GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:40
Tarih:21.12.2021

HDP GRUBU ADINA TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu an, gerçekten, Türkiye'de yaşayan kadınlar açısından çok önemli bir önergeyi konuşuyoruz. Meclis sıraları boş ama yine de bu önergeye "evet" denmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerime başlamak isterim.

Diyanet'in hazırlamış olduğu erkeklerin şiddetiyle ölen kadınların oranına baktığımızda, bakın, sadece üç yüz yirmi altı günde, son üç yüz yirmi altı günde 285 kadın erkekler tarafından katledilmiş. En az 193 kadının ölümü basına şüpheli olarak yansıtılmış yani gizlenmeye çalışılmış. En az 711 kadın, erkek şiddetine uğramış. Faillerin yüzde 60'ı, bu kadınların eşleri, sevgilileri, babaları yani onlar, en çok sevdiği erkekler tarafından katledilmiş kadınlar. Bu kadınların yüzde 61'i evlerinde katledilmiş yani yaşamevi olan evler, aslında kadınlar için ölüm evine dönüşmüş ve bu rakamlar bu şekilde uzar gider.

Kadına yönelik şiddetin binlerce yıllık tarihi olduğunu hepimiz biliyoruz. Fakat şunu da gayet iyi biliyoruz ki bir ülkede otoriter rejim hâkim olduğunda, kadına yönelik şiddet; kadının bedeni üzerindeki, kimliği üzerindeki ve ekonomik anlamda yaşadığı şiddet katlanarak artar. İşte şu anda, AKP iktidarı döneminde kadına yönelik şiddet yüzde 1.400 arttıysa bunun otoriterleşen yönetim anlayışıyla, rejimle doğrudan alakası olduğunu vurgulamak isterim.

Bakın, bugün, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un bu ülkede uygulanmadığını çok iyi biliyoruz. Bunun uygulanmasıyla ilgili, neden uygulanmadığına dair bir önerge gelmiş; bununla ilgili, mutlaka bunun kabul edilmesi ve araştırılması gerek "Biz bunu niye uygulamıyoruz?" diye Ama bir tek bu mudur? Hayır. Bakın, yine Türkiye, uluslararası sözleşmelere taraf bir ülke olarak Türkiye, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni hiçbir şekilde hayata geçirmedi. Yine, İstanbul Sözleşmesi, Türkiye'de en önemli gündemlerden biri hâline gelmiş -adını İstanbul'dan alıyor- çünkü Türkiye'de bütün siyasi partilerin ve kadınların ortak olarak desteklemiş olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece ansızın Erdoğan ve şürekâsı çıkmaya karar veriyor ve İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılıyor. Biz kadınlar olarak bir kez daha diyoruz ki: 6284 sayılı Kanun'un, İstanbul Sözleşmesinin ve kadına karşı şiddetle mücadele eden bütün uluslararası sözleşmelerin hayata geçirilmesi için hep birlikte bizlerin mücadele etmesi şarttır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) - Bu Meclisten, bu işe başlamak zorundayız. Bugün Türkiye'de kadın hareketi İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkarken bir siyasi parti ayrımını ya da "başı açık, başı örtük" diye kadınlar arasında bir ayrımı geride bırakarak bütün kadınlar "İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılmayalım." dedi. Bakın, bugün Türkiye'nin aslında özlediği manzara budur. Türkiye'de, başta kadınlar olmak üzere, başta bu Mecliste bizler kadınlar olarak, yaşanan bütün sorunlara karşı, siyasi, ideolojik farklılıkları bir kenara bırakarak yan yana durmayı becerebilmeliyiz. Bu kürsüden bu çağrıları çok yaptık. İktidarda bulunan partilerin mensubu kadınlar, gelin bu önergeye hep beraber "evet" diyelim, gelin İstanbul Sözleşmesi için hep birlikte mücadele edelim. Bu Meclise yakışacak olan budur, bir defa olsun yakışanı yapmaya çalışalım.

Teşekkür ederim. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)