GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hakkâri Yüksekova'da şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş Ayberk Soyutemiz'e Allah'tan rahmet dilediğine, Kayseri'nin Sarıoğlan ilçesinde meydana gelen depreme, 16 Ocak Türkmen Şehitleri Günü'ne, Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali'nin vefatına, Profesör Doktor Reha Oğuz Türkkan'ın vefatının seneidevriyesine, sağlıkta şiddete, kamyoncuların yaşadığı mağduriyete ilişkin bir araştırma önergesi sunacaklarına, çalışanın yemek ücreti üzerinden vergi alınmaması gerektiğine, yüksek enflasyona ve bütçe uygulama raporuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:5
Birleşim:47
Tarih:18.01.2022

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Hakkâri Yüksekova'da görev yaparken el bombasının kaza sonucu patlamasıyla şehit düşen Jandarma Uzman Çavuşumuz Ayberk Soyutemiz'e Allah'tan rahmet, ailesine ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Yine, gece geç saatlerde Kayseri'nin Sarıoğlan ilçesinde -biliyorsunuz- 5,1 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir, çevre il ve ilçelerden de hissedilmiştir. Ben bütün vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Can kaybı yaşanmaması sevindiricidir. Partimizin Kayseri teşkilatı da acil olarak ihtiyaç duyulan temel malzemeleri temin etmek için çalışmalara başlamıştır.

Geçtiğimiz hafta sonu... 16 Ocak tarihi Türkmen Şehitleri Günü olarak anılmaktadır. 16 Ocak 1980 tarihinde Bağdat'ta Türkmen Lider Albay Abdullah Abdurrahman ve dava arkadaşları Necdet Koçak, Rıza Demirci ve Adil Şerif idam edilmişlerdir. Şehadetlerinin 42'nci yılında onları ve Türk coğrafyasında Türklük için mücadele ederken hayatlarını kaybetmiş tüm şehitlerimizi şükran ve minnetle anıyorum.

Yine, geçtiğimiz hafta sonu Türk siyasetinin değerli isimlerinden Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali'nin vefatını üzüntüyle öğrendik. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine de başsağlığı diliyorum.

Bugün, Turancılık davasında yargılanmış, tabutluklarda gördüğü işkencelerle gözlerini kaybetmiş psikolog, tarihçi ve hukukçu Profesör Doktor Reha Oğuz Türkkan'ın vefatının seneidevriyesini idrak etmekteyiz. Merhuma Allah'tan rahmet ve tekrar, ailesine başsağlığı diliyorum.

Sayın Başkan, biliyorsunuz, İstanbul Başakşehir'de bir devlet hastanesinde 4 kişi hamile bir hemşireyi görev başında karnını tekmeleyerek darbetmiştir. Bu alçak saldırıyı şiddetle kınıyorum, sağlık camiamıza geçmiş olsun diyorum.

Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet vakaları artarak devam etmektedir. Aile Hekimleri Derneği verilerine göre her saat başı bir sağlık çalışanı şiddete maruz kalırken sağlık çalışanlarının yüzde 72,6'sının sağlık sektöründe çalıştıkları süre boyunca en az 1 kere olmak üzere şiddete maruz kaldığı tespit edilmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddette saptanan rakamların yüksekliğine rağmen basit görülen şiddetin kanıksandığı ve vakayıadliye bile olmadığı, bunun sağlık çalışanlarının özgür ve bağımsız karar vermesini engellediği, dolayısıyla ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak da geri döndüğü ortadadır. Bu konuda Hükûmetin daha iyi tutum almasını bekliyoruz.

Ayrıca, Ankara Polatlı'da kamyoncu esnafı akaryakıta gelen zamlara tepki gösterdi ve artan maliyetler karşısında kamyoncular yolu trafiğe kapattılar, protesto yaptılar. Şimdi, gerçekten motorine son bir yılda yüzde 107 zam gelmiş. Son sekiz ayda köprü fiyatlarına 2 defa yüzde 25 yani 25+25, yüzde 50'nin üzerinde zam gelmiş. Ayrıca, köprü ve otobanlara yüzde 50 zam gelmiş. Yol giderleri, yedek parça, lastik fiyatları da eklenince maliyetler iyice artmıştır, bunu görmek gerekiyor. A'dan z'ye bütün kamyon giderleri yüzde 200'den fazla artmış durumdadır. Kamyoncularımızın haklı taleplerini karşılamak ve mağduriyetlerinin giderilmesini sağlamak için bugün Meclis gündemine bu konuyla ilgili bir araştırma önergesi sunacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, iş yerinde yemek servisi olmayan çalışanların günlük yemeğe ödediği fiyat 34 TL'nin üzerindeyse devletin kasasına yüzde 15 vergi giriyor buradan. Bu kabul edilecek bir şey değil yani çalışanın yemek ücreti üzerinden vergi alınması diye bir şey söz konusu olamaz. Buradaki 34 lira, yıllar itibarıyla artış oranları düşük tutularak düşük bir rakam hâline gelmiştir. Bugün 34 liraya kimsenin dışarıda karnını doyurmasının imkânı yoktur. Dolayısıyla buraya bakmak gerekir ve bu 34 liralık limitin mutlak surette artırılması gerekir, değilse yemekten vergi alan bir hükûmet pozisyonuna gelecektir bu Hükûmet. Bunun mutlak surette düzeltilmesi gerekiyor.

