GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:35
Tarih:13.12.2021

CHP GRUBU ADINA FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Ulaştırma Bakanlığı bütçesi görüşüldü; her seçim döneminde vadedilen Nevşehir hızlı treninin adı da yok ödeneği de yok. Nevşehir Çevre Yolu yapımı için ne ödenek var ne de proje. Avanos'ta yapılması gereken köprüden bahseden bile yok. Hem Nevşehir'in içindeki sanayimize hem de organize sanayiye beklenen doğal gazın gelmesine ilişkin hiçbir cümle dahi yok. Hacıbektaş'a, Acıgöl'e, Derinkuyu'ya vadedilen doğal gazın geleceğine ilişkin bu bütçede hiçbir şey yok. Sonuç olarak bu bütçede Nevşehir'in adı dahi yok. Ama bir şey var; rant peşinde koşan AKP'li Ürgüp Belediyesinin istemi üzerine yasalara aykırı biçimde Alan Başkanlığının izniyle ranta açılan Temenni Tepesi var. Sayın Bakanım -siz Ürgüp'ü bilirsiniz- Ürgüp'ün merkezindeki bu tepe 2007 yılında yine imara açılmak istendi, orada 3 can alındı. Umarım bu konuya el atarsınız, oradaki hançeri çıkarırsınız; Ürgüp halkı da Nevşehir de bundan memnun olacaktır diye düşünüyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik çıkmazın nedenini dış güçlere bağlayan AKP iktidarına soruyorum: Dış güçler kim? Mesela, Büyük Orta Doğu Projesi'nin Eş Başkanlığını yaptığınız Amerika Birleşik Devletleri mi? Yahudi Üstün Cesaret Madalyası aldığınız İsrail ya da Yahudi lobisi mi? Kapısında Cumhurbaşkanını ayakta bekleten, bunu da basına servis eden Putin mi, yoksa Rusya mı? Kişi başına millî geliri 40 bin dolar olduğu hâlde, kişi başına millî geliri 6 bin dolar olan Türkiye'yi kıskanan Almanya mı? Başkalarını suçlayarak halkı aldatma dönemi artık kapandı. Hata üstüne hata yaptınız, ülkeyi çok kötü yönettiniz.

Orta Doğu'yu kan ve gözyaşına boğan Büyük Orta Doğu Projesi'nin Eş Başkanlığını yaptınız. Arapların kendi içindeki sorunlarını Türkiye'nin sorunu hâline getirdiniz.

5 milyon Suriyelinin Türkiye'ye göçüne neden oldunuz, bunun Türkiye'ye maliyeti kendi ifadenizle 40 milyar dolar. Diğer sosyal sorunları burada anlatmaya zaman yok. Türkiye'nin etnik yapısıyla, kimlik yapısıyla oynuyorsunuz.

Türkiye'de iki para birimi yarattınız: Türk lirası ve dolar. Türk lirasıyla vergi topluyorsunuz, Amerikan dolarıyla borç ödüyorsunuz, sonra da zam üstüne zam yapıyorsunuz.

Ülkenin eğitim sistemini yazboz tahtasına çevirdiniz. Eğitimi bilim ve akıldan uzaklaştırıp, dünyayla rekabet edecek gençler yetiştirmek yerine; biat eden, ezberlediğiyle konuşan kindar ve dinci gençlik yetiştirmeye çalıştınız. Din eğitimini "hoca efendi" dediğiniz -salya sümük- din simsarlarına bıraktınız ama beceremediniz, beceremeyeceksiniz. Mustafa Kemal Atatürk Gençliğe Hitabesi'nde ne diyordu? "Ey Türk gençliği! Sizi yönetenler gaflet, delalet ve hatta hıyanet içinde olabilirler."

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - "A" ile yazılır dalalet; yanlış söyledi!

