| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 48 |
| Tarih: | 19.01.2022 |
MEHMET GÖKER (Burdur) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; geçen gün bir hastam aradı elektrik zamlarıyla ilgili, gerçekten duygusal bir konuşma çıktı. Kendisi kronik obstrüktif akciğer hastası ve dolayısıyla yirmi dört saat oksijen cihazıyla hava almak durumunda. Dedi ki "Benim faturam 1 milyar geliyordu, bu elektriğe yapılan zamlarla şimdi gelecek olanı benim nasıl ödeyeceğimi siz düşünün." Buradan size tekrar bu hastamın şikâyetini iletiyorum, bunun gibi hastalarımızın şikâyetlerini iletiyorum. Aile Bakanlığınca yapılan yardımlar 200 lira ama yeterli değil. Yine, aynı şekilde evde diyalize giren hastalarımız var, bunlar da elektriğe yapılan zamdan ciddi anlamda etkilenmiş durumdalar.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; kuşkusuz sosyal bir devletin öncelikli görevi vatandaşın temel ihtiyaçlarını ucuz ve nitelikli bir şekilde karşılamak. Oysa 2022 yılının ilk dakikalarından itibaren yağmur gibi gelen zamlar her alanda gelir dengesini bozmuş, hayatı ciddi anlamda çok ama çok zorlaştırmıştır. İçinde bulunduğumuz kış mevsiminden dolayı da bu durum en çok enerji sektöründe kendini göstermektedir. Kamudan, kamu kurumlarından alınan elektrik yüzde 330 zamla vatandaşa tahakkuk ettirilmiş ve tabiri caizse, vatandaş -bugün Sayın Cumhurbaşkanı da bunu söyledi "Fedakârlık yaptı." diye, değil- bu durumda feda edilmiştir. (CHP sıralarından alkışlar)
Bir hanede ortalama 150 kilovatın altında tüketim neredeyse imkânsızdır ki başarılabilse de -bugün bana gelen faturadan biliyorum, tarafıma atılan bir mailde- normalde bir aylık gelip ölçülmesi gereken fatura üç gün sonrasına geldi ve bu da 150 kilovatı otomatikman geçirmeye yönelik yani yapılan zammı garantiye almaya yönelik bir kapı arkası yöntemi. Bu konuda da sizleri uyarıyorum.
Konutlarda elektrik yüzde 127, doğal gaz yüzde 25 zamlanmış; LPG 10 liraya, benzin 14 liraya dayanmış; motorin bugün yapılan zamlarla 14,5'u geçti. 230 kilovatsaat elektrik tüketen bir ailenin ortalama ödeyeceği miktar 210 lirayken yapılan zamlardan sonra 375 liraya yükseldi yani artış yüzde 78,5 olarak gerçekleşti.
Evet, söz konusu asgari tüketim miktarı bilimsel yöntemlerle tekrar güncellenmeli, EPDK tarafından bu baz alınan 150 kilovat 230 kilovata çıkarılmalı ve normal şartlarda minimum seviyede tüketilecek olan miktar 230 kilovat olarak düzenlenmelidir. Yoksa elektrikten kaynaklanan üretim bazındaki maliyetler rafa da yansıyacak ve vatandaş faturalarla doğrudan ödediği farkı alım satım yaptığında, alışveriş yaptığında ekstra yine ödeyecek, bu da toplumsal barışımızı ciddi anlamda bozacaktır.
Son bir yılda benzine yüzde 88, motorine yüzde 123, LPG'ye yüzde 130 zam yapılarak rekor üstüne rekor kırılmıştır. Bu zamlar sonrası çiftçiden esnafa her kesim ciddi anlamda mağduriyet yaşamaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; enerjide yapılan bu fahiş zamlar, vatandaşın fatura yükünün katlanmasının yanı sıra sanayide üretim maliyetlerini de artırarak marketlerdeki raf fiyatlarının yükselmesine neden olacaktır. Başka bir deyişle, vatandaş, az önce de ifade ettiğim gibi, hem faturalar aracılığıyla doğrudan bu zamla muhatap olacak hem de çarşı pazar ve market alışverişlerinde dolaylı olarak bu zammı ödemek durumunda kalacaktır, bu da bir sonraki aşamada hayat pahalılığını ve enflasyonu tetikleyecektir. Vatandaşımızın zamlara dayanacak gücü gerçekten kalmamıştır ki bunu sizin de bildiğinize eminim. Bu güveni yeniden tesis etmenin tek yolu bir seçimdir, erken seçim kararı alınmalıdır. Bu millete, bu vatana yapılabilecek en büyük iyilik bir erken seçim kararıdır.
Hepinize teşekkür ediyorum, iyi geceler diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)