? Sürekli bir şeylerin altını çizer, durur ve yeni düşmanlıklar yaratmaya çalışırken, siz bir milletvekilinin boyunu bile -inanılmaz faşizan bir tutumdur- burada gelip söz konusu ederken; boy, soy siyaseti yaparken -bu faşizmdir bana göre- ırkçılığın âlâsını her gün yaparken?

SIRRI SAKIK (Muş) - Faşizmi atalarınızda ve köklerinizde arayın!

EMİNE ÜLKER TARHAN (Devamla) - ?ve siz -affedersin- "Ermeni, Alevi, Zerdüşt" derken, Başbakanınız bunu söylerken aslında "Siz kimsiniz?" diye sormak istiyorum. Siz de aslında bizi aynı sudan içme masalıyla kandırmaya çalışıyorsunuz. Bu ülkenin insanlarını Alevi, Sünni, Kürt, Türk diye ayıracak, sonra da "Sizin yaptığınız ırkçılık." diye bize şov yapacaksınız. Tarih kimin aslında bu topraklara ihanet ettiğini inanın bir gün yazacaktır.

Ey BDP! Size de sesleniyorum bunca hakaretten sonra. Bir asır öncesiyle?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

EMİNE ÜLKER TARHAN (Devamla) - ?siz uğraşmaya devam etmeyin bence. Bir yıl önce, sen de bunun hesabını, öldürülen o insanların, bombalanan o insanların hesabını yakasına yapışıp bu iktidardan sormuyorsan o kanda senin de ellerin var diyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Tarhan.