| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 16.12.2021 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ENEZ KAPLAN (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerine İYİ Parti Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi ve ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarımı saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri; bugüne kadar yaptığınız bütçeler vatandaşın sorununa çare olmadı, bundan sonra da olmayacak çünkü bu yılın bütçesi, yasalaşmadan en az yüzde 40 eridi. Vatandaş yoksul, vatandaş işsiz, vatandaş çaresiz, vatandaş geçim derdinde ama iktidar başını kuma gömmüş, her şeyin güllük gülistanlık olduğunu söylüyor. Ekonomi sorunları doğru tespit edilmediğinden çözümleri eksik ve yetersiz. Elde edilen kazançlar azalıyor, dolar artıyor, Türk lirası her geçen gün değer kaybediyor. Bu durum milletin alım gücünü azaltıyor, vatandaşlarımızı daha da fakirleştiriyor. Çay, simit hesabına aşinasınız; simit 3,5 lira olmuş, yarım simit satışları başladı. Buna karşılık AK PARTİ yöneticisi çıkıp "Bizden önce, dağlarda yaşayan aç insanlar vardı." diyebiliyor. Millet geçmediği yolun parasını öderken bir başka vekil de diyor ki: "Cebinde parası olmayan eski yolu kullansın." Bu, açıkça milletten kopuk bir siyasi anlayışın belirtisidir.
Değerli milletvekilleri, iktidar on dokuz yıldır ülkeyi yönetmeye çalışıyor ama yönetemiyor. Size birkaç rakamsal örnek vereceğim, Sayın Bakanın daha önce verdiği rakamların hangi ülkede olduğunu ben daha hatırlayamadım. 2002 yılında benzin 1 lira 48 kuruş iken 2020 yılında 10 lirayı aştı, bu akşamla beraber 11 lira olacak. 2002 yılında 1 dolar 1,5 lira iken 2020 yılında, ben buraya gelirken 14,5'tu, şu anda 16 lira oldu herhâlde. 2002 yılında bir avro 1 lira 66 kuruş iken bugün avro 18 lirayı buldu. Aynı şekilde, 2002 yılında çeyrek altın 32 lirayken 2021 yılında 1.500 lirayı geçti. Vatandaşımızın aldığı krediler 2002 yılında 5,6 milyar lira iken bu borç 2021 yılında 915 milyar lira oldu. 2002 yılında dış borç 130 milyar dolar iken 2021 yılında 475 milyar dolar olmuş. Bu veriler gösteriyor ki -tekrar söylüyorum- mevcut iktidar ülkeyi yönetemiyor. Türkiye, Sefalet Endeksi'nde bizi kıskanmaya doyamayan Avrupa ülkeleri arasında 1'inci sırada yer alırken 156 ülkenin yer aldığı endekste 21'inci sıradadır. Yani bu iktidar başarısıyla övünedursun, dünyanın en yoksul 21'inci ülkesiyiz, Avrupa'nın ise yoksullukta 1'inci ülkesi konumuna geldik; işte, yeni Türkiye tablomuz budur. Bu iktidar, ülkemizi bu ucube sisteme hapsettiği günden beri bazı konularda çok kararlı davranmaktadır; yoksullukta kararlıdır, yolsuzlukta kararlıdır, yasaklarda kararlıdır, bitmek bilmeyen zamlarda kararlıdır, kutuplaştırmada kararlıdır, yalanda kararlıdır, talanda kararlıdır, rant dağıtımında, yandaş korumada kararlıdır.
Değerli milletvekilleri, asgari ücretle çalışanların durumu da farklı değil. 2003 yılında 318 lira asgari ücretle 22 gram altın veya 14 adet çeyrek altın alınabiliyorken artan parayla da birkaç gram altın alınıyordu. Oysa 2021 yılında 2.825 lira olan asgari ücretle 2 çeyrek altın bile alamıyoruz.
Değerli milletvekilleri, şu günlerde üniversite öğrencilerimizin aldığı burslar da gündemde. Geçenlerde Cumhurbaşkanı şöyle bir şey dedi: "Göreve geldiğimizde üniversite öğrencilerinin aldığı burs 45 liracıktı, şu an 650 liraya çıktı." Rakamsal olarak gerçek gibi görünse de alım gücü açısından yanlış bir söylemdir çünkü göreve geldiklerinde de 45 liraya 1 çeyrek altın, üstüne 1 gram altın alınıyorken bugün iktidarın verdiği 650 lirayla 1 gram altın bile alınamıyor. Alım gücünün ne kadar düştüğü, fakirliğin ne kadar arttığı gözle görünür bir gerçektir. Ayrıca, öğrencilerimizin aldığı kredilerin geri ödemeleri de oldukça -Sayın Cumhurbaşkanı ekranlardan faize karşı olduğunu söylüyor ama- yüksek faizle geri alınıyor. Mezun olduktan sonra iş bulamayan milyonlarca öğrencimiz bu kredileri ve faizleri nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünüyor.
