| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 18.01.2022 |
HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Yaşamı boyunca Türkiye halklarının barış içinde yaşaması için mücadele veren sevgili Hrant Dink, bundan on beş yıl önce devletin bütün varlığıyla içinde olduğu organize bir cinayetle aramızdan alındı ve on beş yıldır Hrant yok, on beş yıldır bir arada yaşamı savunan Hrant Dink'siz yaşamaya maalesef mahkûm edildik.
Hrant Dink benim gibi Malatyalıydı ve Hrant Dink, içinde doğduğu fakir evde kolu kanadı kırılmış bir halkın evladı olarak bu dünyaya geldi. Hrant Dink, yaşadığı Malatya'da halkından geride kalanlardan büyük felaketi öğrendi, dedelerinin, ninelerinin yaşadığı büyük felaketi öğrendi. Bu yetmemiş gibi yeni felaketlerle de Ermeni halkı yüz yüze kaldı; varlık vergisini öğrendi Hrant Dink, 6-7 Eylül 1955 pogromunu öğrendi.
MUSTAFA HİDAYET VAHAPOĞLU (Bursa) - Büyük felaketin Türkçesini söylesene.
GARO PAYLAN (Devamla) - Ama bu halkın felaketlerini kimse konuşmuyordu çünkü Ermeni halkından geride kalanlar bir sessizliğe mahkûm edilmişlerdi. Bu sessizliğin ötesinde Ermeni halkına karşı nefret söylemleri kullanılıyordu. Bu, Hrant Dink'te gücü büyük bir acıya sebebiyet veriyordu.
1990'lı yıllarda da bu nefret söylemlerinin en yakıcı bir şekilde devam ettiği yıllarda Hrant Dink Türkiye halklarının gerçek hikâyesini, Ermeni halkının hikâyesini, yaşadığı acıları Türkiye halklarına Türkçe olarak anlatmaya karar verdi. Bunun için Ermeni aydınlarla birlikte AGOS gazetesini kurdu. Hrant Dink hem geçmişle yüzleşmek ve bu yönde adalet bulmak istiyordu hem de halkların bir arada barış içinde yaşaması için adil bir gelecek mücadelesi veriyordu. Çünkü bu halklar yüzlerce yıl bir arada yaşamışlardı ama yaşadığımız büyük acılarla yüzleşerek adil bir geleceğe yürünebileceğini Hrant Dink iddia ediyordu. Bunun için de bıçak sırtında olan bir yolu tercih etti; hem halkının acısını onurla sırtladı hem de bir arada yaşadığı halkları incitmeden bunu anlatmanın ve adalete ulaşmanın yollarını aradı Hrant Dink. Çünkü Ermeni halkı büyük bir travma yaşıyordu ama şunu çok biliyordu Hrant Dink, Ermeni halkının doktoru Türkiye halklarıydı, Türkiye halklarının doktoru da Ermeni halkıydı; Hrant Dink bunu defalarca dillendirdi.
Hrant Dink etkiliydi ve dokunduğu herkesi barışa ve adalete ikna ediyordu, bunun için de tehlikeli görüldü. Müesses nizamın zebanileri Hrant Dink'i bir tehdit olarak görüyordu ve medyada Hrant Dink'le ilgili nefret söylemleri organize edildi. Aynı zamanda devreye sokulan yargı da "Hrant Dink'in Türklüğe hakaret ettiği iddiasıyla Hrant Dink'e bir yafta yapıştırmaya çalıştı. Hrant Dink ırkçı saldırılara maruz kalıyordu ama o günlerde, devletin içindeki karanlık, Hrant Dink'i susturmaya karar vermişti ve Hrant Dink 19 Ocak 2007 günü organize bir cinayetle, devletin bütün varlığıyla içinde bulunduğu bir cinayetle katledildi. Yüz binlerce Türkiyeli, Hrant Dink için, adalet için cenazesinde yürüdü. Türkiye'de hiç kimseye nasip olmamış bir şekilde, bugüne kadar, Hrant Dink'le ilgili adalet talebi en yüksek şekilde dillendirildi. Değerli arkadaşlar, peki, ülkenin yargısı ne yaptı? On beş yıl boyunca bizimle dalga geçti. Önce cinayet için "Ergenekoncu" denilenler yargılanmaya çalışıldı -bir gösteriydi yalnızca- daha sonra siyasi dengeler değişince "cemaatçi" denilenler önümüze konuldu ama hiçbir zaman bu devletin içindeki karanlıkla yüzleşilmedi. "Hrant Dink'i öldür!" diyenler yargılanmadı değerli arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
GARO PAYLAN (Devamla) - Şimdi, bakın, yalnızca sekiz ay önce Süleyman Soylu Hrant Dink cinayetinin başsorumlularından Erhan Tuncel'i Sedat Peker'le kim ortak yapar?" diyebildi; İçişleri Bakanı bu kişi. Üzerinden sekiz ay geçti, hiçbir savcı harekete geçmedi ve Süleyman Soylu bununla ilgili bildiklerini gidip yargıya anlatmadı. Bu bile, Hrant Dink cinayetinin, Ankara'nın karanlık dehlizlerinde, hâlâ o karanlıkta tutulma iradesinin korunduğunu gösteriyor değerli arkadaşlar.
Bu ülkenin aydınlarından, bu ülkenin vicdanlı insanlarından Hrant Dink'in katledilmesinin üzerinden on beş yıl geçti ve sevgili Rakel Dink'in Hrant Dink cenazesinde söylediği gibi, bebeklerden katil yaratan karanlıkla yüzleşmenin artık zamanıdır arkadaşlar. Bu konuda biz Hrant Dink'e borçluyuz ve bu borcumuzu ancak adaletle yerine getirebiliriz. "..."(x) (HDP sıralarından alkışlar)