Sayın Başkan, biliyorsunuz, Türkiye yirmi yılın en yüksek enflasyonunu yaşıyor. Enflasyonla mücadele etmek yerine, enflasyon sorununu çözmeye çalışmak yerine, enflasyonun düşürdüğü alım gücünü düzeltmek yerine, Hükûmetin -Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere- ve Hükûmete yakın yandaş kanalların bir gayreti oldu şimdi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ERHAN USTA (Samsun) - Ya, bütün Avrupa'da, bütün dünyada enflasyon çok yüksek gibi bir şeyler söylemeye çalışıyorlar yani hakikaten çok komik duruma düşülüyor "Artık bu kadarına pes." deniliyor. Şimdi, bakın, A Haber'de çıkan şöyle bir tablo var, bu tablo sosyal medyada yer aldı, birçok insan da bunu gördü. İşte, Amerika'da enflasyon 1,4'ten 7'ye çıkmış, orada yüzde 400 artış olmuş. Euro bölgesinde 0,9'dan 5'e çıkmış yani 1'den enflasyon 5'e çıkıyor. Buna "4 puan artmıştır." demek yerine "Yüzde 456 enflasyon artışı olmuştur." demek kadar matematiği ters çeviren, istatistik bilimine aykırı, insan aklına aykırı, hakikaten biraz da utanma duygusu olan insanların hiçbir şekilde yapmayacağı bir şeyi bu kadar rahat konuşup yani bu enflasyon meselesini küçümsemek... Bakıyorsun buraya, Türkiye'de enflasyon oranındaki artış oranı yüzde 147. "Çok şükür canım..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım, buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Yani şunu mu diyeceğiz? Türkiye'de enflasyon geçen yıl 14,6; TÜİK'in inanmadığımız enflasyonu bile 36,1; yüzde 147 artış var. "Çok şükür 1,3'ten, işte, 2'ye çıkanlardan, 3'e çıkanlardan daha düşük bir oran arttı." mı diyeceğiz? Yani burada, yüzde 22'lik bir fark varken arada "Geçen yıla göre yüzde 1-2 artan, 1-2 puan fark oluşan ülkelerin durumu bizden çok daha kötü." mü diyeceğiz? Böyle bir şey olabilir mi? Bu, insanın aklıyla alay etmektir. Lütfen, bu tutumdan vazgeçilsin ve enflasyonla kapsamlı bir mücadele yapılsın.

Son konu olarak da Sayın Başkan, biliyorsunuz, bu bütçe sonuçları açıklandı. Burada, tabii, devlete güveni zedeleyen bir kısım meseleler oluyor; "Nedir o?" diyeceksiniz. Yani şimdi, bir bakıyorsunuz, geçen yıl toplam açığın yüzde 25'lik kısmı aralık ayında gelmiş. Aralık ayları, tamam, biraz özellikli aylardır, açık fazla gelir, giderler fazla gelir ama bu yıl, yılın ilk aylarında harcamalar tutulmuş, tutulmuş yani istatistik saptırılmış, son anda, aralık ayında bütün açığın yüzde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Bitireceğim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Yani 192 milyar liralık açığın 145-146 milyar lirası bir ayda gelmiş; bu olmaz. Bakın, bu tür davranışlar istatistiklere karşı güveni zedeliyor. Yani bunun bir şeyi yok, nihayetinde, bunun sonunda bir şekilde yazacaksınız. Bu tür durumlardan kaçınmak lazım yani devlete olan güveni zedelememek lazım. Tabii, burada keşke... "Rapor, rapor..." diye Maliye Bakanlığı bir şeyler koyuyor yani Sayın -pırıl pırıl, ışıl ışıl- Bakanımız şu raporlara bir baksın Allah aşkına ya. Sayın Mahir Ünal Başkanım, yani bunu Hükûmetten talep etmek lazım. "Rapor" diye konulan şeyde, emin olun hiçbir şey yok; "bütçe uygulama raporu" deniliyor, hiçbir analiz yok içerisinde. Niye arttı bu harcamalarımız bir anda, ne oldu; bunları bize anlatmaları lazım. Bunları anlatmadan, tamamen, böyle hiçbir bilgi vermeden kamuoyunu ikna etmek hiçbir şekilde mümkün olmayacaktır.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

Teşekkür ederim.