Sayın milletvekilleri, iktidara sesleniyoruz: Bu bütçe, milletin bütçesi değildir. Çiftçiden, işçiden, memurdan, öğrenciden, fakir fukaradan alınıp bir avuç rant ortağınıza aktardığınız bütçe, milletin bütçesi olamaz. Bakın, bir örnek daha vereyim: Suriyelilere yaklaşık 40 milyar dolar harcama yaptınız, kendi ağzınızla söylemektesiniz. Bugünkü kurla 630 milyar lira yapmaktadır. Bu parayla; emeklinin, çiftçinin, gencin, 3600 ek göstergelinin, EYT'linin, asgari ücretlinin, atanamayan öğretmenlerin, atanamayan sağlık çalışanlarının, ülkemizin tüm sorunlarına çözüm üretebilirdiniz. Komisyon görüşmeleri sırasında verdiğimiz 19 önerge bu sorunlara yönelik önergelerdir. Hesapladık, yaklaşık 220 milyar lira yapıyor, bu para Suriyelilere harcadığınız paranın yarısından bile azdır. İşte, bu oluşturduğunuz yönetim anlayışı, dış politikadaki öngörüsüzlük, iç politikadaki pervasızlık, sonu gelmeyen israf ve talan ülkemizi bu noktaya sürüklemiştir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle uçacağı söylenen ekonomi, maalesef, yere çakılmıştır; uçan döviz olmuştur, uçan kredi borçları olmuştur, işsizlik olmuştur, kamu borçları olmuştur, enflasyon olmuştur. Evet, iktidar uçuyor ama hayal âleminde uçuyor. Bu yüzden, İYİ Parti olarak iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistem diyoruz.
Değerli milletvekilleri, şimdi de, seçim bölgem Tekirdağ'ın birkaç sorunundan bahsetmek istiyorum: Süleymanpaşa-Hayrabolu yolunda yıllardır birçok trafik kazası yaşanmış, yüzlerce vatandaşımız yaralanmış ve vefat etmiştir. 54 kilometrelik yolun adı yaşanan kazalardan dolayı "ölüm yolu" olarak geçmektedir. İhalesi 2019'da yapılmış... Sayın Ulaştırma Bakanı, geçen yıl bütçe görüşmeleri sırasında, 13 Aralık 2020 tarihinde Genel Kurulda yaptığı konuşmada, Tekirdağ-Hayrabolu yolunun sanki tamamlanmış gibi açılışının gerçekleştirildiğini söyleyerek "Milletimize hayırlı olsun." dedi. Şu ana kadar yolun 20 kilometresi tamamlandı; geçen sene, bu yolu açtık diye tören yaptınız; bu sene, geçen hafta, 5 kilometre yapıp tekrar tören yaptınız; 54 kilometre yolu 5 kilometrede bir açılış yaparak on senede mi tamamlamayı düşünüyorsunuz? (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Yolu kaplumbağa hızıyla mı yapacaksınız? Yapacağınız yolda viyadük, köprü, tünel yok. İşçiliği az olan bir yolda yalan açılışlarla milleti kandıramazsınız.
Aynı zamanda, Tekirdağ'da acil yapılması gereken diğer yollardan bir tanesi de yaz nüfusu çokça artan, turizm ilçesi olan Şarköy ilçemizin yolu. Trafik yoğunluğunu önlemek amacıyla acilen çift şeritli yol yapılması gerekmektedir. Ayrıca Malkara-Hayrabolu yolu üzerinde bulunan maden sahalarının düzensiz çalışmaları yüzünden bu yol da bozulmuştur, can ve mal güvenliğini tehdit eder hâle gelmiştir, ulaşım tali yollarla sağlanıyor. Bu yolun da çift şeritli yol yapılması ileride doğabilecek kazaların önlenmesinde çok önemli rol oynayacaktır. Bu söylediklerim Tekirdağ'ımızın duble yol ihtiyaçlarıyla ilgili sadece birkaç tane örnek.
Ayrıca, Çerkezköy ilçemizde bulunan Çorlu Deresi'nin ıslahı için 2016 yılında ihale yapılmıştır, ödenek olmadığı için ıslah çalışmalarına hâlâ başlanamamıştır. Çerkezköy ilçemiz her yağmurda sular altında kalıyor. Çalışmaların bir an önce başlatılarak mağduriyetin giderilmesi gerekmektedir.
Türkiye vergi sıralamasında üst sıralarda yer alan Tekirdağ ilimiz yollar ve diğer yapılan yatırımlardan, maalesef, yeterli hizmeti alamamaktadır. Tekirdağ ilimizin eksikliklerinin giderilmesi, ihtiyaç duyulan yolların acil yapılması hususunda beklentilerimi tekrar dile getiriyorum.
Değerli milletvekilleri, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in liderliğinde yepyeni bir Türkiye'nin mümkün olduğunu, ülkemizin üstesinden gelinemeyecek sorunlarının bulunmadığını ifade ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ENEZ KAPLAN (Devamla) - Ancak bütün bunları hukukun üstünlüğüyle, yönetimde liyakatın esas alınmasıyla, kuvvetler ayrılığı prensibinin sağlanmasıyla tesis edilebileceği gerçeğinin farkındayız. Milletimiz rahat olmalıdır; İYİ Parti, ilkeleriyle, kadrolarıyla hazırdır. Milletimiz umutlu olmalıdır; biz hazırız, biz çözeriz.
Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)