| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 13.12.2021 |
CHP GRUBU ADINA UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanlar, değerli bürokratlar; Gazi Meclisimize hoş geldiniz.
Sayın Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, on yıl önce saygın bir görev olan Avrupa Konseyi Meclis Başkanlığını üstlendiniz, 2014'ten bu yana da orada "Onursal Başkanlık" sıfatınız var ama bugün, Bakanlık koltuğunda oturduğunuz yedi yılın sonunda demokrasideki geri gidişiniz nedeniyle ülkemiz Avrupa Konseyinde yaptırım uygulanan ülke konumuna geldi. Bir Dışişleri Bakanı için bundan daha büyük bir başarısızlık olamaz. Sayın Bakan, neden çıkıp söylemiyorsunuz "Sayın Cumhurbaşkanı, orası Avrupa Birliği değil Avrupa Konseyi; biz kurucusuyuz, bu kararlara uymak Anayasa'mızın emri, kendi yurttaşımızın hakkına saygının gereğidir." Söyleyemiyorsanız çok vahim ama söylüyor da dinletemiyorsanız daha da vahim. Bu durumda istifa etmek için neyi bekliyorsunuz Sayın Bakan? (CHP sıralarından alkışlar)
Döneminizde dünyadaki itibarımız her geçen gün azalıyor. Türkiye'yi kara para aklayan ülke konumuna düşürdünüz. INTERPOL'de kırmızı bültenimiz bile kabul edilmiyor. Milyonlarca kadının temel güvencesi İstanbul Sözleşmesi'nden sizin döneminizde çıktık. Ülkemizin onuru resmî pasaportlarımız bile insan kaçakçılığı için sizin döneminizde kullanılıyor. Afganistan'da sokak ortasında insanları asan, kadınları, çocukları eve hapseden Taliban'ı kırmızı halıyla siz karşıladınız Sayın Bakan.
Bu yıl 72 yurt dışı ziyaret yaptığınızı söylediniz Komisyonda; sizin kadar seyahat eden başka Dışişleri Bakanı var mı bilemem ama bu kadar ziyaretten ne elde ettiniz Sayın Bakan? İdlib'teki 34 şehidimizin hesabını sorabildiniz mi Rusya'dan? (CHP sıralarından alkışlar) Yazılıyı geçtik, sözlü bir özür dahi alamadınız, üstüne ayaklarına gidip kapıda bekletildiniz. ASALA terörüne en fazla şehit veren kurumun başındasınız. ABD Başkanı hem tarihî hem de hukuki gerçeklerle örtüşmeyen soykırım yalanıyla suçladı ülkemizi "Hamdolsun, gündeme gelmedi." demek dışında ne karşılık verdiniz? (CHP sıralarından alkışlar) Bu konudaki derin sessizliğiniz tarihimize büyük ihanettir.
Birleşik Arap Emirlikleri'nden kalkan uçaklar Libya'da Türk hava savunma sistemlerini vurdu, "Türkiye'ye hak ettiği dersi verdik." dediler, ne yaptınız? "15 Temmuz kanlı darbe girişiminin finansörü" dediğiniz, "Şerefsiz!" diye manşet attırdığınız kişilerden bir kuru özür olsun alabildiniz mi Sayın Bakan? Ne gezer; tam tersine, turkuaz halıyla, top atışıyla karşıladınız. Ölçüsü şaşmış, ideolojik, İhvancı politikalarınızla duvara toslayıp ülkeyi ekonomik buhrana sokunca düşman ilan ettiklerinizin peşinde koşuyorsunuz. Ne pahasına? Ülke varlıklarımızı haraç mezat satma pahasına.
