GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Namık Kemal'in doğumunun 181'inci yıl dönümüne, Dünya Kulüpler Şampiyonası'nda 4'üncü kez dünya şampiyonu olan Vakıfbank Kadın Voleybol Takımı'nı yürekten kutladığına, Merkez Bankası Başkanının mart ayında bir gece yarısı kararnamesiyle görevden alınmasıyla başlayan hatalar silsilesine, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, Cumhurbaşkanının önceki akşam yaptığı açıklamayla Türkiye ekonomisinin tam dolarizasyona bağlandığına ve örtülü bir faiz artışı yapıldığına, dövize çevrilebilir mevduat sisteminin sakıncalarına ve kapsamlı bir enflasyonla mücadele programına ihtiyaç olduğuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:5
Birleşim:40
Tarih:21.12.2021

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Hayırlı bir hafta dileyerek sözlerime başlamak istiyorum.

Vatan şairi Namık Kemal'i doğum yıl dönümünde rahmetle anıyorum.

Dünya Kulüpler Şampiyonası'nda 4'üncü kez dünya şampiyonu olan Vakıfbank Kadın Voleybol Takımı'mızı da yürekten kutluyorum, başarılarının devamını diliyorum.

Sayın Başkan, ekonomide olağanüstü günlerden geçiyoruz. Merkez Bankası Başkanının mart ayında bir gece yarısı kararnamesiyle görevden alınmasıyla başlayan bir hatalar silsilesi sonucunda Türkiye'de dolar kuru, işte, dün akşam itibarıyla 18 TL'lere kadar geldi. Tabii, şimdi, rakamlar çok hızlı değiştiği için, arkadaşlar bazen şu anda doların geldiği bu seviyenin sevinilmesi gereken bir rakam olduğunu düşünüyorlar herhâlde. Hatırlatmakta fayda var; mart ayında dolar 6,88'e kadar düşmüştü arkadaşlar, enflasyon yüzde 16,2'ydi, hazinenin borçlanma faizi 16,5'ti. Bu tarihi niye söylüyorum? Hatalar silsilesinin başlamasından önceki tarihteki verileri söylüyorum. Şimdi geldiğimiz noktada, evet, dolar 18'lerden 13'lere kadar geldi ancak hazinenin borçlanma faizleri yüzde 16,5'tan yüzde 24'e geldi, ticari kredi faizleri şu anda yüzde 30'larda, enflasyonda da yüzde 30'ların üzerinde bir noktayı bu ayın sonu itibarıyla maalesef göreceğiz.

Peki, bu mart ayından itibaren başlayan hatalar silsilesi yapılmamış olsaydı bugün nasıl bir makroekonomik çerçeve olurdu diye baktığımızda, muhtemelen bugün 7,50'lik bir doları konuşurduk, 8 lira asla olmazdı; enflasyon yüzde 17'lerde olurdu; politika faizi yüzde 19'dan en az 2-3 puan çekilir, yüzde 16'lara gerilerdi; borçlanma faizleri de enflasyonun bu seviyesine yakın bir duruma gelirdi. Tabii, Türkiye'de niye mart ayından sonra o hatalar bu kadar ardı ardına geldi? Hele en son dönemde de iktidara yakın bir kısım akademisyenlerin, gazetecilerin, bir kısım çevrelerin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin, buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - ..."ekonomik OHAL" gibi sözleri veya diğer sorumsuz konuşmaları sonrasında piyasa iyice gerildi ve doların yukarı doğru gitmesinin temel sebebi oldu.

Şimdi, bununla mücadele etmek için dün akşam ne açıklamış oldu? Değerli arkadaşlar, biz dolarizasyondan şikâyet ediyorduk, Türkiye ekonomisi "full" dolarizasyona bağlandı yani şu anda tam bir dolarizasyon var, yüzde yüz dolarizasyon var. TL Amerikan dolarına bağlanmış oldu, TL'den kaçış olmasın diye Türk lirası ortadan kaldırıldı. Hazine çok ciddi bir kur riski altına girdi. Zaten üzerimizde kamu-özel iş birliği projelerinden dolayı, yurt içinde dövizle borçlanmalardan dolayı ciddi bir kur riski vardı, şimdi yeni bir kur riski üstlenildi; bütün TL mevduata, hatta yurt dışından gelecek sıcak paraya kur garantisi verildi arkadaşlar. Bunlar olacak iş değil, Türkiye tarihinde hiç görülmemiş bir şeydir bu. Örtülü bir faiz artışı yapıldı, bir yandan "Nassa karşıyım." derken şu anda "Mevduat faizi yetmezse üzerine kur artışını da faiz olarak vereceğim." diyen bir anlayış geldi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin, buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Rantiyeye teslim olmuş bir yönetimi görüyoruz.

Tabii, DÇM'lerden az önce de bahsedildi yani 1970'li yıllarda terk ettiği enstrümanlara Türkiye tekrar geri döndü. DÇM'leri lütfen inceleyin, Türkiye, ondan kurtulmak için yirmi yılını harcadı. En son, 1989 yılında Özal'ın son ödemeyi yapmasıyla bunlardan kurtulduk. "İnşallah, Türkiye bu hatayı bir daha yapmaz." dedi, belli ki Özal'ın o duası kabul olmamış.

Şimdi, enflasyonla mücadele programına ihtiyaç var; bu yapılanların etkisinin geçici olmaması için, kalıcı bir mücadele olabilmesi için kapsamlı bir enflasyonla mücadele programına ihtiyaç var. Kaybettirdiğiniz güveni yani uygulamalarınızla kaybettirdiğiniz güveni, garanti vererek ve çok pahalı bir yöntemle tesis etmeye çalışan bir iktidar var; bunu anlamak mümkün değil. TCMB -Merkez Bankası- boşaltılmıştı, şimdi bundan sonra gelecek atraksiyon...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Şimdi, bundan sonra olacak olan da hazinenin boşaltılmasıdır arkadaşlar. Bu kur garantisine dayanmak mümkün değil. Bakın, kur aşağıya gelirse dolar bazında birilerine çok ciddi bir faiz vermiş olacağız, kur garantisi ve gelir vereceğiz; kur yukarıya doğru giderse ki gitmesi muhtemeldir, o yüzden diyorum ki öneri olarak kapsamlı bir enflasyonla mücadele programıyla bu desteklenmeli, eğer o yapılmazsa milyarlarca liralık kur garantisinden dolayı hazine borç altına girecek, sıkıntı altına girecek. Dolayısıyla buralarda daha tutarlı politikaların uygulanması lazım. Bu politikalardan bu anlamda sonuç almak çok fazla mümkün değildi; geldiğimiz noktada, ölüm gösterilip sıtmaya razı edildi. 13 lira dolar kuru yılbaşına göre veya mart ayına göre hâlâ yüzde 90 bir kur artışıdır arkadaşlar. Hiçbir ekonomi bu kadar yüksek kur artışını kaldıramaz.

Ben Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim.