GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:47
Tarih:18.01.2022

NURAN İMİR (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve sevgili halkımız; görüşülmekte olan kanun teklifinin 17'nci maddesi hakkında partim adına söz almış bulunmaktayım.

Bu kanun teklifi aslında yine bir torba yasadır. Torba yasaların varlığı bu ülkenin otoriter bir yapıda olduğunun yasama boyutundaki en önemli göstergesidir. Yasaları bu şekilde tekelleştiren iktidar, toplumu ve yurttaşı asıl gündemden saptırmak istiyor. Ülkenin kanayan yarasına dönüşen hukuksuzluk ve adaletsizlik, yine her gün yaşanan kadın cinayetleri, derinleşen ekonomik kriz karşısında hiçbir tedbir alamayan iktidar her gün yeni bir hamaset ve algı peşinde, o yüzden kendileri gibi düşünmeyen ve kendilerine biat etmeyenlere saldırmaktadır. Yaklaşık iki aydır Şırnak ve ilçelerinde sistematik bir gözaltı uygulanıyor. Çoğunluğu parti yöneticimiz ve halkın çok farklı kesimlerinden insanlar gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Son iki aydır Şırnak'ta yaklaşık 140 kişi gözaltına alınmış ve bunlardan 43'ü tutuklanmıştır. Peki, kim bunlar? Suçları nedir? Tek bir kişi hakkında somut tek bir delil yok ortada. Tek suçları HDP'li olmaları ve HDP binalarına gitmeleri. Sizlere şunu sormak istiyorum: Bir imam neden tutuklanıyor? Somut hiçbir delil yokken, toplum içinde işi namaz kılmak, taziyeye gitmek, mevlit okumak olan ve benzeri dinî vecibeleri yapan bir imam ödüllendirilmeli mi, cezalandırılmalı mı?

Sırf bizimle hareket ettikleri için on beş gün içerisinde Cizre'de 2 imam ne yazık ki tutuklandı. Bunlardan Mele Kasım Yiğit bütün Şırnak ve ilçelerinde tanınan, sevilen bir insandır. Halkın benimsediği, dinî konularda referans olarak gösterdiği âlim bir kişiliktir. Mele Kasım tutuklandığında şu soru soruluyor kendisine: "Halk seni neden bu kadar seviyor?" Ne zamandan beri halkın bir insanı sevmesi, sayması suç olmuştur? Hangi yasada ya da hangi toplumun kurallarında böyle bir şey vardır? Mele Kasım'ı sadece tutuklamakla kalmadılar, içeride de ibadetini yapmasını engellediler; ailesinin gönderdiği Kur'an-ı Kerim ve elbiseleri kendisine verilmedi, iki hafta boyunca hücrede tutuldu; ibadetini ve temizliğini yapamadı, sürekli kullandığı ilaçları bile alamadı. Diğer imam Mele Sait Özdemir; 2016'dan beri 3 kez tutuklandı, altı yıldır adli kontrol uygulanıyor, her gün Emniyete gidip imza atan biri. Hayalî gizli tanıklar dışında 63 yaşındaki Mele Sait'in tutuklanma gerekçesini ne yazık ki ne kendisi biliyor ne karar verenler biliyor ne de toplum biliyor.

Yine, gözaltına alınan ve tutuklanan kadın arkadaşlarımız gözaltında çıplak aramaya ve kötü muameleye tabi tutulmuşlar. "Çıplak arama katiyen yoktur." diyenler bu durumu araştıracak mı, gereğini yapacaklar mı, yoksa birçok yerde olduğu gibi "Bu doğru değil." deyip üstü kapatılacak mı?

Değerli arkadaşlar, iktidarın ıslahevlerine dönüştürdüğü, en ağır ihlallerin yaşandığı cezaevlerinin durumu her yönüyle ciddiyet arz ediyor. Bütün çaba ve çağrılarımıza rağmen Aysel Tuğluk ve onlarca hasta tutsak mahpuslar için olumlu tek bir adım atılmış değil. Cezaevlerinde hak ihlalleri konusu olmayan uygulama neredeyse yok durumda. İnsan onuruna dokunan ne varsa rutine dönüşmüş ya da mevzuata uydurulmuştur. Cezaevlerinden her gün bize hak ihlallerine ilişkin onlarca mektup geliyor. Neredeyse her cezaevinin durumu aynı. İzmir 2 No.lu Kırıklar Cezaevinden bize gelen bir mektuba göre, siyasilerin olduğu bir odada, uyuşturucu kullanmaktan ve insan yaralamadan cezaevinde olan, şizofreni teşhisi konulan bir kişi doktor raporlarına rağmen ne tahliye ediliyor ne de diğer mahpuslardan ayrı tutuluyor. Mektupta belirtildiği üzere, hem kendisinin hem de yanında kaldığı mahpusların yaşamları risk altındadır. "Adalet Bakanlığı bundan haberdar mı? Neden bu sorunlar giderilmiyor?" diye sormak istiyoruz bir kez daha. Ve biz, bunları ifade ettiğimiz için her gün hedef gösteriliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

NURAN İMİR (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Bilinmelidir ki bizim işimiz görmezden gelerek ihmal ettiğiniz, haklarını ihlal ettiğiniz, zafiyet gösterdiğiniz ne varsa söylemektir ve çözüm yaratmaktır. Bunu yapmaya devam edeceğiz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)