GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 8'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:36
Tarih:14.12.2021

CHP GRUBU ADINA SERVET ÜNSAL (Ankara) - Değerli Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bütçeye ilişkin çok şey söylemek lazım ama önümüzü görebileceğimiz bir bütçe yok, yok arkadaşlar. Bütçe olarak karşımızda ne var biliyor musunuz? Borç var, faiz var, kriz var, yoksulluk var, yolsuzluk var, yalan var, işsizlik var, insan hakları ihlalleri var ama sarayın keyfi yerinde. "Sarayın günlük harcamaları 13 milyon." dedi biraz önce Burcu, saatte 500 bin lira harcanıyor saraya. İlginç bir şey söyleyeyim size arkadaşlar: Sarayda tıbbi laboratuvara bir yılda 51 milyon liralık sarf malzemesi alınmış, 51 milyon liralık. Tek kişi için tam teşekküllü sağlık hizmeti veriliyor sarayda; her şey saray için arkadaşlar, Erdoğan için. Necip Fazıl'ın bir sözünü hatırladım arkadaşlar, ne diyor biliyor musunuz? "Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa."

Evet, değerli arkadaşlar, bu ülkede bir de TÜİK Başkanı var ya, Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu'na kapıları kapatan, sahibinin sesi TÜİK Başkanı; AKP il, ilçe başkanlığı gibi çalışıyor. TÜİK kararları çok önemli, niye? Çünkü asgari ücret, memur maaşları, emekli maaşları oradan ödenecek. Sayın Cumhurbaşkanı "Devlet kurumları senin şamaroğlanın değil." dedi Sayın Kılıçdaroğlu'na. Buradan diyorum ki bürokratları kafasına göre görevden alan, kurumları doğrudan talimatla çalıştıran Erdoğan'a: Kurumlar, devlet kurumları senin de şamaroğlanın değildir Sayın Erdoğan. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, ekonomi batık ama Erdoğan'ın kafasında hiçbir ekonomi modeli yok. Çin modeli, Erdoğan'ın "Cambaza bak cambaza" oyunudur arkadaşlar. Çünkü Çin modeli, yatırıma bağlı bir büyüme modelidir arkadaşlar, bu bize uymaz ki nerede yatırım var?

Saray "Yeni bir model arıyoruz." diyor, Hazine Bakanı yeni ekonomi modelini değerlendirdi. Bir bakar mısınız arkadaşlar, Nasrettin Hoca fıkrasına döndü ülke. Nebati, pardon, Nasrettin Hoca'ya sormuşlar: "Göl hiç maya tutar mı?" Hoca cevap vermiş: "Tutmazsa üzülürüm." Nebati böyle diyor arkadaşlar, tutmazsa üzülürmüş! (CHP sıralarından alkışlar)

Siyasi iktidar faizi düşürünce enflasyonu da düşüreceğini zannediyor, hâlbuki döviz maliyeti enflasyondan çok fazla arkadaşlar. 600 milyar dolar civarında borcumuz var; dış borcumuz, iç borcumuz var. Millî gelirde bir ayda 300 milyar dolar eridik, eridik.

TL'nin düştüğü kötü duruma 2 ilginç örnek vereyim arkadaşlar: Apple geçenlerde Türkiye'de mağaza açtı "1 dolar 17 lira olursa size satış yaparım." dedi. Bir diğer olay: Katar'la önceden yapılmış bir swap anlaşması var, swap anlaşmasını bir yıl uzattık ama Katar şart koştu, ne dedi biliyor musunuz? "1 dolar 24 lira olursa..." dedi ve bizimkiler kuzu kuzu kabul etti arkadaşlar.

Evet, arkadaşlar, şimdi de Merkez Bankası ne yapıyor? Çatır çatır para basıyor arkadaşlar. Piyasadaki para arzı son üç ayda yüzde 45 arttı, arttı. Bakın, arkadaşlar, vergiyle, zamlarla, para basmalarla 2022 yılındaki enflasyonu söylüyorum, hepinize söylüyorum, AKP sıralarını özellikle uyarıyorum...

MURAT EMİR (Ankara) - Boş sıralar, boş!

MAHMUT TANAL (İstanbul) - 5 kişi var, 5 kişi, boş!

SERVET ÜNSAL (Devamla) - ...enflasyon yüzde 100'ü geçecek, yüzde 100'ü geçecek, sahibinin sesi TÜİK'e inanmayın!

Arkadaşlar, bugünlerde Numan Kurtulmuş fiyatlar için ne dedi biliyor musunuz? "TÜİK ve Merkez Bankasına inanmayıp içki masasındakilere mi inanacaksınız?" Sayın Kurtulmuş, vatandaşlar marketlerdeki raflarda olan ete, süte, peynire, tuvalet kâğıdına bakıyor; fiyatları oradan öğreniyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, ekonominin batağını Sayın Erdoğan ayetlerle açıklıyor. Ben de bir ayet söyleyeceğim, İsrâ suresi 16'ncı ayet ne diyor, bakın: "Biz bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman o ülkenin başına zenginlikten şımarmış, hırsız, arsız yöneticiler getiririz, yıkım başlar." diyor, arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)

Yandaş yazar Abdulkadir Selvi'nin damadının yolsuzluklarıyla ilgili iddiaları gündeme getirmiştim. Damat olduktan sonra hızla yükselen Emre Öğütcen Sanayi Bakanlığında rüşvetle mal alıyor, daha sonra bu cihazları Selvi'nin eşi Zehra Selvi'nin bürosuna taşıyordu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın

SERVET ÜNSAL (Devamla) - Skandalları Varank'a sordum, Varank iddiaları yalanlamadı.

Bir daha soruyorum: Müfettiş raporları nerededir? Soruşturma açıldı mı? Evet, Emre şimdi sarayda mı çalışıyor?

Evet, arkadaşlar, 4'üncü Sanayi Devrimi'ni, yapay zekâyı, iklim değişikliğini, 5'inci nesil teknolojilerini tartışırken talihsizliğimize bakar mısınız? Biz, intiharları, yoksulluğu, krizi, yolsuzluğu konuşuyoruz; sizler, yirmi yılda, havada, karada, suda, Ahlat'ta milyarları harcarken saraylara, "Halkınızla aranıza aşılmaz duvarlar ördünüz." diyorsunuz ama şair ne diyor, biliyor musunuz: "O duvar, o duvarınız vız gelir bize, vız/Bizim kuvvetimizdeki hız, ne bir din adamının dumanlı vaadinden, ne bir hülyanın gönlü yakışındandır/O, tarihin durdurulmaz akışındandır." diyor şair.

Geliyor gelmekte olan arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)

Teşekkür ederim Başkanım.