| Konu: | Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 18.01.2022 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu 14'üncü maddeyle Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5'inci maddesinde değişiklik yapılıyor ve yatırım fonlarından elde edilen gelirlerdeki istisnalar genişletiliyor. Kurumlar vergisi mükelleflerinin tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonlarının katılma payları ile girişim sermayesinin yatırım ortaklıkları hisse senetlerinden elde ettikleri kârlardan zaten vergi alınmıyordu. Maddeyle bu istisnanın kapsamı genişletiliyor.
Değerli arkadaşlarım, son zamanlarda Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti hâlâ adını koymadı ama çok ciddi bir ekonomik kriz içinde ve âdeta -âdeta diyorum yani hemen yanlış anlamayın- müflis bir tüccar gibi eski defterleri karıştırıyor, masanın üzerindeki notlara bakıyor, kâğıtlara bakıyor, nereden ne elde edilebilir, nasıl bir şey yapabiliriz de birtakım... Ya, bu şekilde olmaz değerli arkadaşlarım. Yani bir inat uğruna gelinen bu yerde bundan sonra çok ciddi radikal tedbirler almazsanız bunları yapamazsınız. Alamazsınız da böyle radikal tedbirler çünkü sizin ölçünüz yok değerli arkadaşlarım. Geçenlerde yani bundan bir süre önce 30 ve 31 Aralıkta öyle bir iş yaptınız ki bu işi yapan bir siyasi heyet, bundan sonra Türkiye'nin ekonomisiyle ilgili çok ciddi kararlar alacak ve tekrar ekonomiyi yoluna koyacak, böyle bir inanç, his uyandıracak vatandaşta; mümkün değil. Ne yaptınız değerli arkadaşlar? Bir şekilde kendi Merkez Bankanızı soydunuz. Bir şekilde diyorum ha, benzetme yapıyorum, teşbihte hata olmaz. Bakın, Merkez Bankası 70 milyar TL zarardaydı -30 Aralık bilançolarında böyle görünüyor- o gece hayalî bir şekilde, sanki bir alışveriş yapılmış gibi -ya hazineyle ya merkez bankalarıyla ya kamu bankalarıyla, bunları açıklamadınız, sanki işte daha evvel ucuza alınmış şey pahalıya satılmış gibi; bunu yaparlar, bu vatandaş da yapar, güya Allah'ı kandırır "Faiz değil başka bir şey yapıyoruz." diye- satıyormuş gibi gösterdiler. "Efendim, 7 liraya aldığımız dövizi sattık 13 liraya işte, şu kadar kâr ettik. Ne kadar? Efendim, 130 milyar lira... Aynı gün aynı saatte tekrar geri satıyorlar. Orada alırlarken bir zarar yok "Satarken kâr ettik..." 130 milyar lirayı 31 Aralıkta kâra yazdılar ve dediler ki: "60 milyar lira kâr etti, Merkez Bankasının 60 milyar kârı var." Sonra ne yaptılar? Sonra, şimdi, erken, mayıs ayında, haziran ayında toplanması gereken Merkez Bankası Yönetim Kurulu Şubat ayında -erken- toplanıyor değerli arkadaşlar ve bu kârı hazineye devredecek yani bu hâle geldi, Türkiye Cumhuriyeti bu hâle geldi. Okus pokusla, finans cambazlıklarıyla, üç kuruş oradan oraya konulacak, bu şekilde gidecek; gitmez. Bunları bu işleri ne kadar yapıyorsanız o kadar güven kaybediyorsunuz. Ekonomi biraz güven işidir, bunu herkes söyler. Sürekli olarak güven kaybediyorsunuz ve bu iş daha terse doğru gidiyor. Değerli arkadaşlarım, aslında bu heyetin yapacağı şey bir an evvel bırakıp ülkeyi seçime götürmek yani. Hadi tekrar kazanırsanız güven yenilemiş olursunuz, devam edersiniz ama kazanamayacaksınız. Niye? Çünkü arkadaşlar, siz bu ekonomide baştan beri büyük yanlışlıklar yaptınız, başkalarının parasıyla büyük harcamalar yaptınız. Getirdiniz o paraları işte "Biz bu işi biliyoruz, büyük işler yapıyoruz. Şu kadar duble yol, şu kadar..." diye betona gömdünüz, yandaş müteahhitlere paraları dağıttınız. "Şimdi, sırası geldi, hadi bakalım, gelin, borçları ödeyin..." Bunu eski Başbakanınız Binali Yıldırım da söyledi, itiraf etti "Dünya kadar para aldık, şimdi sırası geldi..." diye. Aldığınız paraları ne yaptınız? Asfalta, şuraya, betona gömdünüz, o parayla herhangi bir yatırım, araştırma geliştirme, fabrika, böyle şeyler yapmadığınız için kazanamıyorsunuz. Eğer o parayla böyle yatırımlar yapsaydınız şimdi orası da çalışırdı, gelirleriniz olurdu, öderdiniz. Şimdi Türkiye bunları yapamıyor. Cambazlıklarla, okus pokuslarla, oradan alıp oraya aktarmakla, kendi Merkez Bankanızı soymakla bu iş devam edemez. Gerçekten size bir şey söyleyeyim ve bunu yapın, gidin Sayın Cumhurbaşkanına, anlatın, anlatın arkadaşlar, çekinmeyin, deyin ki: "Biz seçime gidelim, artık yürümüyor bu iş. Seçime gidelim bu millet tekrar karar versin."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Bir cümle daha Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun.
MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Hep böyle demiyor musunuz? Siz meşruiyeti sürekli millette aramıyor musunuz değerli arkadaşlarım? Hadi bakalım, tekrar millete gidin, millet karar versin; eğer sizi onaylarsa yolunuza devam edersiniz, onaylamazsa da kimi onaylarsa ona devredersiniz değerli arkadaşlarım. Bunu yapın, bunu yapın, bu ülke çok daha fazla zarar etmesin, daha büyük sıkıntılar içine girmeyelim diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)