FARUK SARIASLAN (Devamla) - Haksızlığa, hukuksuzluğa, yolsuzluğa, yoksulluğa olan isyanını dinlemek yerine, bu gençliği yok saydınız. Yasaları değiştirerek hukuka ve vicdana hükmetmeye çalıştınız. İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde kaybettiğiniz seçimleri kazanmak için hâkimler üstünde baskı kurarak yeniden seçim yaptırdınız, 15 bin farkı 800 bine çıkararak halk karşısında kaybettiniz. Ülkeyi rezil ettiniz, dünyaya rezil ettiniz. Üzerinde baskı kurmak istediğiniz baroları bölmek, parçalamak amacıyla hukuka aykırı yasalar çıkarıp diz çökerteceğinizi zannettiniz. Kimsenin efendiliğini kabul etmeyeceğini söyleyen avukatlar karşısında yine kaybettiniz. Yine ülkeyi dünyaya rezil ettiniz. En büyük hatayı da; 2018 yılında beceriksizliğinizi örtmek için önüne "Türk" kelimesine ekleyerek "başkanlık sistemi" dediğiniz ucube tek adam rejimine geçtiniz. Bu son damlayla bardağın suyunu taşırdınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FARUK SARIASLAN (Devamla) - Başkanım...

BAŞKAN - Buyurun.

FARUK SARIASLAN (Devamla) - Bu ucube sistemle üç yılda ülkeyi yokluğa, yoksuzluğa, hukuksuzluğa mahkûm ettiniz. Bunun nedenini de dış güçlere bağladınız. Buradan soruyorum: Siz bostan korkuluğu musunuz? (CHP sıralarından alkışlar)

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Yakışmadı sana!

FARUK SARIASLAN (Devamla) - "Fırsat deyip dört tarafa dal götür,

Kitabına uydur uydur mal götür,

Yol yaparken yolsuzluk yap, çal götür,

Ondan sonra 'vay efendim, dış güçler!'

Dış güç, mış güç diye ötmeyin hadin,

Ben inanmam, başka kapıya gidin!

Eğitim sisteminin içine edin,

Ondan sonra 'vay efendim, dış güçler!' (CHP sıralarından alkışlar)

Pirinç, buğday, nohut, bulgur, soğan, et,

Ne var ise hep dışardan ithal et...

Üretmeden yaşar mı bir memleket?

Ondan sonra 'vay efendim, dış güçler!'"

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FARUK SARIASLAN (Devamla) - Başkanım, çok az kaldı.

BAŞKAN - Şiiri tamamlayın.

FARUK SARIASLAN (Devamla) - "Hiç bir sıfat yokken çağrılıp piste,

Ben mi ağırlandım 'oval ofis'te?

Zeytinyağı gibi çıkmayın üste!

Ondan sonra 'vay efendim, dış güçler!'

Şerefli Türk ordusuna pusu kur,

'Ergenekon' 'Balyoz' diye darbe vur,

Gâvur yapamazdı bunu lan gâvur,

Ondan sonra 'vay efendim, dış güçler!'" (CHP sıralarından alkışlar)

MUSTAFA HİDAYET VAHAPOĞLU (Bursa) - Bir de saz olsaydı elinde.

FARUK SARIASLAN (Devamla) - Öbür buluşmada getireceğim o sazı da, o sazı da getireceğim.

MUSTAFA HİDAYET VAHAPOĞLU (Bursa) - İyi olur.

FARUK SARIASLAN (Devamla) - Türklerin Orta Asya'dan getirdiği bir çalgıdır; küçümseme. (CHP sıralarından alkışlar)

MUSTAFA HİDAYET VAHAPOĞLU (Bursa) - Küçümsemiyorum ki.

FARUK SARIASLAN (Devamla) - "Tek tek saysam çok sayarım daha çok,

Benim artık boş laflara karnım tok!

Satılmayan, fabrika yok, banka yok...

Ondan sonra 'vay efendim, dış güçler!'

Koktu artık bu dış güçler söylemi!

Kimin işi 'BOP' başkanlık eylemi?

Yani sizde, hiç bir suç yok, öyle mi?

Ondan sonra 'vay efendim, dış güçler!'" (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FARUK SARIASLAN (Devamla) - İktidara yalakalığı reddeden, kalemini hiçbir zaman kiraya vermeyen Ozan Arif'e de Ahmet Arif'e de buradan selamlar, saygılar; ikisine de Allah rahmet eylesin. (CHP sıralarından alkışlar)