| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 15.12.2021 |
MHP GRUBU ADINA SADİR DURMAZ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022 Yılı Merkezi Bütçe Kanunu Teklifi'nin 10'uncu maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Anayasa'mıza göre, mahallî idareler; il, belediye ve köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları yine kanunda gösterilen seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir. Mahallî idarelerin yani yerel yönetimlerin en önemli işlevi, mahallî nitelikli kamu hizmetlerinin yerine getirilmesidir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak mahallî idareleri, millî birlik ve bütünlüğümüzü sağlamada en önemli uygulayıcılar olarak görmekteyiz. Buradan hareketle rahatlıkla diyebiliriz ki: Vatan sevgisi, millete hizmetin en büyük gücüdür ve bu sevginin en iyi gösterileceği zeminlerden biri de hiç şüphesiz yerel yönetimlerimiz ve belediyelerimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi, mahallî idareleri, millî kalkınma ilke, hedef ve politikalarının yerel uygulayıcıları ve yurt sathında yaygınlaştırılmasının öncelikli paydaşları olarak görmektedir. Bizim için mahallî idareler ve özellikle belediyeler, en ücra köşedeki vatandaşla iletişim hâlinde olan, ihtiyaç ve sorunlarından haberdar, vatandaş memnuniyetinin ve hayat kalitesinin yükseltilmesini ülkü edinen birimlerdir. Belediyeler, beşikten mezara kadar vatandaşımıza hizmet eden, vatandaşımızın iyi gününde de kötü gününde de yanında olan vefa kurumlarıdır. Ancak son dönemde yaşanan bazı olaylar üzerinden belediyelerin ne olmadığını ifade etmekte yarar olduğunu düşünüyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; belediyeler seçim dönemi "İşçi çıkarmayacağız." diye namus sözü verip seçim sonrası içlerinde şehit yakınları ve yüzde 70 engelli kardeşlerimizin de olduğu on binlerce kişiyi ekmeğinden eden vicdan yoksunlarının çiftliği değildir. Belediyeler, çivi bile çakmadığı hâlde sanal âlemin dehlizlerinde kendilerine beğeni dünyası kuranların sosyal medya belediyeciliği yapacakları yerler de değildir. Belediyeler "Şu partiye şu kadar, bu partiye bu kadar kontenjan." diyerek alım hesabı yapılan pasta paylaşım yerleri de değildir. Belediyeler, terör örgütlerinin sembollerini çocuk parklarına işleyecek kadar ihanetin resmedileceği alanlar hiç değildir. Belediyeler, tarihte varlığımıza kastetmiş şahısların isimlerinin yaşatılacağı mekânlar da değildir. Belediyeler, halkımızın millî ve manevi değerlerine sözde sanat adıyla saldırılan gösteri merkezleri de değildir. Belediyeler, ayrı para ve bayrak hayali kuranların, özerklik peşinde koşanların oyun sahası da değildir. Belediyeler, bölücü örgüt sempatizanlarının, terör örgütlerine iltisaklı vatan hainlerinin kadrolara doldurulduğu vatana ihanet merkezleri de değildir. Belediyeler, devletin birliğine, milletin dirliğine kasteden terör örgütlerinin desteklendiği, kaynak aktarıldığı terör yuvaları hiç değildir. Kimse, elde ettiği belediyeler üzerinden boş hayallere kapılmasın, yaşanan rezaletlerin görülmediğini, bilinmediğini sanmasın. Milletimiz ferasetiyle olanı biteni görmekte, kimlerin kimlerle iş tuttuğunu bilmektedir ve zamanı geldiğinde de mutlaka bunların hesabı sorulacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi de belediyenin ne demek olduğunu Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin ifadeleriyle açıklamak istiyorum: Belediye demek, Hakk'a hürmet, halka hizmet, hakikate riayet demektir. Belediye demek, akıl, ahlak ve adaletle yönetilen, kul hakkını gözeten, emanete sahip çıkılan yer demektir. Belediye demek, insanımızla doğrudan temasın ilk yüzü, demokrasimizin ilk çarkı demektir. Belediye demek, yirmi dört saat açık kapı, uzatılan eli geri çevirmeyen cömertlik demektir.
