GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:41
Tarih:22.12.2021

DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 299 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Kanun teklifinin görüşülen maddesi yeni sistemle ilgili uyum maddesidir. Yeni sistemde müsteşarlıklar başkanlıklara dönüştürüldüğü için ilgili kanunda bu ibareler değiştirilmekte ve Savunma Sanayii Başkanlığınca yürütülen savunma sanayisi projelerine ilişkin KDV istisnası getirilmektedir. Ülkemizde de savunma sanayisinin gelişmesi ve yerlilik oranının artırılması için İYİ Parti olarak hep destek verdik, bu düzenlemeyi de olumlu bulduğumuzu belirtmek isterim.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz tarihin en derin ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Bu ucube partili Cumhurbaşkanlığı sistemi hiçbir ekonomi çevresinde karşılığı olmayan kötü ekonomi politikaları, Merkez Bankasının diğer tüm kurumlar gibi tek bir adama bağlı olması, ekonomi politikalarının başına yeterliliği ve liyakati olmayan kişilerin getirilmesi, devletin bürokratı olması gereken kişilerin sarayın bürokratı gibi davranarak devletin değil, iktidarın çıkarlarını düşünmesi sonucu "Şahlanacak." dedikleri ekonomi uçurumdan aşağı yuvarlanmaktadır. Döviz kuru bir yılda yüzde 90 artmış, Türk lirası pula dönmüş, enflasyon yüzde 50'leri geçmiş, iğneden ipliğe her şeye zam gelmiş, devletin bütçesi daha yeni yıla girmeden erimiş, işsizlik rekor üstüne rekorlar kırmış, Merkez Bankası rezervleri erimiş, AKP'nin iktidara geldiğinde 8 milyon olan icra dosya sayısı 31 milyona yükselmiş, sırf bu yıl 7 milyondan fazla icra dosyası açılmıştır. Son yedi yıldır kişi başına düşen millî gelir sürekli düşmüş, vatandaş her geçen gün fakirleşmiştir.

Değerli milletvekilleri, tek adamın kendini ekonomist sanması sonucu geliştirdiği "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur." teorisiyle ekonomik deneylerin kurbanı olan vatandaş sefaletin, yokluğun pençesine itilmiştir. Şimdi de "Türk ekonomi modeli" adı altında vatandaş üzerinde yeni deneyler yapılmaktadır. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar değişkenlik ve belirsizlik yoktur. Sabah ilk kalkan, ekonomi üzerinde yeni bir model denemektedir, olan ise vatandaşa olmaktadır. Zengin daha zenginleşiyor, fakir daha fakirleşiyor. Hasta garantili hastanelerin, yolcu garantili havaalanlarının, geçiş garantili otobanların, geçmediği köprülerin, görmediği tünellerin kefili olan vatandaş şimdi de zenginlerin dolar garantili mevduat hesaplarına kefil yapılmıştır. Vatandaşın zor güç biriktirdiği 3-5 dolarını 3-4 liradan bozdurtan AKP, bugün dolar milyonerlerini memnun etmek için yine vatandaşın cebine el atmıştır. Şimdi, doları yirmi altı gün önceki seviyesine ancak düşüren iktidar "Ülkede her şey düzenli gidiyor." algısı yaratarak başarı hikâyeleri anlatmaktadır. Daha geçtiğimiz aylarda "Dolar 10 lira olacak." dedikleri için insanlar vatan haini ilan edilip yargılanıyordu. Bugün ise "Dolar 10 lira olacak." diyenleri yerli ve millî ilan ediyorlar. Hâlbuki bir yıl önce bugün dolar 7,60; euro 9,30 liraydı. Bugün "Nasıl düşürdük?" dedikleri dolar 12,60; euro 14,20 lira seviyelerinde. Yani bir yılda yüzde 90 seviyelerinde artış var. Diğer bir ifadeyle her şeye en az yüzde 90 zam gelmiş. "Dolar düştü, her şey ekonomik olarak yoluna girdi." algısı yaratmaya çalışan saray yalakalarına soruyorum: Her gün üst üste gelen zamlar geri alınacak mıdır? Bekleyip her birlikte göreceğiz başarı hikâyenizin sonunu.

Değerli milletvekilleri, İYİ Parti olarak "Asgari ücreti en az 4 bin lira yapalım, işverenin yükünün bir kısmını da omuzlayalım." dedik; dediğimiz kısmen yapıldı, enflasyonun yüzde 50'leri geçtiği AKP tarafından kabul edildi ancak asgari ücretteki yüzde 50 artışın sadece yüzde 10'unu devlet üstlendi, işverene asgari ücretin maliyeti tam yüzde 40 arttı. Yani, işverenin cebinden verdikleri parayla "başarılı" imajı çizmeye çalışıyorlar fakat, bugün hâlâ 1.500 lira maaş alan emeklilerimiz var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

DURSUN ATAŞ (Devamla) - Bu maaşlar da en az asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır.

Diğer yandan, en düşük memur maaşı 4.880 liradır. Geçim sıkıntısı çeken memuru enflasyona ezdirmemek için maaşları en az yüzde 50-60 artırılmalıdır; yapacak mısınız, hep birlikte göreceğiz. Ancak, asıl olan maaşlarını artırmak da değil, bu maaşları canavara dönüşen enflasyon karşısında korumalıyız ve enflasyonu acilen düşürecek sıkı politikalar uygulamalıyız.

Sonuç olarak, sürekli U dönüşü yapan AKP iktidarının ülkemize verebilecek bir şeyi kalmamıştır. AKP iktidarı dün "Nas var, faiz artıramayacağız." deyip bugün, üst limiti belli olmayan bir faizi getirip önümüze koyuyor. Dün "Maaşı dolarla mı alıyorsunuz, size ne doların artışından?" diyenler, bugün "Bay bay Türk lirası." deyip millî paramızı dolara bağlıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum...

DURSUN ATAŞ (Devamla) - Ama milletimiz de ilk seçimde size "Bay bay AKP." diyecektir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)