| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 05.01.2022 |
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Demin 3'üncü madde üzerinde konuşurken de bazı kanaatlerimi belirtmiştim. Bu madde, 7'nci madde esasında bir korku maddesi yani bir ceza maddesi ve diyor ki, özetle dediği şey şu: "Madde 7- 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan 'elli bin Türk lirasından beş yüz bin Türk lirasına' ibaresi 'yüz bin Türk lirasından iki milyon Türk lirasına' şeklinde değiştirilmiştir." Yani perakende ticareti yapanlara diyorsunuz ki: "Eğer stokçuluk yaparsanız, eğer rekabeti bozucu faaliyetlerde bulunursanız, piyasada darlık yaratırsanız 2 milyon liraya kadar size ceza vereceğiz."
Değerli arkadaşlar, gerçekten, ne yaptığınızı ne kadar biliyorsunuz Sayın Komisyon üyeleri bilmiyorum ama ben bu maddenin, bu kanunun da esasında... Yani bu kanunu burada tartışmış falan da değiliz ayrıca. Bu kanunun arkasında, her bir maddenin arkasında çok uzun süre tartışmamız gereken meseleler var ama yani hasbelkader sizler komisyondan geçirmiş ve buraya getirmişsiniz, şimdi de oylarınızla kabul edilmiş olacak.
Değerli arkadaşlar, çok basit bir şey sorayım. Diyorsunuz ki: "Piyasada darlık yaratıcı..." Ya kim darlık yaratabilir Allah aşkına? Mesela diyelim ki benim bir bakkal dükkânım var; efendim, 10 koli zeytinyağı aldım koydum, depoladım. Şimdi ben darlık mı yarattım? Ben darlık yaratmadım; benim darlık yaratabilmem için 10 koli değil, bin koli, 2 bin koli zeytinyağını almış olmam lazım, depolamış olmam lazım. Peki, bunu kim yapabilir değerli arkadaşlar? Bunu ancak ve ancak bir tekel yapabilir, tekel gücü olan bir firma yapabilir. Dolayısıyla da esasında, sizin derdiniz eğer gerçekten stokçuluk vesaireyle ilgili serbest piyasayı önleyici davranışlarsa, o zaman ben size söylüyorum, 4054 sayılı Yasa var. 4054 sayılı Yasa'nın 2 tane maddesi var. 4'üncü maddesi diyor ki: "Aynı iş kolunda çalışan firmalar fiyat anlaşması yapamaz." Yani "Fiyat karteli kuramazsınız, kurarsanız ceza yersiniz." diyor. 6'ncı maddesi de diyor ki: "Hâkim durumda olan bir firma, hâkim durumunu kötüye kullanamaz." Yani mesela darlık yaratamaz. Dolayısıyla da evet, elinizde perakende ticareti düzenlemeyle ilgili bir kanun var ama ben size şunu söyleyeyim: Bu kanun yapılırken de zaten 4054 sayılı Yasa'nın kapsama alanıyla karıştığı genel kabul görmüş ve dolayısıyla da ortada çözülmesi gereken bir problem varken siz bu maddeyi sadece ve sadece, efendim -enflasyon derdiniz var tabii ki doğal olarak, bütün toplumun da derdi bu- fiyatların yükselmesini önlemek üzere firmaların davranmamasını sağlayacak bir mekanizma olarak düşünüyorsunuz.
Peki, ben size başka bir şey daha sorayım: Mesela, diyelim ki litresi 100 liraya satılıyor zeytinyağının, ben de satıyorum ve 150 liraya çıkardım. Çıkarabilir miyim? Evet, çıkarabilirim, bir yasal engel yok yani benim 150 liraya çıkarmamı engelleyecek bir kanun maddesi yok. Ama değerli arkadaşlar, ben 150 liraya çıkardığımda malımı satabilir miyim dersiniz? Satamam. Niye? Çünkü herkes 100 liraya satıyor. Dolayısıyla da firmaların fiyat davranışlarıyla ilgili olarak sizin yeteri kadar düşünmediğiniz, açıklamadığınız bir mesele var. Gerçekten bir enflasyonist ortam var ise eğer, bu sadece ve sadece piyasa aktörlerinin davranışlarıyla olmaz, o bir sonuçtur. Neden? O insanların dışındaki sebeplerden kaynaklanır, ya maliyetlerden kaynaklanır ya da talepten kaynaklanır. Ama Sayın Cumhurbaşkanı ikide bir diyor ki: "Kalıbımı basarım -bunu her yerde söylüyor zaten- sebep faizdir, enflasyon sonuçtur." Efendim, gerçekten hâlâ buna inanıyorsanız, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisindeki arkadaşlara söylüyorum, gerçekten yani ya "Ekonomi 101" gibi bir ders almanız lazım ya da dünyada olan bitenleri biraz daha farklı değerlendirmeniz lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.
Çünkü arkadaşlar, bu böyle olmaz yani enflasyon faizle bağlantılıdır ama aynı zamanda taleple de bağlantılıdır. Dolayısıyla bugünün konusu yani insanlar öneriyorlar; "Faizi artırın, faizi artırın." derken faizin artırılmasından çok memnun olan insanlar olduğunu mu varsayıyorsunuz? Hayır değerli arkadaşlar, faizi artırmazsanız talep fiyatların yükselmesinin sebebi olacaktır. Onun için bu öneri getirilmektedir. Yoksa "Faiz artsın, üretim azalsın, fiyatlar yükselsin." diye bunu önermez kimse. Dolayısıyla da değerli arkadaşlar, ben bu kanunun gerçekten yeteri kadar düşünülmemiş olduğu kanaatindeyim. Bilmiyorum, iktisatçı üyesi var mıdır bu Komisyonun, eğer varsa da doğrusu büyük bir hayal kırıklığı olduğunu söyleyebilirim. Çünkü elimizdeki mevzuatlar zaten birçok konuda yeterlidir. Bu bence gereksiz bir madde olmuştur.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)