Bizim nezdimizde, belediyecilik, insanı temel alan, millî ve manevi ölçülere uyulması gereken bir görev alanıdır. Dolayısıyla, belediye başkanlığı da bize göre kutlu bir emanettir ve emanete sahip çıkılması, leke sürdürülmemesi, inancımızın gereğidir. Belediye başkanının bir diğer adı da şehreminidir yani belediye başkanı şehrin emin kişisidir. Belediye başkanları, sahip oldukları tüm imkân ve kaynakları, bir kuruşuna halel getirmeden, hemşehrilerinin hayat standartlarını yükseltmek, millî ve manevi değerlerimiz etrafında refah seviyelerini artırmak için seferber etmek zorundadır. Bu anlamda, gururla ifade edebilirim ki Milliyetçi Hareket Partili belediyeler, tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yedirmeme konusunda bugüne kadar ahlak ve demokrasi mücadelesini samimiyetle yapmışlar ve yapmaya da devam etmektedirler.
Biz, yerel yönetimleri, partimizin görüş, öneri ve politikalarının hayata geçirildiği ilk alan olarak görürüz. Bu anlayışla, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, yerel yönetimlere dair görüşlerimizi, adına "Üretken Belediyecilik" dediğimiz vizyon belgemizde topladık ve kamuoyuna takdim ettik. "Bütüncül yaklaşım-birlikte yönetim" esasına dayalı üretken belediyeciliğin içinde vatandaşlarımızın sosyal, iktisadi ve kültürel ihtiyaçlarının tamamına uzanan bir cevaplar silsilesi vardır. Üretken belediyecilik, tüm faaliyetlerin ve kaynakların etkin ve verimli kullanılması maksadıyla, finansal, sosyal ve fiziksel planlamayı birlikte gerçekleştiren bir belediyecilik modelidir. Üretken belediyeciliğin merkezinde Türkiye ve Türk milletinin kadim değerleri vardır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; belediyeler, önceliklerini belirlemek, bütçe disiplini içerisinde eldeki imkânları en akılcı ve verimli bir şekilde kullanarak vatandaşa hizmet götürmekle sorumludur. Pandemi döneminin de etkisiyle artan küresel ekonomik daralma, birçok sektörü ve alanı olumsuz etkilediği gibi belediyelerimizi de zor durumda bırakmıştır. Artan harcamalar ve iş yükü sebebiyle belediyelere ilave destekler sağlanmış olmakla birlikte bu dönemde belki de kahraman sağlıkçılarımızdan sonra en fazla işin düştüğü yer belediyelerimiz olmuştur ve bu sebeple belediyelerimizin yanında durmak zorundayız.
Belediyelerde yaşanan bir diğer sıkıntı da haksız ve hukuksuz işten çıkarmalardır. Seçimlerde el değiştiren belediyelerde hiçbir haklı sebebe dayanmayan, tamamen keyfî ve ideolojik maksatlı çok sayıda işten çıkarmalar olmuştur. Haksız ve keyfî olarak ekmekleri ellerinden alınan sözleşmeli çalışanların haklarının iadesi sağlanmalı ve belediyelerdeki parçalı istihdam sisteminin iş barışını bozmasına, hizmet verimliliğini olumsuz etkileyebilecek bir hâle dönüşmesine engel olunmalıdır.
Belediyelere ilişkin üzerinde durmak istediğimiz bir diğer husus da belediye başkanı ve meclis üyelerinin özlük haklarıyla ilgilidir. Hepinizin bildiği üzere belediyelerin yürüttükleri faaliyetlerde en önemli karar organı belediye meclisleridir. Belediye başkanı ve belediye meclisi üyelerinin yaptıkları mesai ile kendilerine sağlanan özlük haklarının doğru orantılı olmadığı kanaatindeyiz. Görev yaptıkları sürede gerek belediye içerisinde gerek sahada mesai yapan ve hem hukuki hem de siyasi sorumluluk üstlenen belediye başkanı ve meclis üyelerinin mali ve sosyal haklarının gözden geçirilmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz. Aynı şekilde il genel meclisi üyelerinin de özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Son olarak, muhtarlarımızla ilgili birkaç hususu Gazi Meclisimizin dikkatine sunmak istiyorum. Demokrasi zincirimizin ilk halkası, yerel yönetimlerin halka hizmet anlamındaki ilk yüzü, devlet ile millet arasındaki ilk köprü; mahallesinin, köyünün derdiyle dertlenen değerli muhtarlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi ve muhtarlıklarımıza ödenek ayrılması hususu, kaçınılmaz bir zaruret hâline gelmiştir. Ayrıca, muhtar adaylığı sürecinin belli bir zaman dilimi içinde gerçekleşmesi yani muhtarlık adaylığı başvuru zamanının belirlenmesi ve muhtarlarımız için oy pusulası hazırlanması, seçim döneminde yaşanan kimi sorunları da ortadan kaldıracaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi tamamlarken Gazi Meclisimizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygılarımla selamlıyorum.
Bütçemizin ülkemiz ve milletimiz adına hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)