İşte, en son Katar'a gittiniz, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmî heyetini dilenci yerine koyarak "Buraya para istemeye mi geldiniz?" diye sordular. Katarlı Bakan "Fırsatları bekliyoruz." dedi, batan geminin malını kapmak ister gibi. Bunları duyunca, burada biz utancımızdan yerin dibine geçtik, sizin yüzünüz hiç kızarmadı mı Sayın Bakan? (CHP sıralarından alkışlar) O Katarlı Bakanın "fırsat" dedikleri nedir biliyor musunuz? Bu cumhuriyetin birikimleridir, yüz binlerce emekçinin alın teridir onlar. Üstüne bir de diyorsunuz ki "Katar bizim özbeöz kardeşimiz." Peki, Katar da bizi öz kardeşi görüyor mu, Türkiye'nin güvenliğini düşünüyor mu? Maalesef, hayır, yok öyle bir şey. İşte ispatı Sayın Bakan: Ülkemizin hak sahibi olduğu sularda petrol anlaşması imzaladı öz kardeşiniz Katar. Kiminle? Türkiye'yle mi? Hayır. Ya, kiminle? Rumlarla. Hem de ilk de değil, bakın, bu ikinci anlaşma, bu da ilk anlaşma, işte onun da fotoğrafı Sayın Bakan. Değerli arkadaşlarım, hani Katar ve Türkiye kederde ve kıvançta ortaktı, o zaman bu fotoğrafın anlamı nedir? Anlamı şudur: Türkiye'nin de KKTC'nin de hakkını, hukukunu yok saymaktır değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Bakan, Kıbrıs konusunda rahmetli Denktaş'ın dediğine geldiniz, yirmi yıl sonra artık "Eşit egemenlik, iki devletli çözüm." diyorsunuz. Peki, ne yaptınız bunun için? Katar, İslam Konferansı, Türk Konseyi, Azerbaycan'a neden tanıtamıyorsunuz KKTC'yi? Ayrıca, kendiniz o egemenliğe saygı duymazken, Türkiye'ye giriş yasağı koyup Kıbrıs Türklerini havaalanından geri yollarken; KKTC Anayasa Mahkemesinin kararlarını yok sayarken, başkasına nasıl tanıtacaksınız o egemenliği?
Sayın Bakan, Bakanlık hiçbir dönem bu kadar erozyona uğramadı. Atamalar şirazesinden çıkmış, bir de diyorsunuz ki: "Benim dönemimde atamalara adalet geldi." Sadece "adalet" gelmedi "kalkınma" da geldi "partisi" de geldi Sayın Bakan! Devletin onuru büyükelçilik makamını AK PARTİ'li milletvekillerinin emeklilik kulübüne dönüştürdünüz. Kimler yok ki? (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Ayakkabı kutularında rüşvet alan mı, arsa yolsuzluğu yapan mı, resmî sitede yeğeninin şirketini pazarlayan mı, Teksas'ta FETÖ elebaşına kefillik yapan mı, büyükelçiliği reisçilikle karıştıran mı, güven mektubunu lokantada sunan mı, çantasında ay yıldızlı pasaportumuzun yanında başka ülke pasaportu taşıyan mı?
"FETÖ'yle mücadele aynı kararlılıkta devam ediyor." diyorsunuz. Sayın Tuncay Özkan bu kürsüden geçen hafta açıkladı, ne sizden ne de "En başarılı elçim." dediğiniz eski milletvekili büyükelçinizden ses yok.
Washington Büyükelçisi Murat Mercan Henri Barkey'le evinde görüştü mü? Henri Barkey kim? Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin resmî iddianamesine göre, 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminin planlayıcılarından firari sanık. Osman Kavala, sırf cep telefonu bu kişinin telefonuyla aynı noktada sinyal verdi diye bin beş yüz gündür cezaevinde. Sizin Büyükelçiniz işte bu adamı evinde ziyaret ediyor. Sayın Bakan, çıkın, yanıt verin, Henri Barkey, darbeci ve FETÖ'cüyse Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisinin onunla işi nedir, görüşmeye neden gönderdiniz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Yok, "Darbeci değil." diyorsanız, o zaman Osman Kavala neden zindanda? Çıkın, yanıt verin. (CHP sıralarından alkışlar)
Selamlayayım efendim.
BAŞKAN - Selamlayın efendim.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Yurt dışındaki 7 milyon kardeşimizi de sahipsiz bıraktınız. On yıllardır gurbette biriktirdikleri üç beş kuruş birikimlerini Almanya'nın, Fransa'nın vergi dairelerine gammazladınız; vatandaşımızın bilgisi olmadan Otomatik Bilgi Paylaşımı Anlaşması'nı hem de iki yıl öncesini de kapsayacak biçimde yürürlüğe sokarak vatandaşlarımızı çaresizliğe mahkûm ettiniz. Bu millet bu sorumsuzluklarınızı hiç unutmayacak.
İktidarınızın 20'nci yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin saygınlığı hızla erimekte. İçeride demokrasiden, adaletten, insan haklarından, güçler ayrılığından uzaklaşılması dışarıda da itibarımızı düşürdü ama kimse merak etmesin, Büyük Önder'imiz Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta sulh, dünyada sulh!" ilkesiyle hem içeride hem dışarıda ülkemizi yeniden laik, demokratik, güçler ayrılığına dayalı parlamenter sistemde hak ettiği yere ulaştıracağız.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)