| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 13.12.2021 |
MHP GRUBU ADINA ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile Avrupa Birliği Başkanlığı ve Türk Akreditasyon Kurumu bütçeleri üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu, ekranları başında bizi izleyen aziz Türk milletimizi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi Avrupa Birliği 28 üye ülkesi bulunan ve 500 milyondan fazla nüfusa sahip bir birliktir. Türkiye Avrupa Birliğiyle müzakerelerine 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara Anlaşması'yla resmiyet kazandırmıştır. Avrupa Birliğiyle Kasım 2015'ten bu yana 6 zirve gerçekleştirilmiştir. İlk 3 zirvede bulunan karşılıklı taahhütler sonucunda Türkiye-Avrupa Birliği 18 Mart Mutabakatı ortaya çıkmıştır. Mutabakatın ana unsurlarından biri Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi ve vize serbestisiydi. Bilim ve araştırma, işletme ve sanayi politikası, istatistik, mali kontrol, Trans-Avrupa ağları, tüketicinin ve sağlığının korunması, şirketler hukuku, fikrî mülkiyet hukuku, sermayenin serbest dolaşımı, bilgi toplumu ve medya, vergilendirme, çevre, gıda güvenliği, veterinerlik, bitki sağlığı, bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu, ekonomik ve parasal politikalar konusunda birçok fasıl açılmıştır ve bu konuda da Türkiye Cumhuriyeti devletimiz gerekli yükümlülükleri yerine getirmiştir. Açılan fasıllara, askıya alınan fasıllara, yine, kapatılan fasıllara rağmen, Dışişleri Bakanlığımız başta olmak üzere, hariciyecilerimizin tamamı, gerçekten müzakereler konusunda gerekli gayreti ortaya koymuşlardır ve engellemelere rağmen Avrupa Birliği uyum çalışmalarına devam etmişlerdir, etmektedirler. Türkiye Cumhuriyeti devletimiz ve Dışişleri Bakanlığımız hem Avrupa Birliği'nde hem uluslararası düzeydeki mevcut koşulları dikkate alarak farklı iş birliği alanlarında kazanımlarımızı azami düzeye çıkaracak adımlar atma konusunda kararlıdırlar.
25-26 Mart 2021 tarihli Avrupa Birliği Zirvesi'nde Avrupa Birliği Konseyi, Türkiye'yle iş birliğini ilerletmeye yönelik birtakım önerilerde bulunmuştur. İş birliğinin aşamalı, orantılı ve geriye döndürülebilir olacağını belirtirken ekonomik iş birliği, gümrük birliğinin sorunlarının çözümü ve modernizasyon sürecinin başlaması için komisyon yetkilendirilmesi, iklim ve halk sağlığı gibi alanları da içerecek şekilde yüksek düzeyli diyaloğun başlatılması, halklar arası temaslar ve mobilite ilerleme kaydedilmesi ve mülteci iş birliği konusunda gerekli adımlar atılmıştır.
Değerli milletvekilleri, Türkiye yükselen güçtür, medeniyetlerin kavşak noktasıdır. Doğu-batı güzergâhının kesişme alanında yer almamız avantajları olduğu kadar dezavantajları da içinde barındırmaktadır. Türkiye'yi yakın markaja alarak karanlık operasyonların hedefi, ülkesi hâline getirmek için ellerini ovuşturanlara, fırsat kollayanlara, zemin yoklayanlara taviz veremeyiz, göz yumamayız. Türkiye sadece FETÖ, DHKP-C, PKK/PYD-YPG ve bilumum terör örgütleriyle değil; destek veren stratejik tehditleriyle mücadele etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'ni terör örgütleriyle sahada sıkıştırmak isteyenler ekonomik baskılar ve manipülasyonlarla da teslim almak istemişlerdir. Açık seçik görüyoruz ki Türkiye'nin çevresindeki sinsi ve sisli kuşatma sertleşmektedir. Türkiye ve Türk milleti zafer kazandıkça şer kampanyaları artmıştır, derinlik kazanmıştır. Örneğin, Avrupa'da artan İslamofobi, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılık maalesef kaygı verici bir boyuta ulaşmıştır. Yurt dışı Türklerimiz, ırkçılık ve hoşgörüsüzlüğe maruz kalmaktadırlar. Özellikle uzun senelerden beri Avrupa ülkelerinde yaşayan tüm Türk vatandaşlarımızı hedef alan nefret suçlarında özellikle 2020 yılında büyük oranda artış olmuştur. Resmî kayıtlara göre Avrupa Birliği ülkelerinde 6 milyon civarında Türk yaşamaktadır ve orada bulunan Türklerimizin tamamı Avrupa Birliğine büyük katkılar sağlamaktadır. Şanlı, şerefli ve derin bir maziye sahip Türk milletinin varlığı yurt dışında bu şekilde yaşatılmaktadır.
Değerli milletvekilleri, kendi coğrafyamızdaki gücümüz, elbette dünyada yükselen güç Türkiye'nin önemiyle doğru orantılıdır, bu durum, Avrupa Birliğinin de takibindedir. İşte, tam burada atılacak adımların tamamı "yeni dünya düzeni" dediğimiz düzende ülkelerin konum belirlemesi açısından elbette ki çok önemlidir. Bizler, Türk'ün gücünü önce kendi coğrafyasında sonra dünyada stratejik hamlelerle belirleyeceğiz. Dünyada güçlü Türkiye hedefinde kurulacak Türk birliği cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de en büyük hayaliydi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
ARZU ERDEM (Devamla) - Şöyle ki: "Ben, her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim, böyle doğdum böyle öleceğim. Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem de gözlerimi dünyaya, onun rüyaları içerisinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır, dünya sükûnunu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk'ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek o zaman görülecektir." İşte, tam bu sözlerle ifade etmiştir. Böyle bir birliğin, dünyada bulunan Türklerin millî şuuruna canlılık katacağı ve yine dünyanın çeşitli yerlerinde haksızlığa maruz bırakılan soydaşlarımızın yaşadığı sorunların önüne geçeceği bir gerçektir. Bu kürsüden özellikle paçavra devletlerin sözlerini kullananlara inat, Allah'ın izniyle, bu Türk birliği kurulacak.
Her birinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar).
Teşekkür ediyorum.