GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:40
Tarih:21.12.2021

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biraz önce burada konuşurken sağlıkta dönüşümden tekrar söz ettik ve giderek dönüşmediğini, her şeyi altüst ettiğini dile getirdik, giderek Parlamentoyu, Meclisi de işlevsiz bir hâle getiriyorlar. Sarayda, birileri "Bir şeyleri ben bilirim, benim dışımda kim ne yapıyorsa tanımam." diyor.

Türkiye'de sağlık emekçileri uzun bir süredir ciddi sıkıntılarla karşı karşıyalar. Nasıl ki kurumlar işletmeye dönüştüyse sağlık emekçileri de pandemi süreciyle beraber tükendiler, bittiler. Neden? Çünkü tümüyle işletmeye dönüştürüldü, tümüyle sadece para düşünüldü. Peki, para düşünenler ne yaptı? Çalışanları köle gibi çalıştırmayı düşündüler. Bir, sürekli yönetici değiştirmeye çalıştılar. İki, Sağlık Bakanlığı bütçesinden karşılanması gereken parayı döner sermayeden vermeye başladılar. Uzun bir süredir "Hekimler, hemşireler, ebeler, sağlık memurları iyi para alıyor, döner sermaye alıyor." deniliyordu, hiçbirisi emekliliğe yansımıyordu. Ve her konuşmada, muhalefetteki arkadaşlarımız, sağlık çalışanları, sağlıkta çalışan emek örgütleri, meslek örgütleri "Bununla ilgili bir düzenleme yapın." diyordu, her Plan ve Bütçe Komisyonunda, her Çalışma Bakanlığıyla ilgili düzenlemelerde bunlar dile getiriliyordu; hiçbir şey yapılmadı. Neydi? Pandemiyle karşı karşıya kaldığımızda "Alkışlayalım." Alkışlayalım ve geceleyin alkışlayalım.

Ya, bu Meclis, meslek hastalığını çıkarmadı. Meslek hastalığını çıkarmadı. Dünyanın birçok yerinde çıktığı hâlde burası çıkarmadı. Ve Sağlık Bakanı "Çıkması gerekiyor." dedi. "Ben hekim olarak çıkması gerekiyor diyorum." dedi. Ve ne oldu? Bu düzenlemelerle ilgili, Plan ve Bütçe Komisyonunda Sağlık Bakanı dedi ki: "Hekim ve sağlık çalışanlarıyla ilgili bir düzenleme yapacağız. Maaşlarıyla ilgili bir düzenleme yapacağız. Maaştan daha çok emekliliğine yansıyacak bir düzenleme yapacağız." Ve ne oldu? Buraya geldiğinde Meclis bu konuda konuşmaya başladı. Bizler o dönemde karşı çıktık: Siz, sağlık hizmetini, ekip hizmetini bölmeye çalışmayın, bölücülük yapmayın. Siz sadece hekimleri öncelikli olarak düşünürseniz çalışma ortamını bozarsınız. Türkiye'de bütün çalışanlarla ilgili düzenleme yapılması lazım. Türkiye'de herkesi kapsaması lazım. Nasıl ki asgari ücretteki muhalefetimizle dün gelip düzeltmeye çalıştılarsa... Fakat dikkate alınmadı. Ne oldu? Oy birliğiyle geçti. Dikkate alınmadığı gibi, ikinci gün bütün vekillere, bütün partilere tepkiler gelmeye başladı "Niçin bunu yapıyorsunuz?" diye. Emek örgütleri, sendikalar fakslar çekmeye başladı, mailler atmaya başladı ve dediler ki: "Biz yürüyoruz, Ankara'ya yürüyoruz." Niçin yürüyorlardı? Sadece kendi özlük haklarıyla ilgili değil, koruyucu sağlıkla ilgili yürüyorlardı, meslek hastalığıyla ilgili yürüyorlardı, bütün usulsüzlüklerle ilgili yürüyorlardı, şiddet için yürüyorlardı; hiç birisi dikkate alınmadı.

Peki, yasayı hazırlayanlar, yasayı düzenleyenler, Bakanlığın kendisi, başta Türk Tabipleri Birliği olmak üzere, SES olmak üzere demokratik kitle örgütleriyle görüşüyor muydu? Hayır, görüşmüyordu, yine görüşmedi. Meclisin bu kararına rağmen Komisyon kendi keyfiyle geri çekti, Meclisin İç Tüzük'üne de aykırı; oylanmış, bitmiş, bu tamamlanabilir, ek düzenlemeler yapılabilir, o da yapılmadı; geri çekildi. Geri çekildikten sonra ne oldu? Şimdi tekrar konuşulmaya çalışılıyor. Sorsak, bunun adil olmadığını, daha iyi bir düzenleme yapılacağını söyleyecekler. İyi de bu Parlamento yapboz mudur, getir-kaçır mıdır? Getiriyorsunuz, kaçırıyorsunuz; getiriyorsunuz "Yanlış yaptık." diyorsunuz. Bu deneme yanılma mıdır? Olması gereken demokratik kitle örgütleriyle buluşmak, siyasi partilerle buluşmak, komisyonları aktif çalıştırmak; oradaki her şeyi dinleyip, getirip burada kurula sunmak lazım. Hiç kimseden görüş almayıp "Ben bildim." olmadı "Hadi geri çekelim." olmadı "Bakana fırça atalım." olmadı "Bakanı azarlayalım." Bu şekilde siz hiçbir düzenlemeyi yapamazsınız. Ve algı ne? "Çok verdik, çok istiyorlar; diğerlerini mağdur etmeyelim." İyi de biz bunu ilk gün söyledik, ilk gün söylediğimizde niye dikkate almadınız? Almıyorsunuz çünkü hesabınıza gelmiyor. Burada, bir de sağlıkta çalışma ortamında kimi birinci basamakta kimi hastanede kimi iş yeri hekimliğinde, hepsinin arasında bir bölünmeye neden oldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Hemşire, sağlık memuru, acil tıp teknisyeni, ebe arasında bir bölünmeye neden oldunuz, kent ile kır arasında bir bölünmeye neden oldunuz. Sizlerin yapması gereken: Gerçekten sağlık meslek örgütleriyle yan yana gelip bu yasanın adil bir şekilde hazırlanması lazım, çalışma ortamını bozmadan, sağlıkta çalışanların gerek özlük hakları gerek emeklilikteki standartlarıyla ilgili reel koşullara göre bir düzenlemenin yapılması lazım. Buradan çağrımız: Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere, sağlık sektöründe çalışanların sendikaları başta olmak üzere, hepsiyle Bakanlığın ve Meclisteki bütün grupların görüşmesi, onların istemleri doğrultusunda bir düzenleme yapılması gerekiyor.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)